ERGENLİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN
DEĞİŞİMLER
Hatice TOPKARAOĞLU
Klinik Psikolog
Ergenlik, insan yaşamının en kritik evrelerinden biridir ve çocukluktan yetişkinliğe geçişi simgeler. Bu dönem, hem çocuk hem de ailesi için zorlayıcı olabilir ancak doğru önlemler alındığında, sağlıklı bir geçiş mümkün olabilir. Ergenlik süresi genellikle beş ile altı yıl arasında değişir ve bu süreçte edinilen deneyimler, bireyin tüm yaşamı boyunca etkisini sürdürür.
Ergenlik dönemi, kişilik ve karakter gelişimi açısından hayati öneme sahiptir. Aile ve çevrenin bu dönemdeki duygusal dalgalanmalar hakkında bilgi sahibi olması, sürecin sorunsuz geçmesine yardımcı olabilir. Artık fiziksel ve ruhsal olarak değişim gösteren ergen, çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım atmaya başlamıştır. Kendine özgü bir bakış açısı geliştirir ergen, sosyal çevresiyle daha fazla ilgilenir ve ailesinden uzaklaşarak arkadaşlarıyla daha yakın ilişkiler kurma eğilimine girer. Bu dönemde ergene sabırla eşlik etmek, onu anlamak ve desteklemek büyük önem taşır.
Fiziksel Değişimler
Ergenlik, kızlarda erkeklere kıyasla daha erken yaşlarda başlar. Bu başlangıç yaşı, coğrafi ve genetik faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kızlar genellikle 9-11, erkekler ise 11-13 yaşlarında ergenliğe adım atar. Ergenlik, erken (9-14 yaş), orta (15-18 yaş) ve geç (18 yaş ve sonrası) olmak üzere üç aşamada incelenebilir. Kız çocuklarında göğüslerin büyümesi ve vücut kıllarının artması gibi fiziksel değişimler görülürken erkek çocuklarda kasların ve omuzların genişlemesi, yüz kıllarının belirginleşmesi dikkat çeker.
Psikolojik Değişimler
Ergenlik, benlik ve kimlik gelişiminin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Ergen, fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlere uyum sağlamaya çalışırken aynı zamanda bağımsızlık arzusu, karar verme, soyut düşünce gibi yeni yetenekler geliştirir. Bu dönemde ergenler, idealler, hedefler ve hayaller üzerine düşünür; ebeveynlerden ayrılmaya ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlar. Duygusal dalgalanmalar, kararsızlık ve dürtü kontrolü gibi zorluklarla karşılaşabilirler.
Sosyal Değişimler
Ergenlikle birlikte sosyal çevre ve ilgilerde de önemli değişimler görülür. Ergenler, arkadaş gruplarına aidiyet hissi geliştirir, spor ve sanat gibi alanlara ilgi duymaya başlar. Ayrıca, güzellik ve beden algısı üzerine daha fazla odaklanır, teknoloji ve ekran bağımlılığı gibi yeni zorluklarla karşılaşabilir. Arkadaşlık ilişkileri, akran zorbalığı gibi sosyal dinamikler, ergenin gelişiminde önemli rol oynar.
Ergenlik, anlaşılmaya duyulan ihtiyaçla karakterize edilen karmaşık bir dönemdir. Ergenler kendilerini yalnız ve anlaşılmamış hissedebilir; bu da duygusal dalgalanmalara yol açabilir. Ergenin bu keşif ve deneme döneminde ona rehberlik etmek, hem duygusal hem de sosyal açıdan sağlam bir temel oluşturmasına yardımcı olacaktır.
Bu süreçte ergenler, yetişkinlikle çocukluk arasında gidip gelirken davranışları zaman zaman çocuksu, zaman zaman ise olgun olabilir. Bu, hem ergenler için hem de onları çevreleyen yetişkinler için kafa karıştırıcı olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki ergenlik, bireyin kendini ve çevresini keşfettiği, sosyal ve bireysel sınırlarını zorladığı bir dönemdir. Ergenin bu dönemdeki davranışları -zararlı olmadığı sürece- doğal bir arayışın parçası olarak kabul edilmelidir.
