Makale

İlle de Roman Olsun Projesi

İlle de Roman Olsun Projesi

Halime Karabulut

Din görevlileri, “Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması O’nun ayetlerindendir. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır.” (Rum, 30/22.) ayetinden ibretler aldılar. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in: “Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem ise topraktandır.” hadis-i şerifiyle anlattılar kardeşliği ve Hz. Ali (r.a.)’nin: “İnsanlar ya senin dinde kardeşin ya da hilkatte eşindir.” sözünü kulaklarına küpe etti. Türkiye kültür mozaiği olan Mersin’i imar etmeye çalıştı din-diyanet gönüllüleri.
Ortak değerleri vurgulayarak, sosyal, kültürel ve etnik farklılıkların olmasının da birer zenginlik olduğunu halka anlatmalıydı hocalar.
Allah’ın ayetlerini anlatmalı ki; toplumdan dışlanan insanlar, ayrışmalar, çatışmalar olmasın. Hucurat suresi 13. ayetini bütün Mersin halkı hep birlikte okumalıydı: “Ey insanlar! Doğrusu biz sizleri bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler hâline koyduk ki birbirinizi tanıyasınız. Şüphesiz Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.”
Bu ayeti yeniden okumakla açılmıştı basiretler. Aynı mahallede olmanın, evlerin, dükkânların yan yana olmasının insanların birbirlerini tanıması için yeterli olmadığını anlamıştı mahalle sakinleri. Çok yakın olan güzellikleri fark etmek için bazen Allah’ın ümmi bir kuluna ihtiyaç duyulur. Mersin’de de mevcut güzellikleri ortaya çıkarmak için meşaleyi yakan ilk kişi Çeto Bey olur.
Roman kardeşlerinin duygularına tercüman olan Çeto’nun yakarışı, Kaymakam Bekir Atmaca ve ilçe müftüsü Bünyamin Akkoç’u hemen harekete geçirir. Talep Çeto’dan gelir de, toplumun sorumluluğunu yüklenen makamlar duyarsız kalır mı?
Çalışmalar hemen başlatılır. Düğün-taziye, bayramlar, kandiller, ziyaretler ve ziyafetler, bütün sevinçler ve hüzünler hep birlikte yaşanacaktı. Valilik, kaymakamlık, müftülük, diğer kamu kurumları ve Roman dernekleri halkın huzuru için, artık birlikte çalışacaklardı. Somut adımlar atmak gerekirdi kalıcı çözümler için ve “İl(led)e de Roman Olsun” projesi bir adımdı umuda atılan. Proje SODES tarafından da 80 bin TL ile desteklenince, Akdeniz İlçe Müftülüğü tarafından 2012-2014 yılları arasında uygulanmaya başlar. Bu projeyle dinî, sosyal, kültürel, sanatsal ve eğitim faaliyetleri profesyonel bir şekilde, kurumlar arası işbirliği hâlinde yürütülür.
Mersin İl Müftüsü Ali Melek, bu projenin uygulama gerekçesini şöyle anlatır: “Roman vatandaşlarımıza yönelik eğitim, kültür ve sanatsal faaliyetler gerçekleştirmek suretiyle bilgi ve kültür seviyelerinin artmasına katkı sağlamak, çeşitli etkinliklerle birlik-beraberliği kuvvetlendirmek, sosyal ve sanatsal, eğitimsel faaliyetlerle, karşılıklı ziyaret, komşuluk ve arkadaşlık bağlarını güçlendirmek istedik. Böylece Roman vatandaşlarımızın kapalı bir topluluk, gizemli bir kitle olarak görülmesinin önüne geçmek, kendilerine iş verilmeyen, güven duyulmayan bireyler olarak görme eğilimini bertaraf etmek istedik. Roman vatandaşlarımızın sosyal alanda yaşadıkları sıkıntıları toplum gündemine taşıyarak kamuoyu duyarlılığı oluşturmak istedik. Kısacası, Mersin ilinde Roman vatandaşlarımızın bulunmasının bir zenginlik olduğunu bütün halkımıza bu proje ile sunmayı amaçladık.”
Proje kapsamında erkeklerin vakit geçirecekleri, sosyal tesis görevi görecek bir bina kiralanır. Burada ücreti proje tarafından karşılanmak üzere proje süresince tesisin işleyişine yardım edecek personel istihdam edilir. Proje kısmi zamanlı istihdamı sağlama yönüyle de önem arz eder. Beyaz eşya, oturma grubu, internet bağlantılı dizüstü bilgisayar alınır. Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından müteşekkil bir kitaplık oluşturulur. Kütüphane bölümü aynı zamanda okuma salonu olarak hizmet verir ve gün boyu açık tutulur. Gençlerin tesise gelmelerini teşvik edici oyunların oynandığı tesiste bilardo oyunu için de alan ayrılır. Projeden faydalanan Roman vatandaşlar olunca müziksiz bir proje mümkün mü? Pek çok müzik aleti alınır. Erkek ve kadın olmak üzere iki ayrı ilahi grubu oluşturulur. “Akdeniz Müftülüğü İlahi Grubu” adı verilen ekip, Kutlu Doğum Haftası başta olmak üzere müftülüğün birçok programında sahne alır. İlçe Müftüsü Bünyamin Akkoç’un destek ve gayretleriyle 2013-2014 eğitim-öğretim yılında imam-hatip ortaokulu ve lisesine kaydı yapılan 12 öğrencinin masrafları da müftülük tarafından karşılanır.
