Makale

NEDEN İNTİHAR EDİYORLAR?

Dr. Durak Pusmaz

NEDEN İNTİHAR EDİYORLAR?

İslam dinine göre insanın en temel haklarından biri de yaşama hakkıdır. Yaşama hakkı Yüce Allah’ın himayesi, koruması altındadır. Ona kimse dokunamaz. Başkalarının dokunma hakkı olmadığı gibi, insan kendisi de dokunamaz, hayatına kıyamaz. İslam dinine göre insanın yaşama hakkı o kadar dokunulmaz kabul edilmiştir ki, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle bir insanın hayatına tecavüz edilmesi, onun öldürülmesi, bütün insanların hayatına tecavüz olarak kabul edilmiştir. Bir insanın yaşatılması, hayatının devam ettirilmesi de bütün insanların yaşatılması olarak kabul edil- miştir.(1) Onun için dinimizde insanın hayatına kasdeden kimseye dünya ve ahirette ağır ceza öngörülmüştür.
Bunu şöyle izah etmek mümkündür: Islâm dinine göre insan, kendi bedenine sahip değildir. Herşeyin sahibi Yüce Allah olduğu gibi, insanın sahibi de yüce Allah’tır. Öyle ise, insanın kendi vücudunda tasarruf etmeye, kendisine azap ve işkence yapmaya, kendi vücudunu ortadan kaldırmaya hakkı yoktur. İnsan kendisini var edemediği gibi yok da edemez. Yaratan ve öldüren yüce Allah’tır. "O diriltir ve O öldürür."(2) Öyleyse insanın başkasının canına kıyması, onu öldürmesi haram olduğu gibi, kendi canına kıyması, intihar etmesi de haramdır. Yüce Allah bunu kesin olarak yasaklayarak Kur’an-ı Kerim’de: "Kendinizi öldürmeyiniz. Şüphesiz ki Allah size karşı çok merhemetlidir. Kim düşmanlık ve zulüm ile bunu yaparsa onu cehenneme sokarız."(3) buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (S.A.S.) de hadîs-i şeriflerinde:
"Ey insanlar kendinizi öldürmeyiniz."^)
"Her kim kendini bir demir parçasıyla öldürürse, cehennem ateşi içerisinde sürekli olarak demiri karnına sokup duracaktır.
Her kim kendisini zehir içerek öldürürse, cehennem ateşi içerisinde elindeki zehiri sürekli olarak içer durur.
Kim kendisini dağdan aşağı atarak öldürürse o cehennem ateşi içerisinde sürekli olarak yuvarlanıp durur."(5) buyurmuştur.
Bu son hadis-i şeriften anlaşıldığına göre insan bu dünyada ne şekilde intihar ederse, kendisini ne ile öldürürse ahirette o şekilde azab görecektir. Nitekim bu konudaki başka bir hadis-i şerifte: "Her kim dünyada kendisini bir şey ile öldürürse, ona kıyamet gününde onunla azab edilecektir." (6) buyurulmuştur.
İntiharın bir çok sebebi vardır, fakat en önemli sebebi inançsızlıktır. Dünyada bir çok insan çeşitli nedenlerle intihar etmektedir. Yapılan istatistiklerde bu sebepler; insanın isteğine kavuşamama- sı, aile içi geçimsizlikler, ticarette iflas etmesi, vs. şeklinde sıralanmıştır. Bu gibi durumlarda insan bunalıma düşer, intihar eder, kendi hayatına kıyar. İntihar etmek suretiyle bütün dertlerinden ve sıkıntılarından kurtulacağını zanneder. Oysa inançlı kimse için hayat sadece dünya hayatından ibaret değildir. Ölümle insan yok olmaz. Bu dünyadan ahirete intikal eder. İntihar eden, ahiret hayatını mahvetmiş, kendisini cehennem azabına atmış olur. İşte Müslüman toplumlar bunu bildikleri için onlar arasında intihar olaylarına az rastlanır.
Yapılan istatistiklere göre, "Türkiye’de 1980’li yıllarda intihar eden erkek oranı
100.000 kişide 1.5, kadın oranı 1 dolayındadır. Bu oranlar 1980 öncesinde yaklaşık olarak 0/0.50 daha azdı. Bu durum intiharla ölüm oranının son yıllarda arttığını göstermektedir. Bununla beraber sanayileşmiş batılı ülkelerle karş- laştırıldığında, bu ülkelerdeki intiharla ölüm oranının Türkiye’dekinden 15-20 kat yüksek olduğu görülür. Sanayileşmiş batılı ülkeler arasında bu bakımdan 6. sırada olan Fransa’da
