HAKİKAT: VARLIĞIN ÖZÜ
Mustafa Mirza DEMİR
Kadim soru: Hakikat nedir? Âdemoğlu, dünyaya gözlerini açtığından beri bütün insanlığın ortak meselesidir hakikat. Kaf Dağı’nın ardına sırlanmış bir suret sanki, herkes onun peşinde. Ben kimim, nereden geldim, neden buradayım, nereye gidiyorum, varlık yokluk nedir, varlığın özü dediğiniz nasıl bir şey, etrafımda olup bitenlerin hikmeti ne ola? Bu sorular böylece uzayıp gider. Bütün bunlar, bir tek ana yola çıkan tali yollar misali… İşin aslı, işte o kadim soru.
Yunus Peygamber’in balığın karnındaki seyrüseferi, Hz. Musa’nın Hızır ile hikmet dolu yolculuğu, Eyüp Peygamber’in yaralarındaki sır, Hz. İsa’nın avuçlarındaki ölü kuşun canlanması ve en mukaddes yolculuk olan Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) Hira’daki inzivasıyla başlayıp bütün bir cihanı kuşatan risalet yolculuğu… Hüdhüd’ün kılavuzluğunda yola çıkan otuz kuş, Taptuk Emre ocağında doğru odunlarla pişen Derviş Yunus ve niceleri… Hepsi, hep hakikatin izinde! İnsanlık tarihi ise tam da şunun tarihi: Hakikatin, âdemoğluna peygamberler tarafından haber verilmesinin tarihi.
Ve hakikat, şiir dilinde bir başka güzel:
Allah’a hakikatten yola çıkmak, meşakkat;
Allah’tan yola çıkıp varılan şey, hakikat... (N. Fazıl Kısakürek)
Sözünü ettiğimiz kadim sorunun cevabını arayan nice eserler kaleme alındı bugüne kadar. Diyanet İşleri Başkanlığı da hakikat bilgisini bize verdiğine inandığımız Kur’an ve sünnetin izinde ve geleneksel klasik pek çok eserin rehberliğinde hakikatin izini süren, varlığın özünü izaha gayret eden kıymetli bir çalışmayı bünyesine dâhil etti: Hakikat: Varlığın Özü. Kitabı incelediğimizde eşyanın, insanın, varlığın, yokluğun, hayat ve ölümün bilgisi olması bakımından hakikatin ele alındığını görüyoruz. Din ve Hayat dergisinin “Hakikat” meselesine temas eden dosyasından büyük bir titizlikle seçilen makalelerden müteşekkil kolektif eserimiz, konuyu derinlemesine ele alıyor. Ölümün ve ahiret hayatının hak olduğu, bu meyanda imanın hakikati, insan fiillerinde Hakk’ın tezahürü olarak hukukun gözetilmesi; insanın kendini bilmesinin, hakikate karşı duyulan iştiyakın nihai noktası oluşu; hikmet ve hakikat ilişkisi, İslam tarihi özelinde tarihin hakikati; bilgi meselesi bağlamında hakikati bilme meselesi; Müslümanların post-truth’la imtihanı; mitolojilerdeki hakikat; sanatın hakikati temsili; Osmanlı şiirinde hakikat arayışı, insanoğlunun kendi hakikatiyle yüzleşmesi; sosyal medyanın ve dijital dünyanın hakikati karartma ve perdelemesi; tarih ve hakikat, iman ve hakikat gibi birçok başlık refakatinde meseleyi irdeleyen başarılı bir çalışma ortaya çıkmış.
Prof. Dr. M. Emin Maşalı, Prof. Dr. Halil Aldemir, Prof. Dr. İlyas Çelebi, Prof. Dr. M. Ali Büyükkara, Prof. Dr. Tahsin Görgün ve Prof. Dr. Hülya Alper, “… Kendi hakkımızdaki gerçekleri görebilmek bize neler katar; iman ve hakikat, tarih ve hakikat üzerine neler söylenebilir ve hakikati bilmek neyi bilmektir?” gibi soruların cevabını arayan bu esere katkıda bulunan etkin kalemlerden bazıları.
Hakikat: Varlığın Özü adlı eseri, hız ve haz çağının cazibesine kapılan modern insan başta olmak üzere bütün zihinlerin hakikat arayışına fayda ve hayır katması temennisiyle okuyucularımızın istifadelerine sunar, herkese iyi okumalar dileriz.