Makale

AYLARIN SULTANI: ŞEHR-İ RAMAZAN

AYLARIN SULTANI:
ŞEHR-İ RAMAZAN

Dr. Elif ERDEM
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

“Allah’ım! Recep ve şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi ramazan ayına ulaştır!” duasıyla haftalar öncesinde özlemle beklediğimiz, ayların sultanı şehr-i ramazan.
Zaman kavramının yeniden anlamlandığı bir ay ramazan. Günlük rutinlerin değiştiği, günde beş vakit okunan ezana daha duyarlı hâle geldiğimiz, hissizleşmiş ruhlarımıza can, duyarsız gönüllerimize heyecan katan ramazan.
Son ilahi vahyin insanlıkla buluştuğu zamandır ramazan. Zulmün karanlığındaki bir çağı, aydınlık timsali bir saadet asrına dönüştüren mucizenin geldiği ay. Bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar kolaylaştığı bu çağda yeni cehaletlere düçar olan bizler için vahiyle tazelenme vakti.
Kur’an ayı ramazan... Kur’an-ı Kerim ile doya doya buluşmamıza vesile olan, ilahi kelamı okumaya ve dinlemeye doyamadığımız bir kutlu zaman dilimi. Her yıl Cebrail (a.s.) ile o vakte kadar gelen ayetleri karşılıklı okuyan Resul-i Ekrem’in mutluluğunu ziyadeleştiren, bize de aynı hissiyatı muştulayan ay: Ramazan.
İlahi kelamda ismi anılan tek ay ramazan. İslam’ın beş temel esasından biri olan orucun tutulduğu, kulluğumuzun esaslı bir temelle kuvvet bulduğu, dünya telaşesiyle yorgun düşen ruhlarımızın ibadetlerle coştuğu ay. Orucuyla, teravihiyle, mukabelesiyle, itikâfıyla, zekâtı ve sadakasıyla ibadetin türlü renklerini içinde barındıran; bedenlere şifa, ruha safa bir ay.
Arınma vakti ramazan. Güzün başında toprağı temizleyen yağmur gibi kalpleri günah kirlerinden arındıran, kızgın güneşin altında kavrulan taşlar misali günahları yakıp kavuran, şeytanların bağlanıp cehennem kapılarının kapandığı, rahmet-i Rahman’ın her zerreyi kuşattığı şehr-i gufran… Kaygı ve korku sarmalında sıkışan yüreklerimizde ümide yer açan, günahlarla kararan kalplerimizi parlatmaya fırsat sunan bir tevbe ayı, gafletten uyanma zamanı.
Şükür ayı ramazan. Şükretmemiz gereken nimetlerin farkına vardığımız, bir lokma ekmeği bulamayanların, bulsalar dahi tadamayanların hâlini anladığımız, bir yudum suya muhtaç olmanın ne demek olduğunu kavradığımız ay. Yemeklerden sonra söylediğimiz “elhamdülillah”ların gerçek anlamını yakaladığı, oruç sayesinde şifa bulan bedenin açlığın da kıymetini fark ettiği zaman.
Zikir ayı ramazan. Gece uykunun en tatlı yerinde gözlerini Allah için açıp sahura kalkan, imsakla birlikte namaza duran, gün boyu dili damağı Allah için kuruyan, sadece yemeyi içmeyi değil tüm kötü fiilleri terk ederek orucun hakkını veren, gün batımıyla iftar sevincine erip nimetleri için Rabbine şükreden, namazla başladığı günü teravihle sona erdiren, dilinde zikir ve tesbihle vaktini geçiren kulun, her an Rabbinin huzurunda olduğunu iliklerine kadar hissettiği ay.
Sabır ayı ramazan. Yokluğa bir şekilde sabreden insana varlığa da sabredebilmeyi öğreten mübarek ay. Uygun zamanı beklemeyi, nimetleri yerli yerince kullanabilmeyi, israfa düşmemeyi öğrendiğimiz ve sabrın karşılığında bizi selametin beklediğini tecrübe ettiğimiz bir güzel hasat mevsimi.