Sosyal ve kültürel etkinliklerin yapıldığı Çetinkaya/Piri Reis Kur’an kursu, zamanla Roman kadın yaşam merkezi hâline gelir. Vaaz, sohbet, aile ve dinî rehberlik, manevi destek, Kur’an öğretimi, okuma yazma kursları ve daha nicesi bu kurs binasında gerçekleştirilir. Sosyal etkinlikler ile ilim ve sanatın harmanlandığı projede 7’den 70’e herkesin katıldığı sinema, tiyatro, gezi, piknik, konferans ve benzeri etkinlikler olur. 100 kişinin katıldığı bir yemek ikramında, atmış yaşlarında bir teyze ilk defa lokantada yemek yediğini belirtir. Konya’ya düzenlenen geziye katılanlardan bazıları, Mevlana türbesinde sakal-ı şerifi görünce çok duygulanır ve “kendimizi Ravza’da hissettik” diyerek duygularını ifade etmeye çalışırlar.
Romanların dinî eğitimlerini aldıkları ve ayrıca sosyal merkez görevi de gören tesisin erkeklere hizmet veren bölümünden sorumlu Necmi Nurbel, projenin başından sonuna kadar her faaliyetin içinde yer alır. Nurbel, projeden azami derecede faydalandığını şu cümlelerle ifade eder: “Bu proje Romanlar ile müftülüğün yakınlaşmasına ve kaynaşmasına, birbirimizi gerçek manada tanımamıza vesile oldu. Proje etkinlikleri ile ihtiyacımız olan birçok şey verilmeye çalışıldı. Özellikle birlikte okuyup değerlendirdiğimiz kitaplarla dinî konularda bilgi sahibi olduk ve sosyal etkinliklerle sevgimiz, sevincimiz arttı. Samimiyeti, kardeşliği tattık. Bu projede emeği geçen herkesten, maddi destek sağlayan devletimizden Allah razı olsun.”
Projenin kadınlara hizmet verilen bölümünde görev alan ve projenin her aşamasında bulunan Hatice Pişkin: “Hanımlara yönelik yapılan seminerlere çok sayıda arkadaşımız katıldı. Bir ailede huzurun olabilmesi için gerekli olan bilgiler verildi. Ayrıca çok iyi vakit geçirdik. Bu süre içerisinde manevi yönden mesafe aldık. Sakalı Şerifin ziyareti bizi çok mutlu etti. Adeta bizleri Peygamber Efendimizle buluşturdu. Kendimi Medine’de Efendimizin kabrini ziyaret ediyor ve onunla konuşuyor gibi hissettim. Konya’ya yaptığımız gezi de tek kelimeyle harikaydı.” diyerek memnuniyetini ifade eder.
İlime susamış, her vaaz ve sohbeti büyük bir iştiyakla dinleyen Tayyibe Avcı da: “Vaize ve Kur’an kursu öğreticilerinin sohbetlerinden çok istifade ettim. Farklı kurumlardan gelen konuşmacılardan da istifade ettim. Ama özellikle de, “Madde bağımlılığı” konusunda yapılan sunum benim, ailemin ve bizim gibi birçok kişinin hayatını değiştirdi.” diyerek madde bağımlılığı konusundaki yardımlara duyulan ihtiyacı haykırır.
Projenin eğitim merkezi konumundaki Piri Reis Kur’an Kursunda görevli Ayhan Kaya: “Müziğe yatkınlıkları ve gırtlak yapıları nedeni ile Kur’an’ı çok güzel okuyorlar. Kur’an’a olan sevgilerine hep hayran kaldım. Gündelik işlerde çalışıp evin geçimini sağlamakla birlikte, umre parası biriktirenler bile var. Öğrencilerimizde çok ilerleme oldu. Projenin süresi bitse de, bu sevgi selini hiçbir şey durduramaz artık. Roman kızlarımızdan oluşan bir ilahi grubu kurduk. Kadınlara yönelik programlara katılan ilahi grubu, çello, ney ve def eşliğinde ilahiler söyleyerek programlara renk katıyorlar.”
Allah’ın yarattığı bütün renkler güzeldir; siyah, beyaz, sarı, kızıl… Hepsi Allah’ın boyası ve O’nun eseridir. Bu hakikati anlattı din görevlileri. Ve dünyanın birçok rengini bağrına basan Mersin, “İlle de Roman Olsun” dediğinde daha da güzel olmuştu.