Makale

ÇOCUK EĞİTİMİNDE SÜNNETİN ROLÜ

ÇOCUK
EĞİTİMİNDE SÜNNETİN ROLÜ
Dr. Hüseyin Sırrı SUNAR
Ankara Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdür Yardımcısı

عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ: كُنْتُ خَلْفَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمًا، فَقَالَ: «يَا غُلَامُ إِنِّي ‌أُعَلِّمُكَ ‌كَلِمَاتٍ، احْفَظِ اللَّهَ ‌يَحْفَظْكَ، احْفَظِ اللَّهَ تَجِدْهُ تُجَاهَكَ، إِذَا سَأَلْتَ فَاسْأَلِ اللَّهَ، وَإِذَا اسْتَعَنْتَ فَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ، وَاعْلَمْ أَنَّ الأُمَّةَ لَوْ اجْتَمَعَتْ عَلَى أَنْ يَنْفَعُوكَ بِشَيْءٍ لَمْ يَنْفَعُوكَ إِلَّا بِشَيْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ لَكَ، وَلَوْ اجْتَمَعُوا عَلَى أَنْ يَضُرُّوكَ بِشَيْءٍ لَمْ يَضُرُّوكَ إِلَّا بِشَيْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَيْكَ، رُفِعَتِ الأَقْلَامُ وَجَفَّتْ الصُّحُف

İbn Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Bir gün Resulullah’ın (s.a.s.) bineğinin terkisinde oturuyordum. Bana şöyle dedi: Ey çocuk! Sana birkaç kelime öğreteceğim. Sen Allah’ı (dinini) koru ki Allah da seni korusun; sen Allah’ı (dinini) koru ki Allah’ı yanında bulasın. İstediğin zaman Allah’tan iste, yardım dilediğin zaman Allah’tan yardım dile. Bil ki bütün insanlar eğer sana bir şeyle fayda vermek üzere toplansa, sana ancak Allah’ın senin lehine yazdığı şeyle fayda verebilirler ve eğer sana bir şeyle zarar vermek üzere toplansalar, ancak Allah’ın senin aleyhine yazdığı şeyle sana zarar verebilirler. Kalemler kaldırıldı ve sahifeler kurudu.”

(Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyame, 59)

İslam dini anne ve babaya, çocuklarına karşı bazı görevler yüklemiştir. Bu görevlerin başında ise onlara dinlerini, iman, ibadet ve ahlak ilkelerini, ardından helal ve haramı öğretmek gelir. Aynı zamanda onların güzel ahlak ve edep ile terbiye edilmelerini sağlamak gerekir. Bu ise ancak onların vakitlerini faydalı şeylerle doldurmak, her fırsatta onlarla sohbet etmekle gerçekleştirilebilir. Çocukların yetiştiği ve kişiliklerinin oluştuğu ilk ve en önemli ortam aile yuvasıdır. Çocukların terbiyesinde, yanlışlara sebep olacak kötü etkilerden korunmalarında en büyük sorumluluk anne ve babanın omuzlarındadır.

İnsan üzerindeki en büyük nimet öncelikle Allah Teâlâ’ya, sonra ise anne babaya aittir. Bu nedenle insanın önce Allah’a sonra anne babaya şükretmesi istenmiştir. (Lokman, 31/14) Anne babanın bu konumu şöyle izah edilmektedir: Anne baba, insanın varlığının zahir sebepleridir. Ayrıca onun üzerindeki nimetleri çok büyüktür; terbiye, şefkat, küçükken ve kendine yetmezken zayi olmaktan ve helakten korumaları bunlardandır. (Razi, Mefatihu’l- Ğayb, 13/178) İslam, anne babaları, “Hepiniz çobansınız. Hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz.” (Buhari, Cum’a, 11) diyerek çocukları gözetmekle sorumlu tutmuş ve “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” (Tirmizi, Birr, 33) buyurarak ebeveyne, çocukları güzel ahlakla yetiştirme görevini yüklemiştir.

Evlatları güzel adap üzere yetiştirmek, dünya ve ahiret açısından onlara mal bırakmaktan daha önemlidir. İbn Ömer (r.a.) şöyle der: “Evladını terbiye et. Çünkü sen evladına ne öğrettiğinden sorulacaksın. O ise sana iyi davranmak ve itaat etmekten sorumludur.” (Hatip Bağdadi, el-Fakih ve’l-Mütefakkih, 1/176) Çocukların özellikle de ergenliğe giriş dönemlerinde, arkadaş çevresinin etkisiyle ahlak, hâl ve hareketlerinde olumsuz etkiler altında kalabildikleri bir gerçektir. Bu, anne babaya düşen sorumluluğu bir kat daha artıran bir durumdur.

Anne babaların, çocuklarına karşı yapabilecekleri/yapmaları gereken şeyleri beş başlıkta toplayabiliriz:

1. Anne-babanın kendisi, “örnek” sıfatı taşıyabilecek ahlaka sahip olmalıdır.

2. Çocuğun terbiyesini İslam’ın ilke ve öğretileri çerçevesinde yapmalıdır. Zira onlar, Allah’ın (c.c.) bizlere verdiği en değerli emanetlerdir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.), “Her doğan İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra anne babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” (Buhari, Cenaiz, 92) şeklindeki sözleri, çocuklarımız üzerindeki etkimizin ne kadar önemli olduğunu ifade etmektedir.

3. Anne baba, çocuklarını daima gözetip hiçbir vakit ihmal etmemelidir. Resulullah (s.a.s.), küçükleri yumuşak bir üslupla eğitirdi. Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayet ediliyor: “Hz. Hasan, sadaka hurmalarından bir hurma aldı. Ağzına koydu. Resulullah (s.a.s.) ona ağzından hurmayı çıkarması için işaret etti. Sonra ‘Bilmez misin ki biz sadaka yemeyiz!’ demiştir.” (Buhari, Zekât, 60)

4. Anne ve babalar, çocuklarının vakitlerini faydalı şeylerle doldurmalıdır. Boş vakit, birçok musibetin sebebidir. Hak ile doldurulmayan vakit, batıl ile dolar.

5. Anne baba, evlatlarına arkadaş yakınlığı ile davranmalıdır. Çünkü sohbet ve arkadaşlığın, çocukların kişiliklerini oluşturmada büyük etkisi vardır.

Çocuk eğitiminde hadislere yer vermek de onlara ahlaki değerleri ve İslam’ın temel prensiplerini öğretmek için etkili bir yöntem olabilir. Ancak, hadisleri çocuklara aktarırken şu noktaları göz ardı etmemek gerekir:

Yaşa ve Anlayış Seviyesine Uygunluk: Çocukların yaşlarına ve anlayış seviyelerine uygun hadisler seçilmeli; hadislerin anlamı çocukların anlayabileceği şekilde açıklanmalıdır.

Doğru ve Güvenilir Kaynak Seçimi: Hadislerin doğru ve güvenilir kaynaklardan alınmasına özen gösterilmelidir. Hadislerle İslam (DİB Yayınları) külliyatı bu anlamda baş ucu kitabımız olabilir.

Günlük Hayatla İlişkilendirme: Hadislerin, çocukların günlük hayatlarıyla ilişkilendirilmesi, onların hadisleri daha iyi anlamalarına ve uygulamalarına yardımcı olur. Örneğin, “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim, Taharet, 1) hadisini anlatırken, temizliğin önemini ve nasıl temiz olunabileceğini günlük hayattan örneklerle açıklamak faydalı olabilir.

Örnek Olma: Çocuklara hadisleri öğretirken ebeveynlerin ve eğitimcilerin kendi davranışlarıyla örnek olmaları çok önemlidir. Çocuklar, büyüklerinin hadislerde belirtilen değerlere ve davranışlara uygun davrandığını gördüklerinde hadisleri daha kolay benimserler.

Sevgi ve Şefkatle Yaklaşma: Hadisleri çocuklara öğretirken sevgi ve şefkatle yaklaşmak önemlidir. Onlara korku veya baskı uygulamak yerine sevgi ve anlayışla yaklaşmak, onların İslam’ı daha çok sevmelerine ve benimsemelerine yardımcı olur.

Evimizde çocukların dâhil edildiği hadis dersleri yapmak, her fırsatta karşılaşılan durumla ilgili sünnet/hadis bilgisi aktarmak onların güzel ahlakı, doğru davranışları ve İslam’ın temel prensiplerini Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ilim halkasından almalarını sağlayacaktır.