Makale

Mescid-i Nebevi Hakkında Bazı Teknik Bilgiler

Dr. Ömer yılmaz
DİB Eğitim Uzmanı

Mescid-i Nebevî
Hakkında Bazı Teknik Bilgiler

Dinimizde camilerin imar ve inşası için yapılan her türlü hizmet övülmektedir. (Tevbe, 18) Hz. Peygamber (s.a.s) de; "Her kim Allah rızası için yeryüzünde bir mescit inşa ederse, Allah da onun için cennette bir köşk inşa eder" (Buhari, Salat, 65) buyurarak bu hususta âdeta müminlerin yarışmasını teşvik etmektedir. İslâm’a göre tüm mescitlere yapılan hizmetler takdire şayan bulunmaktadır. Ancak dinimizde üç mescidin ayrı bir önemi vardır. Bunlar; Mes- cid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksa’dır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’deki "İlk günden takva üzerine kurulan mescid" (Tevbe, 108) ifadesiyle Mescid-i Nebî veya Kuba Mescidi’nin kastedildiği rivayet edilmekte, (Müslim, Hac, 514) ibn Kesir ise bu ayette sözü edilen sıfata Mescid-i Nebevî’nin daha lâyık olduğunu belirtmektedir, (ibn Kesir, el-Bidaye, c. Ill, s. 218) Hz. Peygamber de yeryüzünde bu mescitleri ziyaret edilmeye değer bulmuş ve buralarda yapılan ibadetlerin diğerlerine oranla daha faziletli olduğunu bildirmiştir. (Buhari, "Fazlu’s-salati fi mescidi Mekke ve’l- Medine" 1,5-6)
Biz bu çalışmamızda temeli Hz. Peygamber tarafından atılan Mescid-i Nebevî’nin genişletme faaliyetleriyle, bu cami hakkında bazı teknik bilgilere yer vereceğiz. Bizi böyle bir çalışmaya iten saik, gerek hac gerekse umre ziyaretleri esnasında mimarî, teknik ve estetik özelliklere ilgi duyan kimi hacılarımızın kafile başkanı ve din görevlilerinden bu mescit hakkında mevzu bahis özellikleri sormasıdır. Doğrusu, bunların bilinip bilinmemesi birinci derecede öneme haiz konular değildir. Önemli olan, ibadetin ruhunu keşfedip onu yaşayabilmektir.
Bilindiği gibi Hz. Peygamber Mekke’den Medine’ye 622 yılında hicret ettiklerinde Ebu Eyyüb el-En- sari’ye misafir olmuştur. Hz. Muhammed (s.a.s.) kendi evini inşa etmeden önce camiyi inşa etmiş, böylece yeni bir toplumun oluşmasına ev sahipliği yapacak ve onları bir araya getirerek eğitecek mekânı tesis etmiştir. Devesinin boş bulduğu arsaya çökmesiyle birlikte Necran oğulları kabilesinden Süheyl ve Sehl adındaki iki yetime ait bu arsa Peygamber tarafından satın alınmış ve hemen inşaatına başlanmıştır. Bedeli Halid b. Zeyd tarafından ödenen arsaya süs ve ihtişamdan uzak, duvarı kerpiç, zemini toprak, tavanı ise hurma yapraklarıyla örtülü mescit, (A. Himmet Berki, O. Keskioğlu, Hatemü’l- Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, DİB Yayınları, Ankara 1993, ss. 196197) o zaman için 30x35 m2 çapında ve bir adam boyu yüksekliğinde inşa edilmiştir. Zamanla Müslümanların çoğalmasıyla birlikte buna paralel genişletme çalışmalarına da devam edilmiş, daha onun sağlığında iken bu alan 2500 m2 çıkartılmıştır. Mescidin birkaç kez muhtelif yönetimler tarafından genişletilmeye tabi tutulduğu görülmektedir. Yapılan bu ilâveler sırasıyla şu şekildedir:
-Hz. Peygamberin Hayber Gazvesi dönüşü (h. 7): 1425 m2
-Hz. Ömer (h.17): 1100m2 -Hz. Osman (h. 29-30): 496 m2 -Emevi Halifesi Velid b. Abdülmelik (h. 88-91): 2369 m2
-Abbasi Halifesi Mehdi Billah (h.161-165): 2450 m2
-Memlûk Sultanı Kayıtbay (h. 888): 120 m2 -Osmanlı Sultanı Abdülmecid (h.1265-1277) 1293 m2