Duygusal Dalgalanmalar ve Soyut Düşünce
Ergenlik, duygusal dalgalanmaların yoğun olarak yaşandığı bir dönemdir. Ergenler, bir yandan yeni duyguları keşfederken diğer yandan var olan duyguları daha derin ve karmaşık bir şekilde deneyimlerler. Bu durum, zaman zaman kaygı ve stres gibi duygusal tepkilere neden olabilir. Yetişkinlerin, ergenlerin bu duygusal dalgalanmalarını anlamaya çalışması ve onlara destek olması, ergenin duygusal sağlığı için çok önemlidir. Ayrıca, bu dönemde ergenlerin soyut düşünce yeteneği gelişmeye başlar. Artık sadece gözle görülen somut olaylarla değil; idealler, inançlar ve teoriler gibi soyut kavramlarla ilgilenmeye başlarlar.
İdealler ve Hayaller: Ergen için gelecek nedir? Ya da ergen geleceğin farkında mı? Eğer geleceğin farkındaysa idealleri ve hayalleri olan bir gençten söz ediyor olabiliriz. Ancak gelecek hakkında aşırı düşünen ergenlerde kaygı bozukluğu, performans kaygısı veya depresif duygu durumu görülebilir. Geleceğe dair düşüncesi olmayan ergenlerde ise umutsuzluk, çökkünlük, anlamsızlık ya da anlam arayışı gibi durumlar ortaya çıkabilir. Duygu ve davranışlarında olduğu gibi, bu dönemde ergenin düşünceleri de belirsiz olabilir. Ancak günümüzde, vizyon sahibi gençlere ihtiyaç duyulmaktadır. Daha parlak bir gelecek için gençlere vizyon katmak, yetişkinlerin bu dönemde onlara yapabilecekleri en büyük iyiliktir.
Öz Bakım: Bu dönemde öz bakım azalabilir veya artabilir ve her iki durum da sorun teşkil edebilir. Öz bakımın azalması; depresyon, çökkünlük, umutsuzluk, hayatın anlamını yitirme gibi sorunları işaret ederken öz bakımın artması; beden algısı bozukluğu, akran zorbalığı, kaygı, ilişkisel problemler, zaman yönetimi ve öncelik belirleme zorlukları gibi sorunların bir sonucu olabilir. Bu dönemde, ergenin kendine verdiği önemin ve öz bakımının artmasını bekleriz. Eğer bu artış dengede ise sağlıklı bir gelişimin göstergesidir.
Yalnız Kalma İsteği: Yalnız kalmak, bu dönemin normal bir özelliğidir. Ergen, duygularıyla başa çıkamadığı zamanlarda regülasyon için yalnızlığı tercih edebilir. Kendine kalmak, duygu ve düşüncelerini düzenlemek için odasına çekilebilir. Perdelerin kapalı olması, odanın ışığının açılmaması, yorgan altında vakit geçirme bu zamanlarda sıkça rastlanan durumlardır. Ergen ailesi hem çocuğunun ihtiyaçlarını gözetebilecek kadar yakın hem de duygu ve düşünce düzenlemesini gerçekleştirebilmesi için ona alan açabilecek uzaklıkta olmalıdır. Anormal derecede yalnızlık, uykuya veya teknolojiye düşkünlük, günlük hayat işlevlerinin yerine getirilememesi gibi durumlar bir yardım çağrısı olabilir.
Aidiyet: Takım tutma, fanatik olma, bir gruba dâhil olma ergen için var olmanın bir yöntemidir. Bu dönemde ergene ve arayışına alan tanımak, heyecanına ortak olmak, bu arayışın altında yatan sebepleri anlamaya çalışmak önemlidir.
Dürtü Kontrolü: Dürtüler, ergenlik döneminde güç kazanır. Bu hormon yüksekliğiyle, dürtüler ergen çocuğu ele geçirebilir ve riskli, tehlikeli durumlar doğurabilir. Zararlı maddelere, cinsellik ve tehlikeli durumlara ilgi ve merak, ergenlik döneminin önemli sorunları hâline gelebilir. Bu dönemde ergeni farklı ilgi ve aktivitelere yönlendirmek; gezi, tiyatro, fotoğrafçılık, söyleşi ve sanatsal faaliyetlere teşvik etmek önemlidir.
Benlik ve Kimlik Arayışı: “Ben kimim? Nasıl biriyim? Toplumdaki yerim ne? Nasıl görünmekteyim?” gibi sorular ergen için büyük, ebeveynler için küçük görülebilecek sorulardır. Ergen kimlik arayışı içindeyken ona rehberlik etmek, sabretmek ve onu desteklemek gereklidir. Bu dönemin zorluklarını birlikte aşan ailelerde, ergenlik dönemi daha sorunsuz geçmektedir.