Makale

ATANIN DİKTİĞİ AĞAÇ, NESLİNE GÖLGELİKTİR

ATANIN DİKTİĞİ AĞAÇ, NESLİNE GÖLGELİKTİR

Gülşen ÜNÜVAR
Pedagog

Gölgelerden dem vurmak isterim size. Yorulunca dinlenmek için çekildiğimiz bir ağaç kuytusu belki de. Bazen bir evin çatısı, bazen bir dağ yamacı. Kimi zaman da bir insanın varlığı… Gölgelerin bize verdiği güvenle yürür gideriz yolumuzda. Adımlarımıza kuvvet verir, atalarımızdan kalan ne varsa. Bir ışık gibi aydınlatır önümüzü, büyüklerimizin ettiği kelamlar. Yıl değil asır geçse dahi bir gün bir yerlerde bizi mutlaka selamlar. Ceddin mirası, torununa bıraktığı bilgeliktir. Atanğn dikti€i a€aç, nesline gölgeliktir. Unutulur gider zannetme bu mirasları. Nice nesiller geldi geçti de dirhem eksilmedi vefaları. Yarınlara bıraktığımız değerlerle yaşayacak adımız. Attığımız her güzel adım, bizden sonrakilere armağanımız.

Kayıplarımız bizi üzer, uzun uzun esefleniriz hatta ardından. Dillendirdikçe dillendirir, söyledikçe söyler, bir türlü geçemeyiz lafından. Kaçırılan en büyük fırsat olur çıkar gözümüzde. Büyüdükçe büyür değeri, neredeyse altından kıymetlidir sözümüzde. Başka başka durum ve koşullar çıkar karşımıza. Gideni düşünmekten, yeni imkânları göremeyiz ama. Kaybolan koyunun kuyru€u büyük olur. Kaçan fırsatları gözünde büyütmek sana yük olur. Bırak giden gitsin, sen gelecek olana bak. Yepyeni olanaklarla daha iyisini yap. Kaybolup giden koyunun bir faydası olmaz artık sana. Zaten o kadar da büyük değildi kuyruğu, hatırla! İyisi mi sen önündeki koyunlara sahip çık, onları iyi değerlendir. Göreceksin, elinde olan, gidenden daha çok kıymetlidir.

Elinde olan demişken, özen ister küçük büyük her varlık. Nasılsa bana ait deyip ihmal edersen bil ki sonu keder, sonu darlık. Bağlar bostanlar bakım ister de saksıdaki çiçek durur mu hiç ilgisiz? Şefkatli bir ele muhtaçtır her ne varsa, bunu böyle bilmeliyiz. Bir bak etrafına, toza toprağa bulanmış mülkler bakımsız. Göz değmiş, el değmiş, emek değmiş ne varsa ışıl ışıl, gümüşten farksız. Vakit ayırıp da sevgi kattığın her nesne günün birinde mutlaka parlar. İlgi denilen şey, küf tutmuş bakırı bile altın yapar. Gel sen bu sözlerimi yabana atma da kulağına kat. Ne demiş bilenler; bakarsan at, bakmazsan mat!

Hayatta neye bakarsak, neye ilgi gösterirsek onu boy boy büyütürüz. İyi yönlerimizi beslersek, iyiliği; kötü yönlerimizi beslersek, kötülüğü adım adım yürütürüz. Ancak çok zordur bir şeyi iyi ya da kötü diye ayırmak. Öyle kolay mı sanırsınız kötüyü yok saymak? Yağmur yağarken misal, her tarafa eşit damla düşer. Düştüğü yerde ot da biter, diken de biter, yonca da biter. Yağmur dediğin her yanı bucak bucak dolanır. Bu€day yanğnda acğ ot da sulanğr. Ayırabiliyorsan faydalıyı faydasızdan, ne âlâ! Yok ayıramıyorsan, kabahat bulma derim ben yağmura. İyi ile kötü hep yan yana, böyle gelmiş bu böyle gider. Maharet sendedir, insanı ancak feraseti insan eder.

Biraz da yalnızlıktan bahsedelim ki gönül koymasın yalnızlar bize. Tek başınalık kimine çok zordur, bir ayrıcalıktır kimine. Kimine göre oldukça konforludur yalnız yaşamak. Sadece ve sadece kendiyle, özüyle baş başa kalmak. Bir de şöyle düşünmek gerek. Yalnızlık hoştur ama kalabalıklar da bizlere koskoca bir destek. Tek başına duran ağaçla koskoca orman bir olur mu hiç? Damlaların bir araya gelerek oluşturdukları ummanlardan pay biç! Birliktelik dediğin güç verir, kuvvet doğurur. Seni sarar sarmalar, birçok tehlikelerden de korur. Unutma ki insan insanla pişer. Yalnğz meşeye yğldğrğm çok düşer. Omuz omuza verip de yaşamak ne kıymetlidir. Ormanlar içinde bir fidan, yalnız meşeden daha hikmetlidir.

Yel değmedik dal olmaz. Kâh ata mirasının gölgesinde dinlendik, kâh açırdığımız fırsatların ardından hüzünlendik. Bazen de sevginin bakırı nasıl altına çevirdiğini öğrendik. Buğdayın yanında boy veren acı ota dikkat çektik. Yalnızlığımızdan kurtulup kalabalık ormanlara gitmeye karar verdik. Çok yazdık, çok söyledik, diyeceğimizi bolca örneklerle süsledik. Elbet bir okuyan olur da gönlünün hüznüne merhem olur dedik. Öyle herkesle sohbet kurulmaz oldu maalesef. Üç kişi bir araya gelse, bin naz bin esef! Gönül sohbette bile dengini arar. Müstesna cümleler, naif kalpleri sarar. Demem o ki esirgeme hoşbeşini seni candan duyana. Sözü söyle alana, kula€ğnda kalana.