Makale

başyazı

b a ş y a z ı

Prof, Dr., Ali Bardakoğlu
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI

Rahmet ve merhamet sahibi olan Yüce Allah, insanı en güzel şekilde yaratmış, onu üstün yeteneklerle donatmış, İlâhî hitabın muhatabı kılarak, onurlandırmış ve ona sorumluluk yüklemiştir. Dünya hayatında ise onu yalnız bırakmamış, İlâhî inayet ve lütuf olarak vahyin kılavuzunu göndermiştir.
İlk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar bütün nebî ve rasuller, Allah’tan aldığı vahyi, kurtuluş ve mutluluk yolunu insanlığa sunan kutlu elçilerdir. Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği en son rahmet elçisi, İlâhî vahyin son ve tamamlayıcı halkası Hz. Muhammed Mustafa’dır.
Günümüz insanının onun ahlâkı ve sünnetine, örneklik ve rehberliğine, manevî önderliğine ihtiyacı vardır.
Kan, şiddet, terör ve savaşların pençesinde inleyen dünyamızın; kin, nefret ve intikamı sevgi, muhabbet ve rahmete dönüştüren sevgili Peygamberimizin sıcak soluğuna, rahmet yüklü mesajına her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.
Geçim telâşı, gelecek kaygısı, bencillik, mevki ve gücün sanal mutluluğu ya da yoksulluğun yol açtığı umutsuzluk gibi olumsuzluklar karşısında insanlığın, onun mesajına, onu tanımanın ve sevmenin sağlayacağı güven ortamına ihtiyacı vardır. O kutlu nebî, Yunus Emre’nin dilinde aşk, Mevlâna’nın dilinde rahmet, Ahmet Yesevî’nin dilinde hikmet peygamberi, Hacı Bektaş Velî’nin dilinde eşsiz baba ve insan olarak terennüm edilmiştir.
Bugün kötü alışkanlıkların, her türlü madde bağımlılığının ve manevî boşluğun içerisinde bunalan, çeşitli zararlı akımların bataklığına itilen gençliğin sevgili Peygamberimizin kılavuzluğuna ihtiyacı vardır.
Özellikle hayatın kıyısında küçücük bir tebessüme, şefkatle uzanan sıcak bir ele hasret; gözlerinde çaresizlik, yüreklerinde hüzün, bir umut hatırlanmayı bekleyen yetim çocuklara el uzatmak için "Yetime sahip çıkan cennette benimle olacaktır." diyen sevgili Peygamberimizin mesajına kulak vermeye ve gereğini yerine getirmeye ne çok ihtiyacımız vardır.
Kadın haklarına önem veren kutlu elçinin, "Kadınlara hayırla muamele edin, onların sizin üzerinizde hakları vardır." uyarısını duymaya ihtiyacımız vardır.
İnsanı insan yapan bütün güzelliklerin, ahlâkî erdemlerin odaklandığı bir şahsiyet olan Hz. Peygamberin hayatında ve öğütlerinde bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatacak güçlü bir ışık, güzel bir örnek vardır. Onun örnek alınması, yalın bir taklit ve sünnetinin belirli şekillere hapsedilmesi şekliyle değil; onun sünnetinin ve sîretinin bütün yönleriyle tanınması, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrının güncelleştirilerek hayatımıza yansıtılması, İlâhî mesajının günümüze taşınması, güzel ahlâkının davranışlarımızın mihveri ve rehberi yapılması ile mümkündür.