Makale

SEPET GÖTÜRME

SEPET GÖTÜRME

Ayşe ÜNÜVAR

Eskidendi, eskimeyen zamanlardan, dağların dağlara kavuştuğu, insanın insanı anladığı, yürekçe konuşulduğu zamanlardan…

Kız oğlanı, oğlan kızı beğenir. Uygun bir usulle dünür yollanır, kız evinden olumlu cevap alınırsa söz kesmek için iki aile gün belirlerlerdi. Söz kesmek; söz takmak, nişan takmak, kahve içmek, tatlı yemek vb. başka yörelerde farklı isimlerle anılırdı. Bir anlamda kız ile oğlanın arasındaki bağı hısım akrabaya, konu komşuya ilan etmek ve ad koymak anlamı taşırdı söz kesmek. İki gencin arasında yüzükle bağlanan kırmızı kurdelenin bir büyük tarafından makasla kesilmesi, artık onların bir bağ ile bağlı olduklarını gösterir, “Başını bağladık.” deyimi ile de cümle âleme ilan edilirdi. Söz kesildikten sonra iki genç, nişanlı sayılırdı. Gençlerin arasındaki bağın yüzükle perçinlenmesi, yüzük takması ile olur ve bu, Anadolu’nun her yöresinde bambaşka isimlerle anılırdı: “Tatlısını yiyelim.”, “Sözünü keselim.”, “Yüzüğünü takalım.”, “Kahvesini içelim.”

Gençlerin yüzükle bağlanması öncesi birçok gelenek de sırasıyla gerçekleştirilir. Kız verildikten sonra oğlan evi ile kız evi yüzük takma törenini nasıl yapacaklarını konuşurlar. Oğlan evi kız evine “Âdetiniz nedir ona uyalım.” der, kız tarafının âdeti kahve içmesi ise “Kahvemizi şu gün içelim.” denilir ve o gün için gerekenler erkek tarafına anlatılır. Bu törende kız da oğlan da mutluluğa atılan ilk adımlarında çok heyecanlı olduklarından büyükler yol gösterir. Kahve içilip yüzük takılmadan bir gün önce oğlan evi kız evine süslü bir sepet yollar ve içinde kıza çeşitli hediyelerle, tören esnasında ağırlanacak misafirlere yapılacak ikramlar bulunur. “Sepet götürme” adı ile gelenekleşen bu uygulamada bir hasır sepet içine oğlan evinin gönlünden kopanlar koyulur. Öncelikle kız ile oğlana takılacak yüzükler güzelce paketlenir ve kızın törende giyeceği elbise, ayakkabı vb. hediyeler yerleştirilip sepetin tam ortasına büyükçe bir iğde dalı dikilir. Bu, nazar değmesin diyedir ve dalların her birine al örtüler, kurdeleler, tüyler asılır. Aynı zamanda küçük kadife keselere ufak tefek hediyeler koyulur ve törene gelen davetlilerin yiyip içeceği her şey sepete doldurulur. Eğer sepet almıyorsa süslenmiş kese ya da bohçalar hazırlanır.

Kahve içmesi törenine; kahve, şeker, çay, bisküvi, lokum, çikolata, baklava, pasta, kurabiye, fındık, fıstık, leblebi koyulur. Hatta misafirlerin çokluğuna göre kahveleri yapacak eli mahir bir kahveci bile götürülür. (Ama oğlanın anne babasına kızın kahve tutması âdettendir.) Rengârenk süslenmiş sepetin kız evine götürülmesi de törensel hâliyle çıkar karşımıza. Eskiden at arabası ya da üç tekerlekli dolmuş ile götürülmesi âdettenmiş. Hatta hem atı hem de arabayı süslemek usuldenmiş. Atların boynuna çan asılıp araba çiçeklerle donatılır, davul zurna bile tutulur, görenler “Sepet gidiyor, yakında düğün var.” derlermiş. Özellikle üzeri açık bir araç olmasına dikkat edilir, sepetin içine dikilen iğde dalına asılan al örtülerle halka “Kahve içmemiz var.” ilanı yapılırmış. Sepetin götürüldüğü araca oğlan tarafından üç beş kişi biner, sepeti elleriyle sımsıkı tutar ve kız evinin kapısının önüne varıncaya kadar türküler söyleyip heyecan ve mutluluklarını cümle âleme göstermek isterlermiş. Bu güzel âdet bir bakıma evlilik kurumuna verilen önemin aileler tarafından altının çizilmesi, oğlan tarafının kız tarafına “Değerlinizi bize verdiniz, bizim de başımızın tacıdır.” demek anlamı taşırmış. Kız evine varılınca sepet, kızın aile büyüklerine teslim edilirken bir şey unutulmazmış, o mevsimin çiçekleri demet demet toplanıp kızın eline verilir ve törende bu çiçeklerin her yeri süslemesi istenirmiş.

Tören günü geldiğinde oğlan tarafının getirdiği tüm çerezler bir sinide karıştırılıp kız evinin gençleri tarafından misafirlere tutulur. Hatta iki bisküvi arasına lokum koyma âdeti vardır ki “Bir lokum sarın da ağzımız tatlansın.” derler erkek tarafının büyükleri. Yüzükler dua ile takılacağından kızın başına oyalı yazma koymayı unutmaz kayınvalide. Yüzükler bir büyük tarafından dualarla takılıp aralarındaki kırmızı kurdele kesilir ve “Başa kadar sürün.” demek unutulmaz. Yeni nişanlılar misafirlerin ellerini öpüp hayır duasını alırlar. Sepet ile gelen mutluluk evlilik için ilk adımdır ve düğüne kadar başka ritüellerin yerine getirilmesiyle devam eder…

Güzeller güzeli bir Anadolu kızının sepetini götürmek düştü bu sefer de bahtımıza; yeni zamanlarda araba ile gider olmuş hasır sepet, içine mevsimin kasımpatılarını toplayıp demet ettikten sonra, kayınvalideden kalma gümüş paraların sepete konulmasına şahitlik ettik ve ala şeker keseleri ile elma şeker toplarına bakıp “Ağızları tatlı, düğünleri kutlu olsun.” diyerek sepeti kız evine bıraktık…