Makale

TAKDİM-BİDAT VE HURAFELER

BİDAT VE HURAFELER

Dr. Elif Arslan

İslam dini, insanoğluna hayatın nihai anlamını öğrettiği; doğruluk, yardımlaşma, barış, hoşgörü gibi temel erdemleri teşvik ve tavsiye ettiği gibi karşılaştığı hastalık, üzüntü, çaresizlikler karşısında da ümit ve teselli aşılar. Onun hayatını bütün olarak kuşatarak dünya ve ukba saadetinin yolunu gösterir. Dine duyulan fıtri ihtiyacın doğru ve yerinde tatmini hayatın tabii seyri içinde gerçekleştirilmelidir. Aksi hâlde insan doğası boşluk kabul etmez ve maalesef açılan gedikler birtakım bidat ve hurafelerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. İnsanlık tarihi boyunca bidat ve hurafeler her zaman ve zeminde kendine yer bulmuş, yeri geldiğinde dinî argümanları, yeri geldiğinde de seküler yaşam formlarını kullanmaktan geri durmamıştır. Modern hayat, yeni nesil hurafeler üreterek insanların acılarından ve bilhassa acizliklerinden istifade eden fırsatçılar türetmiştir. Unutmamalıdır ki hurafe tüccarlarının tezgâhı renk renk, çeşit çeşit ürünlerle doludur. Her türlü inanca yahut inançsızlığa hitap eden ürünleri burada görmek mümkündür. Bugün dini ritüelleri gericilikle yaftalayanlarda dahi totem yahut şans adı altında hurafeler kendini göstermektedir.

Bilinçli yahut bilinçsiz şekilde üretilen hurafelerin etkisini kırmak, batıl inanışlara karşı koymak için cehaletin konforu karşısında bilginin sorumluluğu tercih edilmelidir. Diyanet Aile Dergisi olarak bu ay, gündemimize yeni nesil bidat ve hurafeleri taşıdık. Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, “Yeni Nesil Hurafeler” yazısında her çağın kendi hurafe ve bidatlerini ürettiğini yazdı. Sadece dinî inançların değil medeniyet inşa eden kavramların bile günümüzde birer hurafeye dönüştüğünü vurgulayan Baloğlu, insanları hurafeler çarşısının fason hakikatlerine karşı uyardı. Uzmanına Sorduk bölümünde bidat ve hurafeler konusunda Prof. Dr. Asım Yapıcı, modern çağdan öte postmodern çağın, spiritüel halk inançlarının, halk dindarlığının gelişimine ve yayılmasına daha uygun bir zemin hazırladığına dikkat çekti. Dr. Öğretim Üyesi Sema Çelem, Mâide suresi, 3. ayetin ışığında kaleme aldığı “Dini Tamamlamaya Çalışanlar: Bidatçiler” yazısıyla Bir Ayet Bir Yorum köşesine katkı sundu.

Hadislerle Aile köşemizde Arş. Gör. Ayşe Sağlam, “Peygamberimiz’in (s.a.s.) Ciğerparesi İbrahim”i yazdı. Emin Gürdamur, Hayatın İçinden köşesinde yirminci yüzyılın yeni putunu masaya yatırdı: Mutluluk. “Birazcık Mutsuzluktan Kimseye Zarar Gelmez!” diyen Gürdamur, modern dünyadaki mutluluk reflekslerinin Batı uygarlığının ürünü olduğunu vurguladı.

Bu ayki söyleşimizi Ahmet Özhan’la musiki üzerine gerçekleştirdik. Özhan, “Vahiy kanallı bir inanca sahip kişi, her şeyin ancak Cenab-ı Allah’ı bilmek, tanımak ve sevmek için yaratılmış olduğunu bilir, bu bağlamda da musikiyi Allah için kullanılması gereken bir enstrüman olarak düşünür.” diyerek musikinin ruhun gıdası olduğuna dikkat çekti.

Kültür Sanat, Bir Nefes Sıhhat, Atalar Ne Söyler ve diğer köşelerimizle, birbirinden kıymetli yazı ve yazarlarımızla Kasım dergimiz yine dopdolu. Sizleri dergimizle baş başa bırakırken bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz.