Makale

DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULUNDAN

FIKIH KÖŞESİ
DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULUNDAN

Sezaryen yöntemi ile doğum yapmak guslü gerektirir mi?
Doğum, organları belirmiş olan çocuğun düşmesi ya da sezaryen işleminden sonra çoğunlukla kadında bir süre kanama olur. Buna lohusalık kanı denir. Nadiren kan gelmediği de olur. Lohusalık kanı en fazla kırk gün devam eder. Kırk günün sonunda lohusalık hâli sona ermiş olur. Sezaryen yöntemi ile çocuk dünyaya getirmek de lohusalık açısından normal doğum ya da düşük yapmak hükmündedir. Doğum, düşük veya sezaryenden sonra rahimden kan gelmezse kadın ilk fırsatta guslederek lohusalık (nifas) hâlinden temizlenir. Rahimden kan gelirse, kanın kesilmesinden sonra gusletmek gerekir.
İdrara sıkışık durumda iken namaz kılmak caiz midir?
Namaz huşu ve Allah’ın huzurunda bulunma bilinci ile kılınmalıdır. Bu sebeple, namazda dikkati dağıtacak durumların olabildiğince giderilmesi önem arz eder. Onun için mesela vakit daralmamış ise, aç bir kimsenin sofra hazırken namaza durması uygun görülmemiştir. Tuvalet ihtiyacı duyma da namazda huşu ve dikkati önleyici etki yapacağından bu halde iken namaz kılmak mekruhtur. Hz. Peygamber idrara sıkışık durumda olan veya yemek hazırken namaza duran kişinin namazının faziletinin tam olmayacağını belirtmiştir. (Müslim, Mesacid, 17.)
Tuvalette abdest almak günah mıdır?
Abdest alınan yerin temiz olması esas olup, necaset mahalli olan pis yerlerde abdest alınması tenzihen mekruhtur. Ancak günümüzde temizlik amacıyla tanzim edilen mekânlarda genellikle banyo, lavabo ve klozetler birlikte yer almaktadır. Bu durumdaki banyolarda, necaset bulunmadığı için abdest almak veya banyo yapmakta sakınca yoktur.
Banyo, lavabo ve klozetlerin farklı mekânlarda yer aldığı evlerde, abdest almaya müsait bir yer varken, tuvalette abdest alınmaması daha uygun olur.
Sadece tuvalet amacıyla kullanılan mekânlarda abdest veya gusül abdesti almak zorunlu olduğu durumlarda, üzerine necaset sıçratmamaya özen gösterilmeli ve bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Abdest ve gusül alırken takma dişleri çıkartmak gerekir mi?
Abdest veya gusülde yıkanması gereken uzuvlara suyun ulaşmasını engelleyecek bir tabaka bulunmamalıdır. (Müslim, Tahare, 31; Ebu Davud, Taharet, 99.)
Hanefilere göre gusül için, ağza ve buruna su almak farzdır. Bu itibarla guslederken, çıkarılıp takılabilen dişlerin ağzın yıkanması esnasında çıkarılması gerekir. Bazı müçtehitlere göre, ağza ve buruna su almak sünnettir. Bunlara göre, çıkarılıp takılabilen dişler çıkarılmadan alınan gusül geçerli olmakla birlikte sünnet terk edilmiş olur.
Abdestte ise ağzın yıkanması sünnet olduğundan abdest esnasında takma dişlerin çıkarılmaması abdestin geçerliliğine engel olmaz.
Güzellik ya da tedavi maksatlı ‘takma tırnak’ yaptırmak, abdeste ve gusle engel midir?
Abdest veya guslün geçerli olması için suyun, bedenin veya abdest organlarının yıkanması gereken kısmın her tarafına ulaşması gerekir. Yıkanması gereken yerlerde kuru yer kalırsa gusül ve abdest geçersiz olur. Abdest alacak veya gusledecek kimsenin bedeninde, suyun deriye ulaşmasını engelleyecek bir şey varsa önce onu gidermesi gerekir. (Müslim, Tahare, 31; Ebu Davud, Taharet, 99.)
Bu itibarla, güzellik amacı ile tırnakların üzerine yapıştırılan yapay tırnaklar suyun kişinin kendi tırnağına ulaşmasına engel olacağı için gusül ve abdeste de engel olur. Ancak tedavi amacı ile zorunlu olarak bedene takılan veya yapıştırılan kalıcı materyal ise suyun bedene ulaşmasına engel olsa bile, gusül ve abdeste engel olmaz. Böyle durumlarda takılan veya yapıştırılan şeyin üstünün yıkanması, bu da mümkün olmazsa üzerinin mesh edilmesi yeterlidir. Çıkarılıp takılabilen tırnakların ise abdest ve gusül için çıkartılıp altlarının yıkanması gerekir.
Süt emzirmek abdesti bozar mı?
Abdest; ön ve arkadan idrar ve dışkı; vücuttan da kan, irin, ağız dolusu kusmuk vb. necis şeylerin çıkmasıyla ve kadınlara mahsus özel haller ile bozulur. Dolayısıyla süt emzirmekle abdest bozulmaz.
Abdest alırken diş etinde kanama meydana gelen kişinin abdesti bozulur mu?
Bedendeki bir yaradan çıkıp yaranın dışına akan kan abdesti bozar. Ancak diş etinden çıkan kan, karıştığı tükrüğün yarısı veya daha fazlası kadar ise abdesti bozar. Şafiilere göre ise abdest, sadece ön ve arkadan çıkan şeylerle bozulur. Bunların dışındaki yerlerden gelen sıvılar abdesti bozmaz. Dolayısıyla diş eti kanamasıyla abdest bozulmaz.
Abdestli iken mestlerin çıkarılıp giyilmesi abdesti bozar mı?
Abdestte ayaklarını yıkadıktan sonra mestlerini giyen kimsenin, bu abdesti devam ettiği sürece mestleri çıkarıp giymesiyle abdesti bozulmaz. Mestlerin üzerine mesh etmek suretiyle abdestini tamamladığı durumlarda ise, daha sonra mestlerini çıkaracak olursa meshi bozulur. Bu durumda sadece ayaklarını yıkayıp mestlerini giymesiyle abdesti devam eder.
Özür sahibi bir kimse cemaate namaz kıldırabilir mi?
Abdest bakımından özür sahibi olan kişi, kendisi gibi özür sahibi olanlara imam olarak namaz kıldırabilir. Fakat bu kişi özrü olmayanlara imam olamaz. Çünkü imamın durumu cemaatin durumundan aşağı olmamalıdır. Ancak Şafiilere göre, herhangi bir özrü olmayan kişiler, özür sahibi olan kimseye uyabilirler .
Kulak akıntısı abdesti bozar mı?
Bir ağrı ve sızı olmaksızın kulaktan, göbek ve gözden çıkan akıntı abdesti bozmaz. Akıntı ağrı ve sızıyla çıkarsa o zaman abdest bozulur. Zira ağrı yaranın varlığına delildir. Yaradan akan sıvı da abdesti bozar.

