Makale

Zamanı Ezana Kurduk

Mehmet Alkan

Zamanı
Ezana Kurduk

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. İstiklâl marşımızın bu muhteşem satırları, ilk öğrendiğim günden beri içimde çağlar. Ezan-ı Muhammedi’nin manevi hayatımızdaki yeri ve önemi bundan daha güzel anlatıla- bilir mi?
Hazreti Bilal (r.a.)’den günümüze, insanlığı oraya ve O’na çağıran bu ses, her zaman cevabını bulmuş ve dünya var oidukça da bulacaktır. Bu çağrı kelimeleri aşan, açıklanamaz, kavranamaz bir davettir. Arapçayı ve Türkçeyi bilmeyen niceleri, dinledikleri muhteşem ezanlarla hidayete mazhar olmuşlardır. Bu konuda yüzlerce hidayet hikayesi duymuş olmalısınız ses cihazı kullanılmayan dönemlerde, İstanbul Ortaköy’den Hafız Burhan merhumun okuduğu sabah ezanını dinlemek için, Üsküdar sahillerinde bekleşenler hakkında ben çok rivayet duydum.
Ezanın hayatımızdaki kıymetini bilebilmek için kısa bir ayrılık yeter. Ezan seslerinden uzak bir ülkede bir süre yaşayınca ve geri dönünce bunu yaşarız. Hele uzun yıllar ezansız kalmış kulaklar için o, gerçek bir rahmet çağlayanı gibidir.
O mukaddes çağrıya kapılarak vardığımız camiide, aynı ziyafet devam edeı. Müezzin mahfilinden, namaza davet eden salavat ve kaamete, imamın aynı makam ve üslûpla kıraat ile cevabı, pek mükemmel ve münasiptir. Tesbihat ve aşr-ı şerifle, gönlümüz ve kulaklarımız mutmain olarak dünyaya döner.
Günlük hayat içerisinde beş vakit yaşanan bu çerçeve, özel gün ve gecelerde, mevlitlerde, kandillerde, ramazan ve bayram günlerinde çok daha genişler ve zenginleşir. Naat- ler, tekbirler, salâ ve salâtlar, temcit ve tev- şihler, duraklar, kasideler dizilerle sökün eder.
Kültür hayatımızın zirvelerini oluşturan ^ağlarda Mimar Sinan en güzel mabetleri in- şaa ederken, Itrîler, Zakiri Haşan Efendiler, İsmail Dede’ler ve niceleri de salâtları, tekbirleri, temcitleri besteleyerek, mabetlerin içini dolduracak manevi atmosferin mimarları olmuşlar.
Yeni bir yüzyılın başında,manevi hayatımızı şekillendiren temel değerler ve en önemli merkezler olan camilerimizi, eski saltanatlı günlerini aratmayacak güzellikler ve bereketle doldurabilmek, yeniden merkez kılabilmek için yapılacak pek çok şey var. Billur sesli müezzinlerimizin beş vakit semalarımızda yankılanan seslerini bekleyen nice müminler var, saatlerini ezan vaktine kurmuş.
İnsanımıza en güzel seslerle, en ahenkli makamlarla ulaşmak zorundayız. Yavrularımız hayatlarını inşa ederken en önemli yapı taşlarımızdan biri, şüphesiz bu mûsîkimiz olacaktır. Adımız konurken, daha birkaç günlük sabi iken duyduğumuz o İlâhi davet, son selâmıza kadar bizimle beraber olsun.