Makale

HUDEYBİYE BARIŞ ANTLAŞMASI

HUDEYBİYE BARIŞ ANTLAŞMASI

Alparslan AKÇA

Hendek Savaşı’nda azılı düşman güçlerinin ittifakı boşa çıktıysa da Medine’de Müslümanlar için tehlike devam ediyordu. Ayrıca Hayberli Yahudilerle Kureyş arasında, Müslümanlara karşı bir antlaşma da yapılmıştı. Fakat buna karşılık Müslümanlar, bölgenin tek geçim kaynağı olan kervan ticaretini engellediği için Kureyş de büyük bir ekonomik baskı altındaydı.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir gece gördüğü rüya üzerine umre yapmaya niyet ettiğini ashabına bildirdi. Müslümanlar, bilhassa muhacirler bu habere çok sevindi. Sefer için gereken bütün hazırlıklar yapıldı. Hz. Peygamber (s.a.s.), İbn Ümmü Mektum’u namaz kıldırmak, Nümeyle b. Abdullah el-Leysi’yi de şehri idare etmek üzere Medine’de vekil bıraktı.
Peygamber Efendimiz, ensar ve muhacirden oluşan yaklaşık bin dört yüz sahabiyle birlikte Medine’den Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Müslümanlar umreye niyet etmiş, ihramlarını giymiş ve yanlarına yetmiş adet kurbanlık deve almışlardı. Niyetleri sadece umre yapmaktı. Bu esnada Mekke’den gelen istihbaratla müşriklerin, kendilerinin Mekke’ye girmelerine izin vermeyeceklerini öğrendiler.
Kafile Hudeybiye’ye vardığında Hz. Peygamber’in devesi Kasva çökmüş, yerinden kalkmıyordu. Hz. Peygamber, telaşlanan sahabeye Ebrehe’nin ordusunu hatırlatarak “Allah şimdi de Kasva’yı şehre girmekten alıkoydu.” buyurdu.
Hz. Peygamber’in Mekke’ye elçi olarak gönderdiği Hz. Osman’ın alıkonulması, hatta şehit olduğuna dair söylentilerin yayılması üzerine Peygamber Efendimiz, Müslümanlardan Kureyş’e karşı kanlarının son damlasına kadar çarpışacaklarına dair biat aldı. Ashabın, Bizler buraya sadece umre niyetiyle geldik, Allah ve Resulü isterse de savaşmaktan ve bu uğurda ölmekten kaçmayız, şeklindeki kararlı tutumlarını duyan Kureyşliler bu defa telaşlandılar. Hz. Osman’ı hemen serbest bıraktılar ve Müslümanlara sulh için elçiler gönderdiler.
Hudeybiye’de Müslümanlardan Ebu Bekir, Ömer, Osman, Abdurrahman b. Avf, Sad b. Ebu Vakkas, Ebu Ubeyde b. Cerrah ve Muhammed b. Mesleme; müşriklerden ise Mikrez b. Hafs ile Huveytıb b. Abdüluzza’nın şahitlik ettiği bir antlaşma kaleme alındı. Hz. Ali’nin yazdığı antlaşmayı Sevgili Peygamberimiz de imzaladı.
İlk bakışta Müslümanların aleyhine gibi görünen bu antlaşma maddeleri, sonuçları değerlendirildiğinde ise İslam tarihi açısından önemli bir kırılma noktası olarak görülecektir. Nitekim bu antlaşma ile müşrikler, Müslümanları devlet olarak tanıdılar. Antlaşmanın meydana getirdiği sulh ortamında İslam daha hızlı yayılmaya başladı.
Bütün süreçleriyle büyük bir dönüm noktası olarak Mekke’nin fethine kapı aralayan, Hayber’in fethine zemin hazırlayan Hudeybiye Barış Antlaşması, ilahi vahiyle de teyit edilen apaçık bir fetihtir.