Makale

Örnek Bir Din Adamı: Hafız Ahmet Karatoprak Hoca

Örnek Bir Din Adamı: Hafız Ahmet Karatoprak Hoca

Mükerrem Üçkan Hz. Hatice Kız Kur’an Kursu Öğreticisi / Bandırma - Balıkesir


Balıkesir maddi ve manevi bolluk ve bereketlerle dolu, insanların kendilerini güvende hissettiği, huzurlu, aile yapısının korunduğu küçük, sevimli, bolluk ve bereketiyle tanınan, gelenin bir daha ayrılmayı istemediği gelenek ve göreneklerine bağlı bir şehirdir. En köklü geleneklerinden bir tanesi, her ailenin çocuklarından en az bir tanesinin hafızlık yapmasıdır. Her yıl yapılan köy hayırlarında hafızlık ve hatim merasimlerinin, beraber çevre köylerin katılımıyla yapılması, Kur’an-ı Kerim ve hafızlığa verilen önemin bir neticesidir. Bu geleneğin oluşmasında Kur’an-ı Kerim’e canıgönülden hiçbir karşılık beklemeden hizmet edenlerin emeği çok büyüktür. Bu hizmette emeği geçenlerden bir tanesi de Hafız Ahmet Karatoprak Hoca’dır.
Hafız Ahmet Karatoprak Hoca 1922 yılında Balıkesir’in Gönen ilçesinde dünyaya geldi. Kafkasya kökenli olan babası Abdullah Bey de hafız idi, annesi Zehra Hanım Rumeli’den Gönen’e göç eden bir ailenin kızıdır.
Gönenli Mehmet Hoca diye tanıdığımız Kur’an sevdalısı ve hizmetkârı olan Mehmet Öğütçü Hoca’nın hafızlığını yaptıran hafız Abdullah Karatoprak, oğlu Ahmet Karatoprak’ın da hocası olmuştur. Ahmet Karatoprak 12-13 yaşlarında iken babası hafız Abdullah Bey’in himayesinde hafızlığını tamamlar.
1937 yılında Gönenli hafız Mehmet Öğütçü, Hafız Ahmet Karatoprak hocamızı İstanbul’a götürür. İstanbul’da kıraat ilmini tamamlayıp Arapça olarak icazetnamesini alır.
Mehmet Öğütçü Hoca sadece hocası olarak yer almaz hayatında. Onun için örnek, önder saygı ve hayranlık duyduğu bir büyüğüdür.
1940 yılında Ahmet Karatoprak Hoca 18 yaşlarında iken İstanbul Fatih Camii’nde müezzin olarak göreve başlar. Sonra Süleymaniye Camii’nde müezzinliğine devam eder.
Süleymaniye Camii’nde görevi devam ederken Balıkesir Müftüsü Naci Çıkrıkçı Bey açılması düşünülen Kur’an Kursu için Mehmet Öğütçü Hoca’dan bir öğretici ister. Hocasının bir sözünü iki etmeyen Ahmet Karatoprak Hoca’ya Balıkesir yolu görünür.
1948 yılından itibaren Karatoprak Hoca diye tanındığı Balıkesir’de hizmetleri son güne kadar devam eder.
Balıkesir’de ilk görev yeri Yeşilli Camii Kur’an Kursudur. Bir süre sonra öğrenci sayısındaki artış nedeniyle kurs mekânı yetersiz gelmeye başlar. Karatoprak Hoca Karaoğlan Camii’ndeki boş odaların Kur’an eğitimi için kullanılabileceğini düşünür. Ancak bu odaların tadilat ve tamiratının yapılması gerekir. Bütün gayretler seferber edilir. Ne ki bir süre sonra burası da yetersiz gelmeye başlar. Karatoprak Hoca’nın büyük gayret ve çabalarıyla 1952 yılında Yıldırım Camii Kur’an Kursu hizmete açılır ve hâlen hizmete devam etmektedir…
Kur’an Kursu Karatoprak Hoca’nın çalıştığı mekân değil evi, ailesidir. Yirmi dört saat öğrencilerinin başındadır. Disiplinlidir. Yeri geldiğinde tatlı sert olmayı becerebilen birisidir. Öğrencilerini hafızlığa başlatmadan önce iki rekât şükür namazı kıldırır.
Öğrencilerine karşı ilmiyle, bilgisiyle olduğu gibi hâl, hareket davranışlarıyla da örnek bir insandı.
Temiz ve düzenli giyinmeyi sever, mihraba geçtiği zaman pantolonunu değiştirirdi. Bu davranışını yakınları bir süre pantolonunun ütüsünün bozulmasından korktuğu için yaptığını zannetmişler fakat daha sonra görev hassasiyetinden kaynaklandığını anlamışlardı. Namazı adab-ı erkân üzere kıldırırdı. Öğrencileri Karatoprak Hoca’nın minbere çıkışını, oturuşunu, okuyuşunu dikkatle takip eder ve onu örnek almaya çalışırlardı. Türkçeyi çok iyi kullanırdı.
1963 yılında ilkokul diploması olmamasına rağmen Balıkesir valisi Kazım Arat Bey’in teklifiyle Balıkesir İmam Hatip okulunda Kur’an-ı Kerim dersi öğretmeni olarak derslere girmişti.
Karatoprak Hoca sadece göreviyle değil çevresiyle de çok ilgiliydi. Balıkesir’de İmam Hatip Okulunun açılması konusunda büyük gayret gösterdiği gibi öğrenci toplanması konusunda köy köy dolaşarak büyük emeği geçmiştir. İnsanların dertlerini dinler, sıkıntılarını paylaşır. İnsanlar onunla konuşunca hayrı ve doğruyu tercih ederlerdi. Çevresine devamlı ümit telkin ederdi.
O yıllarda ciddi manada çekilen su sıkıntısına karşılık Balsu derneğinin çalışmalarına destek olmuştur. Balsu derneğinin görevi iyi vasıflı içme suyu temin etmek ve bedava hizmet sunmaktır. Türkiye’de içme suyunu bedava temin eden Balıkesir’den başka hiçbir il yoktur.
İnsanlara faydalı olmaktan başka hesabı olmayan ve birçok hafız yetiştiren Karatoprak Hoca aynı zamanda iyi bir şairdi. Kendisine verilen zamanı en güzel şekilde değerlendiren Karatoprak hocamız, kendisini takip edenlere de fırsatları iyi değerlendirmelerini şu beyitle dile getirmiştir:
“Karatoprak söyler sözün, yaşla doldu iki gözün
Hakka yönelt dışın özün, sonra fırsat kalır sanma.”
Her gelen gitmeye, her doğan ölmeye mahkûm. Allah’tan geldik yine O’na gideceğiz. Bulduklarımızı kaybedeceğiz, kaybettiklerimizin yerine yenileri gelecek, gelenler iz sürecekler, takip edecekler gidenleri. Ne var ki görevini tamamlayıp gidenler, eşine az rastlanır nadir şahsiyetler olunca daha bir hüzün veriyor insana. Bir Karatoprak Hoca daha kolay yetişmeyecek belki ama onun yetiştirdiği öğrencileri izinden yürümeye gayret edecekler inşallah. Güzel insan, Hafız Karatoprak Hoca 27 Haziran 2008 tarihinde aramızdan ayrıldı.