Makale

Hafızlık ve Eğitimi

Hafızlık ve Eğitimi

Dr. Ulvi Ata
DİB Din Eğitimi Dairesi Başkanı

Kur’an-ı Kerim’i ilk öğrenen, ezberleyen, öğreten Hz. Peygamber’dir. Kur’an’ın tamamını ezberleyene (ezberleyen/koruyan anlamında) hafız denilmektedir. Müslümanlar, Kur’an’ın öğrenilmesi, öğretilmesi, ezberlenmesi ve anlaşılmasına büyük önem vermiş, bu sebeple de hafızlık, İslam’ın ilk yıllarından itibaren kesintiye uğramadan günümüze kadar devam etmiştir.

Mekke’de Daru’l-Erkâm, Medine’de ise Mescid-i Nebi’nin yanında Suffe, sahabeden pek çok Kur’an hafızının yetiştiği yerlerdir. Nazil olan her ayet Hz. Peygamber’in yanısıra birçok sahabe tarafından ezberlenmiştir. Ayrıca o dönemde yazı yazma imkânlarının sınırlı olması, Hz. Peygamber ve ashabını Kur’an’ı ezberlemeye sevk etmiştir. Hafızlık, Hz. Peygamber’den sonra Hulefa-i Raşidin, Emevi ve Abbasi dönemlerinde de devam etmiş, hatta bu dönemlerde Kur’an okumayı öğrenme ve ezberleme çabaları, önceki dönemlere nazaran daha da artmıştır.

Hafızlık eğitiminin daha sonraki dönemlerde sistemleştirildiğini, örneğin; Selçuklular döneminde Daru’l-Huffaz ve Daru’l-Kurralar kurulmasıyla kurumsal hâle getirildiğini söylemek mümkündür. Osmanlı döneminde “Sıbyan Mektebi”ni yani temel eğitimi tamamlayan bir öğrenci, önce alt seviyedeki bir Darü’l-Huffaza gider, orada hafızlığını tamamlar, sonra kıraat vecihlerini ve okuyuş usullerini öğrenmek amacıyla Daru’l-Kurraya devam ederdi. Bu kurumların başındaki hocalara Reisü’l-Huffaz ve Reisü’l-Kurra denirdi. (Baltacı, Cahit, “Türk Eğitim Sistemi içinde Kur’an Kursları”, Kur’an Kurslarında Eğitim, Öğretim ve Verimlilik Sempozyumu, Ensar Neşriyat, İstanbul 2000) Hafızlığa başlamak için belirli bir yaş sınırı konulmamış olmakla birlikte, Sıbyan Mektebinden sonra 9-10 yaşlarında hıfza başlandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği kadarıyla Osmanlıda ilk Daru’l-Kurra Bursa’da Yıldırım Bayezid tarafından Ulu Cami bünyesinde yaptırılmıştır. (Öcal, Mustafa, “Türkiye’de Kur’an Eğitim ve Öğretiminde Görülen Gelişmeler ve Bir İcazetname Örneği”, UÜİF Dergisi, Sayı: 2, XIII, Bursa 2004. s. 85)

Cumhuriyet Döneminde Hafızlık
Cumhuriyetin ilanı ile -o günkü ismiyle Diyanet İşleri Reisliği’nin kurulmasından sonra- ilk Diyanet İşleri Reisi olan Rıfat Börekçi, Kur’an eğitimi verilen ve hafız yetiştiren kurumların birer ihtisas okulu olduğu için Diyanet’e bağlı kalması gerektiğini düşünmüş; bu tarihten itibaren Kur’an eğitimi veren kurumların bünyesinde bazı değişiklikler yapılarak, Kur’an kursu adı altında Kur’an ve hafızlık öğrenimi verilmeye devam etmiştir. (Ayhan, Halis, “Cumhuriyet Dönemi Din Eğitimine Genel Bakış” AÜİF Dergisi, Özel Sayı, Yıl:1999, s. 250)

