Adana Feke Akoluk Camii İmam Hatibi
Muhammed DOĞAÇ:
“Engelli kardeşlerime, büyüklerime bir umre yaptırmak ve onlara orada da hizmet etmek en büyük dualarımdan birisidir. Allah Teâlâ bizleri istikametinde daim kılsın. ”
Söyleşi: Mahir KILINÇ
Din hizmetini sürdürdüğünüz Feke ilçesinin Akoluk köyünden farklı köylere, Feke’ye, Adana’ya ve hatta farklı illere uzanan iyilik ve güzelliğe dair faaliyetleriniz oluyor. Bunlardan kısaca bahsedebilir misiniz?
Ben buraya din görevlisi olarak atandığımda caminin cumadan cumaya ve bayramlarda kullanılan bir yer olduğunu gördüm. Fiziki anlamdaki olumsuzluklarından ötürü caminin kapılarının kapalı kalması gerekiyordu. Aksi takdirde içeriye çeşitli hayvanların girebileceği bir yerdi. İlk işim olarak caminin etrafını güzelleştirmeye ve fiziki koşullarını düzeltmeye başladım. Atıl diyebileceğimiz alanları dahi kullanılabilir hâle getirmek için uğraştım. Bu konuda muhtarımız, köylülerimiz ve hayırseverlerle birlikte camiyi düzenledikten sonra burayı artık merkezî bir hâle getirmem gerekiyordu. Çeşitli gün ve geceleri vesile kılarak güller aldım, eşim ve küçük kızımla kapı kapı dolaşarak insanları tek tek camiye davet ettim.
Camiyi cuma namazları dışında da Kur’an-ı Kerim derslerinin ve çeşitli buluşmaların yapıldığı bir merkez hâline getirmeye eşimle birlikte çalıştık. Hem camideki buluşmalar hem de ev ziyaretleri esnasında ihtiyaç sahibi olanları tespit etmeye çalıştım. İhtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarına yönelik kendi çabalarımla başlayıp sonrasında etrafımdaki insanlara yayılan bir iyilik hareketi oluştu. Bu bağlamda ihtiyacı olan kimselerin ihtiyaçlarının giderilmesinden, evlerinin yenilenmesine kadar karınca kararınca gayret ettim ve hatta bizatihi de çalıştım. Köyde üç evin baştan sona yenilenmesini, başka evlerin de çeşitli tamirini sağladık. Yaşlılara yönelik olarak onların hastaneye götürülüp getirilmesi ve ilaçlarının teminine yardımcı oldum. Bunun yanı sıra camiye gelemeyen özel bireyler için engelsiz cami projesinin hayata geçmesi için uğraş verdim. Köyümüzdeki altı engelli kardeşimle ilgilenmeye başladım. Bunların arasından camiye gelmek ve çocukların arasına karışmak isteyen kardeşlerimizi önceden aracımla taşıyordum. Sonrasında beni gerek sosyal medyadan gerek etraftan duyan hayırseverlerin hayırlarıyla onlara akülü araba aldık. Artık camiye istedikleri zaman gelip gidebileceklerine imkân veren bir kolaylık da sağlanmış oldu. Camiye gelen çocuklara yönelik ayrıca oyuncak, kırtasiye malzemeleri ve kıyafet de hediye ediyoruz. Camimizin oyuncaklar, hediyeler ve kırtasiye malzemeleriyle dolu köşesinde çocuklarımız camiye gelerek hem namaz kılmış, Kur’an okumuş oluyorlar hem de ihtiyaçlarını buradan temin ediyorlar. Ayrıca çocuklar camiye geldiklerinde cami market köşemizden de istediklerini alabiliyorlar. Son olarak bu hizmetlerde desteklerini hiç esirgemeyen il müftümüz ve ilçe müftümüze çok teşekkür ediyorum.
Gerçekleştirdiğiniz bu faaliyetler hem cemaatiniz hem de o insanlar nezdinde nasıl bir karşılık buldu?
Köyümüzün sakinleri ilk etapta şaşırdılar. Çünkü onların nezdinde imam, camide namazını kıldıran ve camiye gelen insanlara dini öğreten bir kimseydi. Sonra ben ve eşim birlikte kapı kapı dolaşınca bunu ilk etapta tanışma maksatlı olarak algıladılar. Ancak sonrasında bu ziyaretlerin devam etmesi ve onların hayatına dokunabilmem onları daha da mutlu etti. Köyün büyükleri beni ve eşimi kendi evlatları gibi gördüler. Ben köyün yaşlılarıyla ilgilendiğimde evvela eşimi ve kızımı da sorar oldular. Köyümüzün neşesi çocuklarımız bile bırakın şehir dışına gitmeyi köyden bir iş ya da toplantı için ayrıldığımda hemen yokluğumu fark eder oldular.
Sosyal medyayı da çok aktif bir şekilde kullanıyorsunuz. Sosyal medyayı bu kadar aktif kullanmanızın din hizmetine ve yapmış olduğunuz faaliyetlere yönelik ne gibi faydaları oldu?
Malumunuz günümüzde iyisiyle kötüsüyle sosyal medya kullanımı hemen hemen her yaş aralığında çok yaygın. Ben de ilk etapta tavsiye üzerine bu mecrayı kullanmaya başladım. Sosyal medya kullanımının esasında bizim gibi din hizmetinde bulunan kimseler için hem elzem hem de çok hassas bir alan olduğunu gördüm. Dolayısıyla yapacağım her bir paylaşım için uzun uzun düşündüm ve bu alanı kullanan kimselerle de istişarelerde bulundum. Sosyal medya içeriklerini Diyanet İşleri Başkanlığının bir imamı olarak oluşturmaya çalıştım ve o minvalde gayret ediyorum. Yani o içeriklerde Diyanet’in imamı olarak yer almaya, imamın ve caminin hayatın merkezinde olduğu mesajını vermeye çalışıyorum.
Ayrıca sosyal medyadaki paylaşımlar çok fazla izlenince birçok insan tarafından yapmış olduğumuz hizmetler fark edildi. İnsanlardan kimi çocukları sevindirmek adına oyuncak, giysi, kırtasiye, market ürünleri alımı; engelli kardeşlerimiz için de akülü arabalardan tutun da gerekli olan malzemelerin temini; yaşlılar ve diğer ihtiyaç sahiplerine de yardımcı olma talepleri bir bir gelmeye başladı. Engelli kardeşlerime, büyüklerime bir umre yaptırmak ve onlara orada da hizmet etmek en büyük dualarımdan birisidir. Allah Teâlâ bizleri istikametinde daim kılsın.
Öz Geçmiş
Muhammed Doğaç 1995 yılında Adana’nın Yüreğir ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Kiremithane Ortaokulunda okudu. Sonrasında Tepebağ Lisesini bitirdi. İmam olmaya karar verdikten sonra imam hatip lisesi fark derslerini vererek imam hatip diploması aldı. Askerlik dönüşü imamlık için girdiği imtihanları kazanan Doğaç, Adana’nın Feke ilçesine bağlı Akoluk köyündeki camiye imam-hatip olarak atandı.