Makale

Gelenekten Geleceğe Oyuncağın Tarihi

Gelenekten Geleceğe Oyuncağın Tarihi

Süreyya Meriç

İnsanlık tarihi, yeniliklerle ve başlangıçlarla doludur. Çevremizde gördüğümüz nesnelerin ilk hâlleri üzerine kafa yormuşuzdur. Tarihte kullanılan ilk kalemden icat edilen ilk bilgisayara bütün o kullandığımız eşyaların, teknolojik ürünlerin iptidai hâllerini, bilhassa ortaya çıkış serüvenlerini merak ederiz. Bu merak ta çocukluğumuzda başlar, elimize geçen ne varsa karıştırır, işleyişini ve nasıl kullanıldığını anlamaya çalışırız. Bilhassa oyuncaklar bu merak duygusundan paylarına düşeni fazlasıyla alırlar. Bu bebek nasıl konuşuyor, bu araba nasıl gidiyor, bu küçük kutu nasıl ses çıkarıyor… Çocuklar için icat edilmiş yüzlerce oyuncak ve binlerce çeşit ürün hakkında cevaplanması gereken ne çok soru vardır kim bilir? Peki, tarihteki ilk oyuncağı merak edenler var mı?

Araştırmalar M.Ö. 4000 yıllarında çocukların pişmiş topraktan yapılan hayvan figürlerine ip takarak çektiklerini ve onlarla oynadıklarını söylüyor. Aslına bakarsanız oyuncağın tarihini bundan tam yirmi beş bin yıl önce yapılan küçük bir mamut heykelciği ile başlatanlar da var. Oyuncak bebek yapımı ise M.Ö. iki binlerde Mısır’da görülmüş. Ne diyelim, çocuk varsa oyuncak da vardır. Fakat biz tarihin tozlu sayfalarında bu kadar kaybolmayalım ve günümüzde yaygın olarak kullanılan oyuncakların ortaya çıktığı dönemlere mercek tutalım isterseniz.

Günümüzde oyuncakların ana malzemesini plastik oluşturuyor. Geçmişte kullanılan kil, ahşap ve derinin yerini, sanayi devrimiyle birlikte metal ve teneke almıştı. Sanayi devrimi doğal malzemeyle üretim yapan geleneksel oyuncakçılığa etkili bir darbe indirse de asıl sarsıntı II. Dünya Savaşı sonrasında plastiğin oyuncak sektörüne damgasını vurmasıyla oldu. Oyuncaklar doğal malzemeden giderek uzaklaştıklarında geleneksel oyuncakçılık da zanaat olmaktan çıkarak fabrikasyon üretime eklemlendi. Tabii günümüzde el işçiliği ve doğal malzemeyle üretilen oyuncaklar hâlen daha varlığını sürdürmekte fakat sektörün asıl gücünü plastik malzemenin oyuncak üretiminde kullanılmaya başlanmasıyla kazandığını söyleyebiliriz. Batı dünyasında oyuncağı sanayi ürününe dönüştüren Almanlar oldu. 18. yüzyılda ise İngilizler oyuncak yarışına dâhil oldular. “Toys” kelimesinin dünyanın her yerinde oyuncak anlamına geldiğini düşünürsek İngilizlerin bu yarışta ipi göğüsledikleri aşikâr.

Anadolu’da ise geleneksel oyuncak üretimi uzun yıllar varlığını sürdürdü. Çocuk oyuncaklarının ilk örnekleri olan çember, çıngırak, top, topaç ve bez bebek gibi el yapımı oyuncaklara Anadolu’nun çeşitli yörelerinde rastlamak mümkündü. Bilhassa 20. yüzyılın başlarına kadar İstanbul Eyüp’te Oyuncakçı Çıkmazı, geleneksel oyuncakçılığın merkezi niteliğindeydi. Anadolu’daki oyuncak geleneğinin temsilcisi olan Eyüp oyuncaklarının temel malzemelerini sobacıların atık tenekeleri, Tahtakale’nin tahta atıkları, Sütlüce Mezbahası’ndan atılan deriler ve Kâğıthane ile Alibeyköy derelerinin biriktirdiği kil, tuğla harmanlarının ağdalı çamuru oluşturuyordu. Süs malzemesi olarak ise teneke, çivi, boncuk ve ayna parçaları kullanılmaktaydı. Oyuncakçı Hasan Ağa, Darbukacı Halil Efendi ve Küçük İsmail Efendi gibi önemli zanaatkârlar çocukların hayallerini çemberlerle, tahta atlarla, tenekeden davullarla süslediler.

Cumhuriyetle birlikte sanayileşme alanında yapılan atılımlar oyuncakçılığı da etkiledi. 1938 yılında Hamdi Dündar tarafından üretilen resimli küp oyunları, Cumhuriyet döneminin oyuncakta ilk seri üretim girişimi oldu. Seri üretim yoluyla ilk bebek yapımı ise İzmir’de “Halise Ersan ve Kardeşi” tarafından 1942’de gerçekleştirildi. Plastiğin Türkiye’de henüz yaygın olarak kullanılmadığı bu dönemde gövdeleri samanla doldurulmuş, kol ve bacakları ağaç talaşından müteşekkil bebekler büyük ilgi gördü. Zamanla diğer bütün sektörler gibi oyuncakçılık da gelişmeye devam etti. Geleneksel oyuncaklar da günümüz teknolojisiyle yeniden tasarlanarak sektörün içindeki yerlerini aldılar.

Fatoş Bebek: Oyuncak alanında öncü isimlerden biri de Fatma İnhan’dı. Yüzündeki o tatlı gülümsemesi ile kız çocuklarının hayallerini süsleyen Fatoş Bebekler ilk defa 1971 yılında İnhan tarafından üretildi. İnhan, 1975’te plastik şişirme yöntemini kullanarak oyuncak üretimini büyük oranda endüstriyel hâle getirmişti.

Topaçtan Tasoya: Bilhassa erkek çocukların vazgeçilmez eğlencesi topaçlar plastik malzemeyle yeniden tasarlandı. Döndükçe ışıl ışıl parlayan hatta müzik çalan topaçlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de çocukların büyük ilgisini kazandı. Bir dönem tasolar bu kadim oyuncağın tahtına göz dikse de topaçlar varlıklarını hep sürdürdüler.

Tahta At: Bezden yahut deriden dikilmiş bir at başının değneğe geçirilmesiyle hazırlanan oyuncak, zamanla büyük gelişme gösterdi. Ahşap parçalardan hazırlanan tahta atlar zamanla hareket de kazanarak sallanan oyuncaklara dönüştüler. Plastiğin yaygınlaşması tahta atları da etkiledi. Plastikten üretilse de adı hep aynı kaldı.

Porselen Bebek: İlk üretildiğinde donuk yüz ifadeleri ve ürküten bakışlarıyla insanı biraz tedirgin etseler de, orselen bebekler oyuncak sektörünün vazgeçilmez birer parçası oldular. Zamanla daha sevimli yüz hatları kazanan bebekler çocuklar kadar büyüklerden de ilgi gördü.