Kur’an’ı öğrenme ve ezberleme çabası Kur’an kursları bünyesinde düzenli bir eğitim-öğretim süreci hâlinde olabildiği gibi, aile içerisinde Kur’an okumayı bilen ve özellikle hafız olan büyüklerin ailedeki diğer bireylere ve yakınlarına bu konuda rehberlik ettikleri hatta onlardan bir kısmının hafız olmalarına yardımcı oldukları bilinmektedir. Bunu bazı şahısların biyografilerinde: ‘hafızlığımı köyümde babamda tamamladım.’ vb. ifadelerden çıkarmak da mümkündür. Kur’an’ı okumanın, ezberlemenin ve anlamaya çalışmanın aynı zamanda bir ibadet olduğu inancı, Kur’an eğitiminde önemli bir teşvik unsuru oluşturmaktadır. Bu durumda da konuyla ilgili sayısal bilgi elde etmek ve istatistiki verilere ulaşmak zorlaşmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığındaki arşiv bilgilerinden bu durumun 1970’li yılların ortalarına kadar devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde, Kur’an’ı öğrenen ve ezberleyenlerin kayıtları, Kur’an kurslarında bulunan kayıt defterleriyle takip ediliyordu. Öğrencilerin kursa devamları, kurstan mezun olurken veya çeşitli sebeplerle kursla ilişikleri kesilirkenki seviyeleri bu defterlere kayıt ediliyordu. Söz konusu kayıt defterlerinden bir kısmı belli bir düzen ve standartta tutulmadığı için, o döneme ait Kur’an eğitimi ve hafızlık eğitimi hakkında genel bilgiler ihtiva etmekle birlikte öğrenci/hafız sayıları, eğitimin niteliği vb. konularda yeterli bilgi vermemektedir.

1965 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un, 1971 yılında da Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Kursları Yönetmeliği’nin çıkarılmasından sonra, Kur’an kurslarının amaçları, programı ve işleyiş sistemi belirginlik kazanmış ve böylece Kur’an kursları önemli bir gelişme sürecine girmiştir.

Hafızlığını belgelemek isteyenler, Başkanlıkça oluşturulan hafızlık tespit komisyonlarınca sınava tabi tutulmaya başlamıştır. 70’li yıllardan önce bir şekilde hafızlığını tamamlamış ama bunu geçerli bir belge ile ifade edemeyenler için de, hafızlık tespit komisyonları önünde hafızlıklarını belgeleme imkânı tanınmıştır.

Günümüzde hafızlık eğitimi ise, Başkanlığa bağlı (32 Haftalık) Kur’an Kurslarında büyük ölçüde geleneksel eğitim metotlarıyla devam ettirilmektedir. Hafızlık eğitimi, Kur’an kursları ile ilgili mevzuatta, Kur’an kurslarının içerisinde bir bölüm olarak değerlendirilmiş ve Başkanlığın 03 Mart 2000 tarih ve 23982 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, “Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Kursları ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği” (Madde 5) de Kur’an kurslarının amaçları arasında zikredilmiştir.

Hâlen yürütülmekte olan hafızlık eğitimi hakkında öğretici, öğrenci, veli ve alan uzmanlarından gelen öneri ve teklifler bir havuzda toplanmıştır. Bu eğitim hizmetinde beklentileri karşılamak, yaşanan sorunları gidermek ve hizmette etkinlik ve verimliliğin artırılmasına dönük çalışmalar yapmak üzere Hafızlık Eğitim Programı geliştirme çalışmaları başlatılmış ve bu çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir.

Yeni Hafızlık Eğitim Programının, öğrenci performansını göz önüne alan esnek yapısı ve öğrenci profiline göre değişkenlik arz eden eğitim süresiyle, Türkiye’de hafızlık eğitimine bir disiplin getirmesi, ülke genelinde uygulanabilir olması ve ihtiyaçlara daha fazla karşılık vermesi beklenmektedir.

