SÜNNET
ÇAĞLARI AŞAN ÖRNEKLİK
Süreyya MERİÇ
İnsan sevdiği ve değer verdiği kişileri kendisine örnek alarak hayatını tanzime, karakterini inşaya çalışır. Cenab-ı Hakk’ın, “Habibim” diyerek övdüğü, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed (s.a.s.) tüm Müslümanlarca örnek alınır.
Sünnet, Cenab-ı Hakk’ın terbiye ve gözetiminde, ömrünü ümmetine vakfetmiş Resul’ün müminlere mirasıdır. Müslümanlar bu nedenledir ki sünnete büyük önem vermiş, Hz. Peygamber’in örnek şahsiyetini ve yaşantısını gelecek nesillere aktarmış; hadis ilmi bu gayretlerin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ancak yine sünnet etrafında çeşitli tartışmalar da cereyan etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından neşredilen Sünnet Çağları Aşan Örneklik kitabı, sünnetin daha iyi anlaşılmasına yönelik çalışmalardan biridir. Din ve Hayat dergisinin “Sünnet” temalı sayısından seçilerek oluşturulan eser, tarihî süreçten günümüze kadar sünnet kavramının nasıl anlaşıldığını bütünlüklü olarak ortaya koyar.
Prof. Dr. Halit Özkan, “Sünnet Kavramının Ortaya Çıkışı ve Tarihî Gelişimi”ni anlatır. İslam hukukunun temel kaynaklarından olan sünnetin teşri değerini ise Prof. Dr. Ferhat Koca kaleme alır. Yaşadığımız çağda özellikle gündeme gelen ve bilgi kirliliği nedeniyle sünnetmiş gibi algılanan bidatler konusuna ise “Sünnet ve Bidat” yazısıyla Prof. Dr. Saffet Sancaklı değinir. Sünnet ve bidat meselesinde ikincil bir tehlike daha vardır ki kimi art niyetliler tarafından örfümüzde yer edinmiş âdetler hatta kimi sünnetler de “Kur’an yeter” sloganıyla bidat olarak yaftalanmakta ve hatta sünnetin temellendirilmesine yönelik gereksiz tartışmalar ortaya konmaktadır. Prof. Dr. Mürteza Bedir de bu konuya değinerek sünnetin İslam ahkâmını inşa eden rolüne vurgu yapar. Tam bu noktada, sahabenin sünnete bağlılığı bizler için yol haritası sunar. “Sahabe Uygulaması Olarak Sünnete Bağlılık (İ’tisam)” yazısıyla Prof. Dr. Aynur Uraler, sünnetin her devirde toplumlar için ortak değerler kaynağı olduğunu dile getirir. Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, “Ehl-i İrfan Nezdinde Sünnetin Yeri ve Değeri”; Prof. Dr. Ahmet Yıldırım, “Mutasavvıfların Sünnet Telakkîleri ve Yorumları” yazılarıyla sahabeden sonra İslam toplumunun münevver şahsiyetlerinin de sünnete verdiği değeri sayfalara taşır. Halime Yıldız da “İslâm Tarihinin En Önemli İlmî Faaliyeti: Rihle” ile Müslümanların hadis ilmine verdiği değeri anlatır.
Kitapta ayrıca Prof. Dr. Yavuz Göktaş “Sünnet Etrafında Gelişen Tartışmalar”, Prof. Dr. Ali Çelik “Kur’an ve Sünnetin Doğru Anlaşılmasında Sîretin Önemi”, Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara “İslâmiyet Üzerindeki Büyük Mutabakatın Adı Olarak Ehl-i Sünnet ve’l- Cemaat”, Arafat Aydın “Sahih Hadis ve Sünnet Menbaı Buhârî-i Şerif”, Prof. Dr. Enbiya Yıldırım “Rivayet Karşıtlığının Tarihî Süreci”, Doç. Dr. Fatma Kızıl “Oryantalistlerin Sünnet ve Hadise Yaklaşımı”, Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Apaydın “Sünnetü’l-Câhiliyye” başlıklı yazılarıyla yer alır.