Ağrı İl Müftülüğü Uzman Vaizi
Nuri ARSLAN:
“Geleceğin mimarı gençlerimize ne kadar kıymet verdiğimizi, Hz. Peygamber’in etrafındaki insanların ekserisinin gençler olduklarını, dinimiz İslam’ın gençlerin omuzlarında yükseldiğini izah etmeye yönelik farkındalık çalışmaları yapıyoruz.”
Söyleşi: Mahir KILINÇ
İnsanların gönüllerine ve hayatlarına dokunduğunuz pek çok projeyi hayata geçirdiniz. Okuyucularımıza bu projelerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Aslında gerçekleştirdiğimiz her bir projenin özel bir hikâyesi vardır. Örneğin bir ilçemizde vefat eden bir hanımefendinin hikâyesi “Şiddet Kaderim Değil” projesinin oluşmasını sağlamıştır. Bizi acıtan bu hadiseden sonra bu konuya ağırlık verdik ve yüce dinimiz İslam’ın değerleri çerçevesinde aile içi ve özellikle kadına yönelik şiddetin önlenmesi bağlamında birçok faaliyet gerçekleştirdik. Yanlış zihin kalıplarını İslam’ın süzgecinden geçirerek, tüm saygınlığı ve hakları ile kıymetli bir yerde olan kadının olması gereken konumunu izah ederek yanlışlarla mücadele ettik. Bu proje 2015 yılında Başkanlığımızca örnek projeler arasında değerlendirildi.
Yine bir ilçemizde eşi tarafından katledilen bir babanın hikâyesinden yola çıkarak tüm aile bireylerinin haklarını merhamet çerçevesinde ele alan “Hepimiz Canız, Merhamete Muhtacız” projesini 2021 yılında yaptık ve merhametin tüm aile bireyleri için gerekli olduğunu, yuvaların şiddetin değil; merhametin, şefkatin ocağı olması gerektiğini, karı koca, çocuklar ve diğer tüm aile bireylerinin izzet ve değerlerinin korunması gerektiğini vurgulayan faaliyetler gerçekleştirdik ve bunlara devam ediyoruz.
Gençlerimizin gerek sosyal medya mecraları gerekse basın yayın kanalları ile iffet ve mahremiyetlerinin zedelenmesi tehlikesine yönelik
Hz. Yusuf’un kıssasına atıf yaparak “Yusuf Gibi” projemizi oluşturduk ve 2018-2020 yılları arasında gençlerimize yönelik bu manada birçok farkındalık faaliyetleri gerçekleştirdik. Yine gençlerimizin İslam’dan ve kadim geleneğimizden, Anadolu irfanından kopmamaları için “Gençlerimiz, Değerlerimiz ve Geleceğimiz” adlı projeyi uyguladık ve bu çerçevede faaliyetlerimiz devam ediyor. Özellikle ilimizde mevcut tüm liselerimizdeki gençlerimize gidiyoruz. Ayrıca yatılı olanların pansiyonlarına akşamları giderek yanlarında olduğumuzu söylüyoruz. Geleceğin mimarı gençlerimize ne kadar kıymet verdiğimizi, Hz. Peygamber’in etrafındaki insanların ekserisinin gençler olduklarını, dinimiz İslam’ın gençlerin omuzlarında yükseldiğini izah etmeye yönelik farkındalık çalışmaları yapıyoruz.
Son olarak çocuk terbiyesinde babanın rolünü daha da artırmak ve bölgemizde bu bilinci oluşturmak için 2018 yılında “Etkili Babalık” projesini geliştirdik ve babaların en çok uğrak yerleri olan kahvehanelere giderek “Sen Yoksan Çocuk Eksik Kalır” farkındalık eğitimlerini yapmaya çalıştık.
Gerçekleştirmiş olduğunuz çalışmalar insanlarda nasıl karşılık buldu ve bu geri dönüşler sizlere ileriki çalışmalarınıza yönelik nasıl bir bakış açısı kazandırdı?