100.000 kişide 32.5 erkek, 11.6 kadın"(7) ın intihar ettiği tesbit edilmiştir.
Bu istatistikî bilgileri tahlil ettiğimizde;
a- İntihar eden erkeklerin kadınlardan daha çok olduğu,
b- Türkiye gibi halkı müslüman olan toplumlarda intiharın daha az görüldüğü, halkın inanç ve ahlâk duygusu zayıfladıkça bu oranın arttığı,
c- Fakirlik ile intihar arasında bir ilişkinin olmadığı, çünkü yaşama düzeyi, hayat standardı daha yüksek olan Fransa gibi batı toplumların- da intiharın daha kolay olduğu anlaşılmaktadır.
İntiharın nedeni ne olursa olsun dinimizce haram kılınmıştır. Hiçbir şey intiharı mazur ve meşru gösteremez. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "Sizden önceki insanlar içerisinde vücudunda yarası bulunan bir adam vardı. Yaranın acısına dayanamadı, sızlandı. Hemen eline bıçak alarak elini kesti. Akan kan dinmedi, adam öldü. Bunun üzerine Allah Teâlâ: "Kulum canını benden önce aldı, ben de ona cenneti haram kıldım." buyurdu.(8)
Cumhura (Fakihlerin çoğunluğuna) göre intihar eden kimsenin cenaze namazı kılınır. Fakat Peygamber Efendimiz intihar eden kimseye bir ceza olarak ve başkalarını da intihardan menetmek için cenaze namazını kılmamış, ashabına kılmasını emretmiştir.9 Nitekim meşhur hadis kitaplarından Sünen-i Ebî Dâvûd’da rivayet edildiğine göre, bir adam Peygamber Efendimize gelerek komşusunun öldüğünü haber vermiş, Peygamber Efendimiz:
Ne biliyorsun?" buyurunca, adam:
Yanındaki mızrak demiriyle kendisine öldürdüğünü gördüm." dedi. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V):
Sen onu gördün mü?" diye sordu. Adam:
Evet.” cevabını verince Resûlullah (S.A.V):
Öyle ise ben onun namızını kılmam." buyurmuştur^ 0)
Aslında bu dünya imtihan yeridir. Hayat problem ve çilelerle doludur. İnsanın görevi, intihar ederek bunlardan kaçmak değil, bunlarla mücadele etmektir.
İslam dinine göre insanın intihar etmesi haram kılındığı gibi, kendisini tehlikeye atması da haram kılınmıştır. Çünkü kendisini tehlikeye atması, neticede canına kıymasıdır. Onun için Kur’an-ı Kerimde, "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayınız." (11) buyurulmuştur.
Hz. Peygamber (S.A.V) hicretin 8. yılında vuku bulan Zâtü’s-selgasil Gazvesi’ne Amr b. As’ı kumandan olarak göndermişti. Amr b. As bu gazvede, başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: "Zâtü’s-selâsil Gazvesinde iken soğuk bir gecede ihti- lam oldum. Gusledersem helak olacağımdan korktum, teyemmüm ettim ve arkadaşlarıma (askerlere) sabah namızını kıldırdım. Medine’ye dönünce durumu Hz. Peygamber’e haber verdiler, Hz. Peygamber:
Ey Amr! Sen arkadaşlarına namazı cünüb olarak mı kıldırdın?" buyurdu.
Ben de beni yıkanmaktan alıkoyan şeyi haber verdim ve:
“- Allah Teâlâ’nın: "Kendinizi öldürmeyiniz. Şüphesiz ki Allah size karşı çok merhametlidir." buyurduğunu işittim, deyince Allah Resûlû güldü ve hiç bir şöy söylemedi."(12)
Amr b. As. Nisâ Sûresinin 29. ayetine dayanarak yıkandığı zaman helak olacağından korktuğu için, teyemmüm ederek arkadaşlarına sabah namazını kıldırmış, Peygamber Efendimiz sükût ederek onun hareketini tasvip etmiştir.

1 Mâide Sûresi: 5/32
2 Al-i Imran Sûresi: 3/156
3 Nisâ Sûresi 0 4/29-30
4 Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 503
5 Müslim, İman, 175; Tırmizî, Tıb, 7. Ayrıca bk. Buhârî, Tıb, 56 (Yll 181)
6 Buhârî, Edeb, 44; İmân, 7; Müslim, İman, 176, 177
7 Büyük Larousse, XI, 574 (Milliyet Yayınları, 1993)
8 Buhârî, Enbiyâ, 50 (IV, 208)
9 Bk. Ibn Kudâme, el -Muğnî, Kahire, 1986, III, 504-505
10 Bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz, 46, 47; Ibn Kudâme, el-Muğnî, Kahire, 1986, III, 504
11 Bakara Sûresi: 2/195