İyilik ayı ramazan... Kibir, bencillik, kıskançlık ve haset sarmalında birbirinin kurdu hâline gelen insanların anlamsız mücadeleleri bırakıp sevgi ve merhamete, hoşgörü ve anlayışa kucak açtığı zaman dilimi... Ümmetin iyilik ve ihsanda yarıştığı, güzellikleri paylaştığı, muhtaçların gönlüne girmeye çalıştığı, dualarının birbirine karıştığı ay.
Birlik ve beraberlik ayı ramazan. Genci yaşlısı, fakiri zenginiyle iftar sofralarında buluşan ümmetin camileri doldurup cemaatle namaza koştuğu, aynı hissiyatla el açıp duaya durduğu, aynı zamanda acıkıp aynı zamanda doyduğu ve nihayetinde tüm Müslümanların el ele bayrama kavuştuğu mübarek zaman.
Bereket ayı ramazan. İbadet ve taatimizle maneviyatımızın coştuğu; kötü sözden, kem gözden, bedeni zevklerden uzaklaşan ruhumuzun saflaştığı, ibadet şevkimizin arttığı bir zaman dilimi. Seherin feyzi, iftarın bereketi, orucun himmetiyle duaların çokça kabul olduğu; iyilik yapanların kat kat ecre nail olduğu, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’yle yeryüzünün ilahi rahmete doyduğu bolluk mevsimi.
Bizi harekete geçiren bir aydır ramazan. “Haydi!” diyen bir dost sesi. Ölü toprağından silkinip ayağa kalkma, seyirci rolünü terk edip hayatı dolu dolu yaşama, başka hayatlara dokunma vakti. Velhasıl ramazan, diriliş vakti.
O hâlde on bir ayın sultanına yaraşır bir hâl alalım. Gecemizi gündüzümüzü, tüm yaşantımızı yeniden planlayalım. Hiçbir işe yetiremediğimiz, tüketme alışkanlığımıza kurban ettiğimiz zamanı berekete kavuşturalım. Kur’an’ın insanlıkla buluştuğu bu ayda Kur’an’la hemhâl olalım, cehaletin binbir çeşidine savaş açıp Müslümanlığımızı yeniden hatırlayalım.
Özgürlük adına her canımızın istediğini yapma tutkusundan vazgeçip hâkimiyeti gerçekten elimize alalım, arzularımızın esiri olmakla değil irademizin kuvvetiyle güç bulalım. Orucu tüm kötülüklere kalkan kılalım, sabrı kuşanalım, özümüze dönüp günden güne yitirmeye başladığımız değerleri bir bir hayatımıza taşıyalım.
Dilimiz Rahman’ın zikriyle ıslansın; zikredelim, şükredelim, anbean dua edelim. Merhameti sonsuz Rabbimizin rahmet pınarından kana kana içelim. Bedenlerimiz şifa bulsun, ruhlarımız huzur.
Vakit, ertelediğimiz iyilikleri gerçekleştirme vakti. Gururumuz, kibrimiz, bencilliğimizle yalnızlık girdabına sürüklenmeyi bırakıp kalabalığa karışalım. Kimsesizlere kimse olalım. Kırılan kalpleri onaralım, açılan yaraları sevgi ve merhametle saralım, etrafımıza ördüğümüz taş duvarları kaldırıp birbirimize sımsıkı sarılalım. Sofralarımız yakınlarla, komşularla, yetimler ve yoksullarla şenlensin. Mal mülk gösterisinde değil iyilik, güzellik ve takvada yarışalım.
Bizi kimliksiz, kişiliksiz, ailesiz kılmaya çalışanlara inat ramazanla hatırlayalım Müslümanlığımızı. Rahmet ikliminde perçinlensin bağlarımız. Ramazanın coşkusu sarsın yuvamızı, dünyanın her bir yerinde bu coşkuya ortak olan koskocaman bir ailenin parçası olduğumuzun farkına varalım. Aynı dine, aynı Kitab’a, aynı Peygamber’e inanan örnek bir ümmet olarak bayram sevincini hep birlikte yaşayalım, herkese yaşatalım.
Bu ramazan yepyeni bir başlangıç yapalım. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan bu ayı kurtuluşumuza vesile kılalım. Küskün yürekleri, ayrı düşmüş sevenleri, “bir araya gelmem” diyenleri buluşturalım. Bayramı gerçek anlamına kavuşturup kalpleri ısıtalım. Mahzun gönüllerden mazlum coğrafyalara uzanan umut olup tüm dünyayı kuşatacak bir iyilik çığırı açalım.