İnsanımız samimi faaliyetleri ve kalplerine dokunan çabaları gördüğünde takdir etmesini bilmektedir. Bize olan güvenleri nedeniyle içlerindeki sıkıntıları çekinmeden ifade edebiliyorlar. Bu güven ve açılmaları bizi daha da canıgönülden hizmet etmeye teşvik etmektedir. Ben bir lisede konferans vermiştim. Program sonunda bir genç kardeşimizin okulda öğretmenlerinin ve idarecilerinin olmasına rağmen bana gelip de “Hocam benim bir derdim var, kimseye açılamıyorum, kimseye güvenemiyorum. Sizi babam yerinde görerek açılmak istiyorum. Bana yardımcı olun.” deyip de bana sıkıntısını, derdini anlatması beni gençlerimize yönelik daha çok program ve proje üretmeye teşvik etmiştir.
Kimi zaman bir okulda kimi zaman bir öğrenci yurdunda kimi zaman bir taziye evinde kimi zaman da bir kahvehanede halkın arasında bulundunuz ve sürekli birilerinin hayatına dokunmaya çabaladınız. Bu koşuşturmacalarınızın arasında unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
O kadar çok anım var ki…
Bir gün aile merkezinde nöbette idim, KYK müdürümüz üniversiteli bir gencimizi, “Müftülükte vaiz Nuri hoca var, maddi ve manevi açıdan sana yardımcı olabilir.” diyerek bana yönlendirmişti. Gencimiz, umutsuz bir şekilde (kendi itirafı), “Bir imam ya da bir vaiz benim için ne yapabilir ki düşüncesi ve çaresizliği ile” selam verdi. Baktım ki o gencimiz çok umutsuz, mahcubiyet içerisinde ve gözleri nemli. Hemen olması gereken ilgi ve alakayı gösterdim. Aramızda bir köprü oluştu. Merhamet, güven veren, ilgi ve kardeşlik bilinci ile onunla 3 yıl boyunca ilgilendim. Mezun olduktan sonra yanıma geldi ve “Hocam Diyanet’e ve mensuplarına çok ön yargılı idim, sizin vasıtanızla bu ön yargılarım, kaygılarım yok oldu. Göreve başlar başlamaz nereye atanırsam atanayım mutlaka oradaki müftülükle beraber benim durumumdaki gençlerimizin hayatlarına dokunmak için elimden geleni yapacağım.” dedi. O günden beri her sene mutlaka maddi açıdan mağdur ve manevi açıdan rehberliğe muhtaç en az 7-8 gencimizle ilgilenir, onlara yardımcı olmaya çalışırım.
Hayata geçirdiğiniz projeleriniz dışında hedeflediğiniz ve üzerinde çalıştığınız yeni projelerinizden de kısaca söz eder misiniz?
Tek başına köyde yaşayan bir yakınımın vefat etmesi ve cenazesinin deforme olma derecesine gelmiş olmasına rağmen kapı komşularının dahi ondan habersiz oluşu beni çok etkiledi. Bundan hareketle unutulmaya yüz tutmuş komşuluk ilişkilerini canlandırmak amaçlı hazırladığım, “Ben Buradayım” projesini hayata geçirme hedefindeyiz. Ayrıca yönelimlere ve istismar tehlikesine karşı Başkanlığımızın bir yıldır uygulamaya koymuş olduğu “Aile Ahlakı; Sağlıklı Kimlik İnşası” projesi de üzerinde zihin yorduğumuz bir proje. Bu projeler çerçevesinde büyük gayretler içindeyiz.
Öz Geçmiş
Nuri Arslan, 1973 yılında Ağrı’nın Ballıbostan köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyündeki okulda (1984), ortaokul ve liseyi Ağrı İmam Hatip Lisesinde (1992) tamamladı. Diyanet İşleri Başkanlığında imam olarak 1993 yılında göreve başlayan Arslan, Ağrı Merkez Camii imam hatibi iken görevde yükselme sınavı ile il vaizliğine atandı. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden, daha sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 2008 yılında mezun olan Nuri Arslan, 2012 yılında Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Temel İslam Bilimleri Kelam Ana Bilim Dalında “İmam Gazali ve Ebu’l Muin en-Nesefi’ye Göre Nübüvvet Problemi” adlı tezle yüksek lisansını tamamladı. Hâlen aynı enstitüde Tasavvuf Anabilim Dalında doktorasını sürdüren Arslan, Ağrı İl Müftülüğünde uzman vaiz ve Aile ve Dini Rehberlik Merkezi (ADRM) koordinatörü olarak görev yapmaktadır.