-Melik Abdülaziz (h.1 327): 6024 m2 -Fahd b.Abdülaziz (h.1406-1414: 82.000 m2 Söz konusu ayet ve hadislerde geçen müjdeyi de esas alan idareciler, bu belde ve mescitlere hizmet etmeyi âdeta kendileri için bir saygınlık meselesi addetmişlerdir. Nitekim Hicaza hâkim olduktan sonra "Hadimül Harameyn" unvanını kullanmaya başlayan Osmanlı padişahları da Mesci- d-i Nebevî’nin imarı için çeşitli faaliyete girişmişlerdir. Bu padişahlar arasında sırasıyla; Kanunî Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Meh- med, I. Ahmed, IV. Murad, IV. Mehmed, II. Mustafa, III. Ahmed, I. Mahmud, III. Osman I. Abdül- hamid, III. Selim, II. Mahmud, Sultan Abdülme- cid’i görmek mümkündür. Padişahlar içinde en kapsamlı imar faaliyeti ise Abdülmecid tarafından yapılmıştır. Bu maksatla malzeme masrafı hariç buraya 700.000 mecidiye gönderildiği belirtilmektedir. (Bkz. Nebi Bozkurt, M. Sabri Küçükaşçı, "Mescidi Nebevî", DİA, c.29, s. 283-284)
Dört yüz yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalan Hicaz’da, Hz. Peygamber Mescidi de en az Kâbe kadar hizmet almış ve hürmet görmüştür. Örneğin Ravza-yı Mutahhara’ya örtü olan Kubbe- tü’l- Hadra (Yeşil Kubbe) tamamıyla II. Mahmut eseridir. İlk defa Mescid-i Nebevî’de elektriğin kullanılması da 1908 yılında Osmanlı dönemine rastlamaktadır. Padişahların yaptığı bu hizmetler anısına, mescide girerken Babü’s-Selâm kapısının sağ üst kenarında II. Abdülhamit’in, Cennetü’l- Baki kapısı ile Cibril kapısı üzerinde Abdülme- cid’in, kabri çevreleyen demir parmaklıklar üzerinde ise II. Ahmet’in tuğraları bulunmaktadır.
Bu genişletme çalışmalarından sonra daha derli-toplu rakamsal verilerle Mescid-i Nebevî hakkındaki teknik bilgilere geçip, ondan sonra kısa bir analiz yapacağız.
Mescidin ilk inşa alanı: 1050 m2 Genişletme sayısı: 9
En büyük genişletme zamanı: 1984-1994 Kamulaştırılan alan: 100.000 m2 En son yapılan ilâve: 82.000 m2 Son genişlemede kullanılan inşaat çeliği: 50.000 ton Kullanılan beton miktarı: 250.000 m3 Hâlihazır mescit içi alanı: 98.500 m2 Genişletme öncesi mescit içi cemaat kapasitesi: 128.000 kişi
Hâlihazır mescit içi cemaat kapasitesi: 250.000 kişi Etrafı mermerle döşeli alan : 235.000m2 Mescit çatı katı alanı: 67.000 m2 Mescit içi sütun sayısı: 2174 Hareketli kubbe sayısı: 27
Kubbe süslemesinde kullanılan altın miktarı: 68 kg Hareketli kubbe ağırlığı: 80 ton Kubbe ebadı:18x18 (324 m2)
Kubbe yarıçapı : 7.35m Kubbelerin yerden yüksekliği: 16.65 m
Sütunlarda kullanılan pirinç ağırlığı: 1600 ton
Çatı kolon adedi: 550
Yürüyen merdiven sayısı: 4
Sabit merdiven sayısı: 18
Ana kapı sayısı: 13
Toplam kapı adedi: 85
Ahşap kapı ağırlığı: 2,5 ton
Alt kat pencere adedi: 140
Üst kat pencere adedi: 2400
Kamera sayısı: 543
Saha renkli granit alanı: 45.000 m2
Saha beyaz granit alanı: 190.000 m2
Temel direk derinliği: 5.4 m
Mescit soğutma istasyon uzaklığı: 7 km
Soğutma tünel eni: 6.10 m
Soğutma tünel yüksekliği: 4.10 m
Soğutma istasyon alanı: 70.000 m2
Vantilatör adedi: 143
Otopark alanı: 290.000 m2
Bodrum kolon adedi: 2554
Bodrum alanı: 79.000 m2
Bodrum araç kapasitesi: 4444
Minare adedi: 10
Minare uzunlukları: 104 m
Alem uzunluğu: 6 m
Alem ağırlığı: 4.5 ton
Minarelerdeki şerefe sayısı: 5
Minarelerin basamak adedi: 334
Abdest musluk sayısı: 6000
Tuvalet sayısı: 2000
(Ahmet Ilyas Abdulgani, Tarihu’l- Medirıeti’l Münevvere el- Musavvar, Reşit Matbaa, Medine 2003, s. 14-18)
Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, Mescid-i Nebevî tarihinde en büyük genişletme çalışması Kral Fahd tarafından yapılmıştır. Uzun zaman alan bu çalışmanın son taşı 15. 04. 1994 Cuma günü konmuştur. Proje gereği son çalışma için yaklaşık 100.000 m2 arazi, sahiplerine paraları ödenmek suretiyle istimlâk olunmuş ve mescit alanına dâhil edilmiştir. Bu durumda, mescit etrafındaki alanların da namaz mahalli olarak kullanılması hâlinde, yaklaşık altı yüz elli bin ila bir milyon insan aynı anda ibadet imkânı bulmaktadır.
