Makale

Bencilliğin Toplumsallaşmış Şekli: Irkçılık

Kitap Tanıtımı


Mesut Özünlü


Bencilliğin Toplumsallaşmış Şekli: Irkçılık
Kavmiyetçilik, bencilliğin büyümüş halidir. Bir nevi enaniyetin toplumsallaşmış şeklidir. İnsan toplumsal bir varlıktır. Din ise insanlık tarihinin en köklü ve en kuşatıcı toplumsal kurumudur. Kavmiyetçilik, gerçekliğe ve insanın fıtratına aykırıdır. Bu yüzden İslam dini, kavmiyetçilik ve ırkçılığı hedeflerinin hasmı görmüştür. Çünkü kavmiyetçilik ayrıştırıcı, İslam birleştiricidir. Bu sebeple ırkçılık, bizden ve bize ait değildir. İslam toplumlarına girmiş en tehlikeli fitnelerden biridir o. Dinimiz; insanın kendisiyle barışık olmasını, ailesini, çevresini, kavmini, milletini, kısacası ait olduğu yeri ve kişileri sevmesini caiz görür. Ancak bunun abartılmasına, insanları birbirine düşüren, toplumları yiyip bitiren bir enaniyet tufanına dönüştürülmesine şiddetle karşı çıkar. İnsan; tıpkı dal, budak ve yapraklar gibi ait olduğu çınarı sevmelidir. Ama sadece biz varız, bizden büyük, bizden başka çınar yoktur dememelidir. Çünkü insanlık, Âdem ile Havva ailesinin mensuplarıdır. Daha üst bakışla bütün yaratılanlar, Yaradan’ın eseridir. Bir nevi O’nun kudret aynasının tecellisidir.
Yakın tarihimizin seçkin âlimlerinden Babanzade Ahmet Naim Bey’in kaleme aldığı "İslam’a Göre Irkçılık" adlı eser de kavmiyetçilik sorununu ele alıyor. Bu konuda dünya milletlerinin ve Müslüman halkların içerisine düştükleri toplumsal kopuşlara dikkati çekiyor. Kavmiyetçilik ve ırkçılık hakkında, çok çarpıcı bilgi ve malumata yer veriyor. Eserde Ahmet Naim Bey’in en önemli dayanak noktalarından ikisini Hucurat suresinin 10 ve 13’üncü ayetleri oluşturuyor. "Müminler ancak kardeştir…", "Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Kuşkusuz Allah bilendir, her şeyden haberdardır." Sonra bu ayeti kerimelerden hareketle şöyle bir tespitte bulunuyor: Görülüyor ki nesep ve soyun Allah katında hiçbir değeri yoktur. İnsan için faydalı olacak bir şey varsa o da iyiliklerin terazisini ağırlaştıracak takvadır, salih amellerdir. Allah’ın sevdiği budur. Allah nesep ve soya önem verilmesini sevmez. Allah’ın sevdiğini sevmek, buğuz ettiğini sevmemek imanın gereğidir." Bedir Yayınevince 1991 yılında "İslam’da Kavmiyetçilik Yoktur" başlığıyla 96 sayfalık bir el kitabı ebadında bastırılan eserde, ırkçılık konusu İslam tarihinden, Hz. Peygamberin hayatından ve sahabe-i kiramın günlük yaşantısından örnekler verilerek, gayet doyurucu biçimde işlenmeye çalışılıyor. Bir çeşit sohbet üslubuyla kaleme alınmış olan bu kitabı okudukça bilgileniyor, bilgilendikçe de Ahmet Naim Bey’le uzun, tatlı bir konuşmaya dalmış hissine kapılıyorsunuz. (İslam’da Kavmiyetçilik Yoktur, Babanzade Ahmet Naim, Bedir yay. İstanbul 1991, 96 s.)