Hafızlık Süreci
Kur’an kursunda bir yıl Kur’an’ı yüzünden okumayı öğrenenlerden hafız olmak isteyenler, eğitim-öğretim yılı sonunda yapılacak bir sınavla seçilirler. Bu sınavda hafızlık yapmak isteyenlerden; yüzünden doğru ve işlek okuyabilmeleri ve ezber yapmaya kabiliyetli olmaları aranmaktadır. Kur’an kursunda okuyan bir öğrenci için hafızlık süresi iki yıldır. Öğrenci hafızlığını tamamlayamamışsa bu süre en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hafızlık çalışması yapılan kurslarda, haftalık ders programı 24 saat üzerinden düzenlenir. Bu sürenin 20 saati Kur’an-ı Kerim, 1 saati itikat, 1 saati ibadet, 1 saati siyer, 1 saati de ahlak dersi için ayrılır. Bu eğitim, imkânlar ölçüsünde Kur’an kursları bünyesinde bulunan pansiyonlarda yatılı olabildiği gibi, (az sayıda da olsa) sadece gündüzlü de olabilmektedir.

Eğitim süreci yıllar alan ve büyük bir özveriyle yürütülen hafızlık eğitiminde en önemli görev ve sorumluluk, bu hizmette görev alan Kur’an kursu öğreticilerine düşmektedir. Bu önemli hizmeti büyük bir özveriyle yürütmüş öğreticilerden vefat edenleri bu vesile ile rahmetle anıyoruz.

Hafızlık Tespit İmtihanları
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hafızlık tespit imtihanları;
- Ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarının ilk salı gününde yılda dört kez;
- Kur’an kurslarında eğitim-öğretim tamamlandıktan sonra, çoğunluğunu o dönem kurslardan mezun olanların müracaat ettiği ve genelde temmuz/ağustos aylarında bölge merkezi olan yaklaşık 20-25 il müftülüklerinde de bir kez olmak üzere yılda toplam beş kez yapılmaktadır.

Bu sınavlara, Kur’an kursuna kayıtlı öğrencilerin yanı sıra kendi imkânlarıyla hafızlığını tamamlayanlar da katılabilmektedir.

Başkanlıkça verilen ‘Hafızlık Belgesi’ni alabilmek için bu sınavlardan birinde başarılı olmak gerekmektedir. 1975 yılından, 07.04.2009 tarihinde yapılan son hafızlık tespit imtihanına kadar Diyanet İşleri Başkanlığından hafızlık belgesi alanların sayısı 62.410’u erkek, 26.390’ı da kız olmak üzere 88.821’e ulaşmış bulunmaktadır. Bu kayıtların güvenilir olması için gereken her türlü çaba sarfedilmektedir.

Hafızlık Yarışmaları
Kur’an-ı Kerim öğrenimini teşvik etmek, Kur’an kurslarındaki verimi artırmak ve Kur’an kurslarındaki hizmetleri vatandaşlarımıza tanıtmak amacıyla her yıl kız ve erkek öğrenciler arasında hafızlık yarışmaları yapılmaktadır. Bu yarışmalara katılacak öğrenciler, bölgelerde yapılan hafızlık sınavlarından hafızlık komisyonu tarafından uygun görülen öğrencilerden bölge birincisi olarak seçilerek gelmektedir. Bu öğrenciler de tekrar Başkanlıkta kurulan ayrı bir komisyon tarafından ön elemeye tabi tutularak, Hafızlık Yarışması Türkiye Finaline katılacak öğrenciler seçilmektedir. 1983 yılından bu yana her sene yapılmakta olan bu yarışmalar, 2004 yılına kadar sadece erkekler arasında yapılmakta iken, 2004 yılından itibaren kız öğrenciler de bu yarışmalara dahil edilmiştir. Yarışmalarda dereceye girenlerden bazıları, yurt dışında yapılan yarışmalarda ülkemizi temsil etmektedir.


“Hâlen yürütülmekte olan hafızlık eğitimi hakkında öğretici, öğrenci, veli ve alan uzmanlarından gelen öneri ve teklifler bir havuzda toplanmıştır. Bu eğitim hizmetinde beklentileri karşılamak, yaşanan sorunları gidermek ve hizmette etkinlik ve verimliliğin artırılmasına dönük çalışmalar yapmak üzere Hafızlık Eğitim Programı geliştirme çalışmaları başlatılmış ve bu çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir.”


“Eğitim süreci yıllar alan ve büyük bir özveriyle yürütülen hafızlık eğitiminde en önemli görev ve sorumluluk, bu hizmette görev alan Kur’an kursu öğreticilerine düşmektedir.”