Son genişletme çalışmasında gerekli olan yarım milyon adetten fazla fabrikasyon taşın dökümü mescidin 20 km uzağında kurulan bir fabrikada imal edilmiştir. Taşların hammaddesi Suudi Arabistan’dan çıkarılmış ve bu taşlar geleneksel ve modern bir tarzda üretilmiştir. (H. Ahmet Özde- mir, "Mescidi Nebevînin Son Genişletme Çalışmaları", Diyanet Aylık Dergi, sayı 73, ss. 17-21) Minare ucundaki alemler ise 14 ayar altından yapılmış olup Türkiye’de imal edilmiştir. (Mihrali, Süleyman, Kutlu Şehir Medine, Nil Yayınları, İzmir 2002, s.1 33)
Mescidin havalandırılması, açılır- kapanır hareketli kubbeler sayesinde yapılmaktadır. Bu kubbeler nefis taş ve kakma ahşaptan yapılmış ve muhtelif renklerde süslenmiştir. Ağırlıkları nedeniyle bu kubbeler daha önceden elle yarım saatte açılıp kapanırken, şu anda bu işlem bilgisayar marifetiyle bir dakikada yapılmaktadır. Mescidin soğutulması ise Medine’ye 7 km uzaklıktaki bir merkezden dev jeneratör ve kanallar vasıtasıyla bodrumda bulunan vantilatörlere ulaştırılmakta ve buradan soğuk su pompalanmak suretiyle yapılmaktadır. Şehrin dışındaki bu merkez aynı zamanda mescidin zorunlu hizmetlerini karşılamak için koordinasyon üssü olarak da kullanılmaktadır.
Mescitteki kapı ve pencereler özel ağaçlardan ve çivi kullanılmaksızın yapılmıştır. 2.5 ton ağırlığındaki ana kapıların açılıp kapanması da, kullanılan teknik sayesinde basit bir kapıdan farksızdır. Cami içinde bulunan ve 1 7.000 ton mermer kullanılarak yapılan sütunlar 12 parçadan oluşmakta, ancak dıştan bakıldığında tek bir parça gibi gözükmektedir.
Yasin, mermer levhalara yazılmış olup kolondan kolona tüm mescidi çevrelemektedir. Gerek muhtelif renkteki halılarla iç, gerekse sıcak geçirmeyen renkli mermerlerin kullanıldığı dış düzenleme nedeniyle mescidin uçaktan görünüşü bir gül bahçesini andırmaktadır.
Mescit içinde Hz. Osman kapısındaki kütüphanede, içlerinde Türk müelliflerin de bulunduğu yazma eserler bölümü, Osmanlı ressamlar tarafından çekilmiş Harameyn’in eski fotoğrafları ve çeşitli hatlarda yazılan Kur’an-ı Kerimler okuyucu hizmetine sunulmaktadır. Mescid-i Nebevî’nin işlerinin sevk ve idaresi Osmanlı devrinde Şeyhü’l- Harem, Tanzimat sonrasında Harem-i Şerif Müdürü, günümüzde ise Mescid-i Nebevî İşleri Genel Başkanlık Vekâleti tarafından yürütülmektedir.
Biz de tüm emeği geçenleri rahmet ve minnetle anıyoruz.