Makale

DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULUNDAN

Fıkıh Köşesi

Oruçta temkin vakti nedir, uygulanmakta mıdır?
Temkin, güneşin doğuş, batış vakti ile namaz vakitlerinin hesaplanmasında, vakitlere eklenen veya çıkarılan zamanı ifade etmektedir. Bu uygulamanın temel nedeni yerleşim yerinin en doğusu ile batısı arasındaki zaman farkı, bulunulan yerin dağlık veya tepelerle kaplı olması gibi namaz vaktinin tam olarak tespit edilmesini engelleyen durumların var olmasıdır. Bu gerekçelerle ülkemizde temkin uygulaması bir müddet sürdürülmüş, namaz vakitlerini tespitte imsak ve güneşin doğuşunda bir miktar zaman çıkarılmış; öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde de bir miktar eklenmiştir.
Ancak günümüzde teknik imkânlar son derece gelişmiş, her il ve ilçenin namaz vakitleri ayrı ayrı belirlenmiştir. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak "temkin/ihtiyat" uygulamasına artık ihtiyaç kalmadığı anlaşılmış ve 1983 yılından itibaren ülkemizde temkin uygulamasına son verilmiştir.
Başkanlığımız takvimlerinde temkin uygulaması bulunmadığından, oruca başlayacak kişilerin gösterilen "imsak" saatinde yemeyi içmeyi kesmeleri gerekmektedir. Sabah namazı kılacak olanlar da imsak vaktinden itibaren namazlarını kılabilirler.


Oruçlu iken böbrek taşı kırdırmak orucu bozar mı?
Oruçlu olan bir kimsenin, vücuduna şifa veya gıda verici bir madde enjekte edilmeden böbrek taşı kırdırması ile orucu bozulmaz. Bu operasyon esnasında böbreklere kan akması da orucu bozmaz.

Bayram günlerinde oruç tutulur mu, bu günler kaç gündür?
Bayram günleri, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelir. Ramazan bayramının birinci gününde ve kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Bu günlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmasından dolayıdır. Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir "genel iftar ziyafeti" hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona "fıtır bayramı (iftar bayramı)" denilmiştir. Ramazan bayramının ilk günü, bir aylık ramazan orucunun iftarı anlamına gelir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah’ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki bunun yakışıksız bir davranış olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği kurban bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah’ı anma günleri olduğunu belirtmiştir. (Buhari, Savm, 66-67; Ebu Davud, Savm, 49.)

Nikotin bandı orucu bozar mı?
Kural olarak orucu bozan şeyler, vücuda normal yollarla giren maddeler ve cinsel ilişkidir. Vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu işlem yeme, içme ve beslenme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz. Bu açıdan sigarayı bırakmak isteyenlerin kullandığı nikotin bantları da orucu bozmaz.

Arefe günü oruç tutulur mu, bu konudaki dinî hüküm nedir?
Çeşitli zamanlarda nafile oruç tutmanın faziletine dair birçok hadis-i şerif vardır. Bu oruçlardan biri de Zilhicce ayının ilk dokuz günü tutulan oruçtur. İsteyen tamamını tutabildiği gibi birkaç gününü de tutabilir. Herkes tuttuğu günler sayısınca ecir ve sevap kazanır. Zilhiccenin ilk dokuz günü içinde Arefe gününün önemli bir yeri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.), bu günün faziletine ilişkin olarak; "Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları azat ettiği bir gün yoktur." buyurmuş, yine "Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah’tan umulur." (Müslim, Sıyam, 196-197.) demiştir. Fakat hacda olanların, yapacakları ibadetleri aksatmamaları, sıkıntı ve halsizliğe düşmemeleri gerekçesiyle arefe günü oruç tutmamaları daha uygundur. (Ebu Davud, Savm, 64.)

Anjiyo yaptırmak orucu bozar mı?
Halk arasında anjiyo olarak bilinen operasyon, teşhise yönelik (anjiyografi) ve tedaviye yönelik olarak uygulanmaktadır. Anjiyografi vücut damarlarının görüntülenmesi demektir. Damar içine damarların görünür hale gelmesini sağlayan ve kontrast madde olarak tanımlanan ilaç verilerek, anjiyogram adı verilen filmler elde edilir. Anjiyografi sayesinde organları besleyen damarlar görüntülenerek damar hastalıkları veya bu damarlardan beslenen organlara ait tanı koydurucu bilgiler edinilir. Tedaviye yönelik olarak uygulanan anjiyonun klasik yöntemi anjiyoplastidir. Bu ise, dar veya tam tıkalı damarların balon ya da stent denilen özel araçlarla tekrar açılması için yapılır.
Bu bilgiler ışığında gerek anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek anlamı bulunmadığından oruç bozulmaz.

Akupunktur tedavisi orucu bozar mı?
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar ibadet niyetiyle yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yapılan bir ibadettir. (Bakara, 2/187.) Akupunktur ise; vücutta belirli noktalara iğne batırarak, çeşitli hastalıkları tedavi etme metodudur. Orucu bozan şeyler kapsamında olmadığı yani vücudu beslemesi ve gıdalandırması söz konusu olmadığından akupunktur yaptırmak orucu bozmaz.
Mesleği gereği sürekli olarak yolcu olan kişi namaz ve oruç ibadetlerini nasıl yerine getirebilir?
Dinen yolcu konumunda bulunan kimseler farz namazları kısaltarak kılarlar. Yolculuk hâli ramazan orucunun ertelenmesi için de bir ruhsat sebebidir. Sebep devam ettiği sürece ruhsatlar da devam eder. Sürekli mazereti bulunan kişiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları ramazan oruçlarını kaza ederler. Kur’an-ı Kerim’de; "Kim de hasta veya yolcu olursa, oruç tutmadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun." (Bakara, 2/184, 185.) buyrulmaktadır.
Buna göre sürekli yoluculuk hâlinde olan kimseler namazlarını ertelemeden kısaltarak kılarlar. Ramazan oruçları ise mümkün olduğunca tutulmaya çalışılmalıdır. Zira yukarıdaki ayetin devamında "Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır." buyurulmaktadır.
Fakat buna güç yetirilemezse oruç, uygun zamanda kaza edilmek üzere yolculuk süresince ertelenebilir.
İslam dini ramazan ayında oruç tutamayan hasta ve yolcuların sonradan kaza etmelerini emreder. Mazeret devam ettiği sürece ruhsat da devam eder.