Makale

MİLLETİMİZİN KUR AN-I KERİM SEVGİSİ

Dr. Ömer Menekşe
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

MİLLETİMİZİN
KUR AN-I KERİM SEVGİSİ

Şehit olan Mehmetçiklerimizin ceplerinden çıkan Kur’an da bu milletin İslâm’a olan bağlılığının ve saygısının bir göstergesidir. İstiklâl savaşımız, bunun sayısız örnekleri ile doludur.

Milletimiz, asırlardır Kur’an-ı Kerîm’e derin bir muhabbet beslemiş, ona duyulan aşk, büyük bir sevgi atmosferi oluşturmuştur.
Yüzyıllarca İslâm’ın bayraktarlığını yapmış necip milletimiz, Kur’an’a büyük değer vermiş, onun için " mushaf, kelâmullah, kelâm-ı kadîm, kitabullah, Kur’an-ı hakîm, Kur’an-ı Kerîm" gibi lâfızları kullanmıştır. Ayrıca Sevgili Peygamberimizin, Kur’an okuyup onunla amel edenlerin gıpta edilecek kimseler olduğu, okunan Kur’an’ın her harfine karşılık on sevap verileceği, okuyanlar için Kur’an’ın dünyada huzur kaynağı, ahirette de şefaatçi olacağı, (Buhâri, Fezâilü’l-Kur’an, 17,20; Müslim, Salâtü’l-Müsafirîn, 243,266,268; Tirmizî, Kıraat,12; Ebû Davud, Vitir, 14) şeklindeki emir ve teşviklerini daima ön planda tutmuş, Kur’an’ı baştan sona okuyarak hatim indirmeye, küçük yaştan itibaren onu ezberlemeye önem vermiş, bunun neticesinde İslâm dünyasında en çok hafız yetiştiren millet olma özelliğine sahip olmuştur.
Özellikle de bu sevgi hâlesi içinde Kur’an harflerini, ona lâyık bir güzellikle yazabilme sanatı olan Hüsnühat (güzel yazı), milletimizin, Kuran’da olan derin, samimi ve sonsuz sevgisinin bir göstergesi olmuştur. Bugün de İslâm âleminin beyan ettiği: "Kur’an Hicâz’da nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı." ifadesi, Türk hattatlarının bu sanata kazandırdıkları, hâlen de kazandırmaya devam ettikleri estetik güzelliği, bir kez daha ortaya koymaktadır.
Milletimiz, hat sanatı ile nakış nakış kağıtlara işlediği Kur’an’ı, gönlünde en yüksek yerde tutmuş, onu evinin en güzîde ve en yüksek köşesinde, işlemeli özel mahfazalar içerisinde yerleştirmiş, ona abdestsiz dokunmamış, ona ait bir kâğıt parçasını yerde görse üç defa öpüp alnına değdirmiş, onu belden aşağı tutmamış, hatta yemin etmek ve inandırmak için mushaf öpmek, kitaba el basmak, bir gelenek hâline gelmiştir. Ayrıca düğünlerini Kur’an’ın eşsiz güzelliğiyle süslemiş, cenazelerinde onun eşsiz teselli iklimine sığınmış ve bütün bunları da Kur’an’-ı Kerîm’e saygının bir parçası kabul etmiştir.
Milletimizin Kur’an’a olan sevgisinin temelinde de onu okuma, anlama ve içerisinde yer alan hükümlerle amel etme ve onun yolunda yürüme arzusu yatmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, dinimizin temel kitabı olan Kur’an’ın tercümesi ve yorumuyla ilgili eserler, Kur’an ilimleri üzerine yapılan çalışmalar, Kur’an’ı dil, üslûp, muhteva ve faziletler yönünden ele alıp inceleyen çalışmalar da zengin bir Kur’an literatürünün oluşmasını sağlamıştır.
Şehit olan Mehmetçiklerimizin ceplerinden çıkan Kur’an da bu milletin İslâm’a olan bağlılığının ve saygısının bir göstergesidir. İstiklâl savaşımız, bunun sayısız örnekleri ile doludur. Milletimizin Kur’an’a olan bu sevgisi, dünden bugüne artarak devam ettiği gibi bundan sonra da kıyamete değin devam edecektir.