Makale

BİR PEYGAMBER AHLAKI OLARAK AHDE VEFA

BİR PEYGAMBER AHLAKI OLARAK AHDE VEFA

Dr. Elif Arslan

İnsanı insan yapan özelliklerin başında vefa gelir. Vefa duygusu kulluk yükümlülüğünü, sevgiyi, sadakati, sözünde durmayı, merhameti, kısaca salih bir insan olmak için lazım gelen pek çok hasleti içine alan bir erdemin adıdır.

İslam dini, ahde vefayı her şeyden önce bizim Yüce Yaradan’a verdiğimiz söze sadık kalmamızla ilişkilendirir. Böylece vefa gerçek anlamını kazanır. Rabbine karşı vefa duygusunun insan hayatında güzel sonuçları olur. Aileye, akrabaya, arkadaşa, çevreye ve hatta tarihe karşı vefa gösterilen toplumda kendiliğinden bir güven halkası oluşur.

Peygamber Efendimiz’in hepimize örnek hayatında vefa, en temel davranışlardan biridir. O (s.a.s), Rabbine verdiği söze daima sadık kalmış, nübüvvetin ilk yıllarında yaşadığı zorluklar karşısında da bu tavrını sürdürmüştür. Peygamberlik öncesi bile “Muhammedü’l-emin” olan Hz. Peygamber (s.a.s.), ailesine, toplumuna, ümmetine karşı daima vefalı olmuştur. Onun vefası Mekke’nin fethi sonrası “Acaba Resulullah artık Medine’ye dönmez mi? Senelerdir hasretini çektiği Mekke’de mi yaşar bundan sonra?” sorularını boşa çıkarmış, hicrette kendilerine yurt olan Medine’ye vefasını, orada yaşamaya devam ederek göstermiştir.

Allah Resulü’nün hayatındaki burada saymakla bitiremeyeceğimiz vefa örnekleri, günümüz dünyasında ihtiyacımız olan pek çok güzel hasleti hatırlatıyor bize. Diyanet Aile Dergisi olarak ekim sayımızda “Bir Yaşam Tarzı Olarak Vefa” konusunu ele aldık. Kaan H. Süleymanoğlu, vefanın bir seciye olduğunu, onu hayatın içinde cüzlere ayırmanın mümkün olmadığını belirtti ve Allah’a, Resulüne, ebeveyne, akrabaya karşı vefa ne kadar önemliyse bir toplumun teşekkülünde, var oluşunda emeği geçenlere karşı da vefalı olmak gerektiğinin altını çizdi.

Dr. Öğretim Üyesi Sema Çelem, “Korunması Gereken Bir Emanet: Ahde Vefa” yazısıyla Bir Ayet Bir Yorum köşemize katkı sundu. Esin Türkmen, kanatlarını alabildiğince açan, bütün güzellikleri gölgesi altında toplayan vefa kavramını sayfalarımıza taşıdı: “Hz. Peygamber’in Örnekliğinde Vefa Toplumunun İnşası”

Nagihan Aydın, sevgili Peygamberimiz’in (s.a.s); adalet, doğruluk, sözünde durmak, sadakat gibi değerleri neredeyse bütün manevi erdemleri kapsayan vefa duygusunu hayatı boyunca yaşadığını ve etrafındakilere bunu hissettirdiğini belirterek onun seçkin şahsiyetinin geçmişten günümüze insanlık için kılavuz olduğunu vurguladı.

Bu ayki söyleşimizi “Prof. Dr. Feridun M. Emecen İle Tarih Şuuru Üzerine…” gerçekleştirdik. Emecen ile bir toplumun ya da bir ferdin tarih şuuruna ermesi için neler yapması gerektiğini ve tarih şuurunun o kişiye ya da topluma neler kazandırdığını konuştuk.

Diyanet Aile Dergisi olarak ekim sayımızda da birbirinden değerli kalemlerle sizlerin huzurunda olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sizleri dergimizle baş başa bırakırken bu vesileyle Mevlit Kandili’nizi tebrik ediyor, yaklaşmakta olan Cumhuriyet Bayramı’nızı kutluyorum.