YAPAY ZEKÂ VE
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ
TIP
Meryem KILIÇ
Kişiselleştirilmiş tıp veya hassas tıp, tıbbi uygulamaları hastaya göre bireysel olarak özelleştiren bir sağlık hizmeti yaklaşımıdır. Amaç, daha etkili tedaviler sağlamak, yan etkileri en aza indirmek ve her hastanın benzersiz genetik yapısına, tıbbi geçmişine ve yaşam tarzına göre sonuçları optimize etmektir. Ayrıca tek tip tedaviler yerine, bireyin tıbbi ve yaşam tarzı profiline uygun tedavi seçenekleri sunmaktır. Son yıllarda teknolojiyle birlikte genetik bilimindeki gelişmeler sonucunda önemi daha da artmaya başlayan kişiselleştirilmiş tıp ve yapay zekâ teknolojilerinin kullanımı ön plana çıkmaktadır. Yapay zekâ teknolojileri öğrenme, karar verme, algılama ve iletişim gibi özellikler sergilemektedir. Yapay zekâ mevcut yapılandırılmış verileri okuyarak işler, yorumlar ve analiz eder. Böylece bağlantılar kurarak, hipotezler önererek, çıkarımlar yaparak sağlık ve tıbbi alandaki kanıtları değerlendirebilir. Geri bildirimleri toplayarak vakalardan ortaya çıkan sonuçları analiz edebilir.
Yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş tıbbın kullanılmasıyla, kalp hastalığı ve kanser gibi yaygın rahatsızlıkların daha etkili bir şekilde tedavi edilmesine olanak sağlayacak araştırmalar yürütülmektedir. Özellikle meme ve akciğer kanseri gibi sık görülen kanserlerin erken teşhisinde geçen süreyi azaltarak tedavide başarı oranını artırabileceği düşünülmektedir. Ayrıca yapay zekâ teknolojileri doktorların, hemşirelerin ve diğer sağlık profesyonellerinin bilgilerini geliştirmelerine ve uzmanlıklarını birleştirmelerine de yardımcı olabilir. Bu durumda erken teşhis, karar verme ve tedavi uygulamalarında hekimlerin elini güçlendirerek önemli bir rol oynayabilir. Anormallikleri vurgulama, anatomileri bölümlere ayırma ve sonuçları referans değerlerle karşılaştırma gibi çeşitli işlevler yapay zekâ desteği sayesinde çok daha hızlı sonuçlanabilir. Özellikle yapay zekânın kullanımı, radyoloji, patoloji ve nükleer tıp gibi alanlarda teşhis süreçlerinde önemli ölçüde iyileştirme imkânı sunabilir.
Yapay zekâ ve tıbbın bir araya gelmesiyle, ilaçların etkinliğini artırma, istenmeyen ilaç reaksiyonlarını azaltma ve tedavi sonuçlarını optimize etme potansiyelinin geliştirilmesi de sağlanabilir. Ayrıca yapay zekâ teknolojileriyle klinik öncesi çalışmalar, genetik profiller, sağlık kayıtları gibi bilgiler hızlı bir şekilde değerlendirilerek kişiselleştirilmiş ilaçların üretimi mümkün olabilir. Böylece hastanın yaş ve cinsiyet gibi genel sınıflandırmalarının dışında fizyolojik, metabolik özelliklerine uygun ilaçlar verilerek tedavi edilebilir. Ayrıca bu teknoloji, bilim insanlarının bir ilacın etkinliğini tahmin etmesine, dozaj ayarlamasına ve hasta güvenliğini iyileştirmesine olanak tanıyabilir.
Yapay zekânın hesaplama ve analiz kabiliyetindeki ilerlemeler, yapay zekâ teknolojilerinin sağlık alanında etkisinin artacağını gösteriyor. Fakat bütün bunlarla birlikte yapay zekâ kullanımı güvenlik, gizlilik ve insan haklarına yönelik sosyal ve etik sorunlar ortaya çıkarabilir. Hasta bakımı, tanı ve tedavi noktasında büyük potansiyeller sunarken hasta mahremiyeti ve özerkliğine yönelik riskleri de beraberinde getirebilir. Örneğin yapay zekâ birini teşhis etmek için kullanılırsa ve yanlış teşhis koyarsa, yapay zekâ geliştiricilerinin mi yoksa onu kullanan sağlık uzmanlarının mı sorumlu tutulacağı konusu tartışmaya açıktır. Ayrıca teşhis ve tanı konusunda hekimin yorumlamasının önüne geçmemesi ve insan denetiminin her zaman için bu tür kararların merkezinde kalması gerekliliği de tartışılan konular arasındadır. Bütün bunlar doğrultusunda yapay zekâ destekli araçların güvenli ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak için etik ve hukuki yönergelerin düzenlenmesi gerekiyor. Bu yeni teknolojik gelişmelerle başa çıkmak için sorumluluk çerçevelerinin de güncellemesi yapılmalıdır. Gelecekte, yapay zekânın sağlık sektöründeki kullanımıyla hasta bakımından hastane yönetimine, robotik cerrahi uygulamalardan genetiğe, ilaç sektöründen klinik araştırmalara kadar pek çok alanda yenilik görmemiz muhtemel. Bu da insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi konusunda büyük değişiklikler meydana getirecektir.
KAYNAKÇA
• https://www.theguardian.com
• https://www.hgf.com
• https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov
• https://www.aa.com.tr
• https://www.medipol.edu.tr
• https://www.ibanet.org