Ayakta idrar yapmanın hükmü nedir?
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in küçük abdest bozma konusundaki davranışları ile ilgili rivayetler, küçük abdesti (bevli) çömelerek yapmanın İslam adabından olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bir engel olmaması hâlinde ayakta idrar yapmak tenzihen mekruh kabul edilmiştir. Zira ayakta idrar yapılırken idrar serpintisinden korunmak güçtür. Oysaki Peygamber Efendimiz (s.a.s.) idrardan sakınmayı emretmiştir. (Buhari, Vudu, 55, 56; İbn Mace, Tahare, 26.)
Kişi, çömelmekte zorlanır ya da abdest bozacağı yer çömelmeye uygun olmazsa üzerine idrar sıçratmamaya özen göstererek ayakta idrar yapabilir.

Kolonya kullanmak abdest ve namaza zarar verir mi?
Bileşiminde alkol ve türevi olan katkı maddelerini içeren parfüm, kolonya, el ve yüz kremleri temizlik ve güzel koku amacıyla kullanılabilir. Zira, içilmenin dışında bir amaçla üretilen alkollü maddelerin içilmesi haram olmakla birlikte (Buhari, Edep, 80; Müslim, Eşribe, 73.), bu maddelerin temizlik, hijyen ve güzel koku amacıyla kullanılmasında dinen bir sakınca yoktur. Bunları kullanmakla abdest bozulmadığı gibi, namaz kılmadan önce bu ürünlerin sürüldüğü yerlerin yıkanması da gerekmez.

Özür sahibinin elbise veya bedenine bulaşan özür kaynaklı necaset namaza engel midir?
İslam dininde yükümlülükler mükelleflerin güçlerine uygun olarak belirlenmiştir. Zira “Allah her kişiyi, ancak gücünün yettiği ölçüde sorumlu tutar.” (Bakara, 2/286.), ayeti bu temel prensibi net bir şekilde ortaya koymaktadır. İslâm, özür sahiplerinin ibadetlerini yerine getirebilmeleri için birtakım kolaylıklar getirmiştir. Bu çerçevede özürlü kimsenin çamaşırına özür yerinden çıkarak bulaşan kan, irin, idrar, cerahat gibi şeyler özrü devam ettiği müddetçe namaza engel olmaz. Ancak bunlar kişinin çamaşırına veya elbisesine tekrar bulaşmayacaksa, yıkanması gerekir.
Kişiyi özürlü kılan hal, bir namaz vakti boyunca hiç meydana gelmezse, özür hâli ortadan kalkmış olur, dolayısıyla bu kimse özür sahibi olmaktan çıkar.