Makale

Aliye Teyze

Aliye Teyze
Emetullah Akkaya
Kur’an Kursu Öğreticisi / Tavşançalı Kasabası / Kulu / Konya

Komşularından veyahut dostlarından birinin teşvikiydi onu kursa getiren. Okuma yazma bilmemesi onu bu yaşına kadar Kur’an-ı Kerim’i öğrenmekten alıkoyan sebeplerin en önemlisiydi belki de… Nihayet yetmiş beş yaşında da olsa Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeye karar verdi Aliye teyzem… Diğer kıymetli teyzelerimiz gibi… Pek çoğu okuma yazma bilmediğinden Kur’an’ı öğrenemeyeceğiz diye korkuyordu.
Ben ise ilk defa Kur’an öğreticiliği yapacaktım, heyecan doluydum. Hanımlar sınıfının hocası olacağım hiç aklıma gelmemişti. Yirmi bir yaşında genç bir öğretici olarak gençlerle diyaloğumun daha iyi olacağını düşünmüştüm.
Oysa onlarla tanıştığım ve heyecanlarına şahit olduğum günkü mutluluğumu ömrüm boyunca unutamayacağım. Onların Kur’an’ı öğrenme konusundaki o istekli hâllerini gördükçe, kendimi yetiştirme gayreti içerisine giriyor ve Kur’an-ı Kerim öğreticisi olduğum için Rabbime her fırsatta şükrediyordum.
Üzerlerinde otorite sağlayabilmek için ilk başta “hanımlar” diye hitap ettim onlara. Fakat öylesine sıcaktı ki her biri, bu soğuk kelimeyi onlarla aramızdan kaldırma gereğini duydum. Ayşe teyze, Fatma teyze, Emine teyze dedikçe artış oldu sınıfımızın mevcudunda. Böylelikle ilk tecrübem Kur’an ışığı doğrultusundaki samimiyetin hiçbir olumsuzluk getirmeyeceğini, aksine o ışığın etrafındaki pervaneleri hızlandıracak bir etken olacağını öğrenmek oldu.
Otorite adı altında her birini masama çağırırken önceleri, ağrıyan ayaklarına bükülen bellerine aldırış etmeden her gün aynı yolları yürüyüp Kur’an için fedakârlıkta bulunan bu nurlu teyzelerimin ayaklarına gider oldum zamanla…
Zor olmadı değil onlara Kur’an’ı öğretmek. Elbette çocuklar kadar hızlı ilerleyemezlerdi. Ancak içlerinde öyleleri de vardı ki, Kur’an’ı okumada benimle yarışabilecek duruma gelmişti.
Ah Aliye teyzem… Bir kez geçemese dersini gözleri dolar, gün boyunca neşesi yerine gelmezdi. Onun bu çocuksu hâli beni öyle etkilerdi ki, onu düşünürken bazen ben bile ağlardım ve ona dua etmeyi de ihmal etmezdim elbette.
Nihayet teyzelerim arasında Kur’an’a geçmeyen kalmadı Aliye teyzem de dahil. Ve ben onları bir müddet daha okuttuktan sonra oradan ayrılmak durumunda kaldım. Pek çoğu aradı beni. Ben de onları aradım. Bir kandil günü Aliye teyzeyle görüştüğümde Kur’an’ı hatmettiğini söyledi ve bana bolca dua etti. Allah senden razı olsun Aliye teyze. Senden ve senin gibi Kur’an-ı Kerim sevdalılarından. Kur’an için bütün zorluklara göğüs gererek onu öğrenenlerden ve onunla yaşayanlardan Allah razı olsun.