Makale

EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

Diyanet Aylık Dergi İslam’ın sağlıklı bilgisini ve kuşatıcı rahmet iklimini toplumumuzla paylaşmak ve günümüzde Müslümanların yaşadıkları sorunlara çözümler aramak düşüncesiyle yola çıktı. Yayın hayatına başladığı günden itibaren kendini sürekli yenileme gayretinde oldu. Bu gayretin bir devamı olarak ocak sayısıyla birlikte yeni bir içerik ve görselliğe kavuştu.

Dünyada ve Türkiye’de gündemi meşgul eden dini konuları “Gündem” başlığıyla; günümüzün dini problemlerini temel kaynaklarımızın ışığında ve bugünün bakış açısıyla “Din-Düşünce-Yorum” köşesinde; günümüz ailesinin sorunlarını ve çözüm önerilerini “Aile” başlığı altında ele almaya devam ediyoruz. Gündem konularımız çerçevesinde uzmanlarıyla yaptığımız söyleşiler, “Bir Konu Bir Ayet”, “Bir Hadis Bir Yorum” köşelerimiz, din gönüllüsü kardeşlerimizin kendilerini ifade edebildikleri ve din hizmeti yürütürken karşılaştıkları çarpıcı olayları okuyucularımızla paylaştıkları “Din Görevlisinin Hatıra Defterinden” köşesi zenginleşerek devam edecek.

Yakın tarihimizde yaşayan, örnek hayatları, eserleri ve öğütleriyle geniş toplum kesimlerini etkileyen ve nesiller üzerinde kalıcı izler bırakan şahsiyetleri özellikle genç kuşaklarımıza aktarmak ve onlara model şahsiyetlerimizi tanıtmak üzere “Örnek Hayatlar” köşemizi hazırladık.

Yaşanan tecrübeler ışığında hikmet merkezli veciz ve sürükleyici yazıları gönül diliyle “Hikmet Penceresi”nde bulacaksınız. Her ay sağlık, ekonomi, psikoloji, hukuk vb. bir konuda okuyucularımızın merak ettiğini düşündüğümüz hususlar için “Uzman Gözüyle” köşemiz, fıkhi konularla ilgili merak ettiklerinizi ise Din İşleri Yüksek Kurulu’nun görüşleri doğrultusunda “Fıkıh Köşesi”nde bulacaksınız. Her biri ayrı bir ibret levhası olan, hem hislendiren hem de düşündüren hidayet öykülerini “İslam’la Yeniden Doğanlar” köşemizde takip edebilirsiniz.

Eskiden insanlar yola çıkmadan yolculuk boyunca ihtiyaç duyacakları temel maddeleri yanlarında götürdükleri dağarcıklarında taşırlardı. Biz de din görevlilerimizin mesleğini yaparken ihtiyaç duyacakları halkla ilişkilerden, beden diline, etkili iletişim tekniklerinden, hitabet, vaaz ve konuşma becerilerine kadar din hizmetinde kendilerine güç katacak azık mesabesindeki bilgileri “Dağarcık” köşemizde ele alıyoruz. Yine “bütün din görevlilerimizin cemaatine etkili vaaz edebilecek konuma gelmesi” projemizden hareketle, onlara materyal sağlayacak ve rehber olacak “Kürsüden” köşemizi açtık. Sizler için hazırladığımız her bir köşenin zihin ve gönül dünyamızı zenginleştirmesini ve yeni ufuklar açmasını diliyorum.
Bu sayıda, insanın yüreğinden diline dökülen anlam katresi “söz”ü ele aldık. Söz, hakikati dile getirmenin vasıtası olma yanında hikmetin, değerlerin ve ahlakın da taşıyıcısıdır. Güzel söz kalplere huzur, yüzlere tebessüm, zihinlere ve gönüllere zenginliktir.
Söz sorumluluktur. Söz öze mutabık olmalıdır. Sözün gücü, hakikatin tercümanı olmasıyla, söyleyenin gücü ise söylenenin doğru ve gönülden olmasıyla yakından ilgilidir. Esasen söz de bir eylemdir, hatta kimi zaman eylemden de etkilidir. Gücün üstesinden gelemediğini, bazen söz sonuca bağlar. Söz hikmetli olursa, Yunus’un da dediği gibi savaşa son verir, avulu aşı bal eyler. Söz yerinde ve zamanında söylenirse anlamlı olur. Bazen de susmak en güzel söz olur.
Bu duygu ve düşüncelerle hazırladığımız sayıda; sözün değerine ve etkisine ilişkin ipuçlarını, “Öz’ün Tercümanı Söz” başlıklı yazıda bulabilirsiniz. Sözlerin en güzeli olan ilahî kelamdaki söze dair beyanlara “Kur’an-ı Kerim’de Söz ve Sözün Kullanım Formları” adlı makale ile ışık tutuyoruz. “Üslubu beyan aynıyla insandır” sözünün anlam derinliğini merak ediyorsanız “Bir Şahsiyet Tezahürü Olarak Konuşma” adlı yazıyı mutlaka okumalısınız.
Birbirinden değerli kalemlerce yazılan gündem yazılarını ve yeni başlıkları istifadenize sunarken, “söz”ün bereketiyle sizleri baş başa bırakıyoruz.

Dr. Yüksel Salman