Makale

Çevre Dedektifi

Çevre Dedektifi

Suyumuzu Bilinçli Kullanalım

Dünyanın yüzde 70’i sudan oluşuyor. Ancak bu miktarın yalnızca % 2,5’i tatlı su ve tatlı su kaynakları dünyada eşit şekilde dağılmıyor; kıtalar, bölgeler ve hatta ülke içinde farklılık gösteriyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre, Amerika kıtası, yıllık içilebilir tatlı su kaynaklarının % 46’sına sahip. Bu nedenle de su bakımından en zengin kıtaların başında geliyor. Kıtada, kişi başına düşen su miktarı, günde ortalama 55 bin 500 litreden oluşuyor. Okyanusya, tatlı su kaynaklarının yalnızca % 2’sini barındırdığından yerküredeki en kuru kıtalardan birini oluşturuyor. Ancak düşük nüfus yoğunluğu nedeniyle kişi başına düşen tatlı su miktarı birçok bölgenin önünde. Asya ise günlük 7 bin 750 litre ile kişi başına düşen tatlı su miktarı bakımından en düşük bölgelerden biri. Bu miktar, Kuzey Afrika’da 750 litre, Arap Yarımadası’nda 230, Kuveyt’te ise 16 litreye kadar düşüyor. İklim değişikliği, endüstriyelleşme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem kazanıyor.

SAĞLIKLI YAŞAM

Laktoz, doğada sadece sütte bulunan “süt şekeri”dir. Bağırsakta bulunan laktaz enzimi, laktozu glikoz ve galaktoza ayrıştırarak maddenin kana geçmesini sağlar. Bazı kişilerde laktaz enzimi ya çok azdır ya da hiç yoktur. Bu kişiler süt içtiği zaman sütün içindeki laktoz, küçük parçalara ayrılamadığı için bağırsak içerisinde kalıp sıvı-mineral dengesini etkiler. Bağırsakta hareketlilik oluşur ve bu da sindirim sorunlarına neden olur. Bu duruma laktoz intoleransı denir. Laktozsuz sütlerde paket içerisinde az miktarda laktoz ve laktaz enzimi bulunur. Böyle olunca bağırsakta ayrışmasını beklediğimiz laktoz, paketin içerisinde küçük parçalara ayrılmakta, intoleransı olan kişilere sindirim açısından kolaylık sağlamaktadır. Laktozsuz süt, şekersiz süt veya diyet süt demek değildir. Birçok kişi laktozsuz süt içtiğinde daha fazla şeker tadı aldığını söylemektedir. Bunun sebebi de paket içerisine laktoz miktarı kadar glikoz ve galaktoz da ilave edilmesidir.

BİTKİSEL HAYAT

Bağırsak Dostu Karabuğday

Kahvaltılıkların, un, erişte gibi birçok günlük gıdanın bileşeni olan karabuğday, son derece besleyici bir tam tahıldır. Glüten içermez, bu nedenle çölyak hastalığı veya gluten intoleransı olan insanlar için mükemmel bir diyet alternatifidir. Karabuğday; iyi protein, lif ve sağlıklı kompleks karbonhidrat kaynağıdır. Bir bardak kavrulmuş ve pişmiş karabuğday; 5.68 g protein, 1.04 g yağ, 33.5 g karbonhidrat, 4,5 g lif, 148 mg potasyum, 118 mg fosfor, 86 mg magnezyum, 12 mg kalsiyum, 1.34 mg demir ayrıca tiamin, B2, K, B6 vitamini, niasin ve folat içermektedir. İyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsakların dostudur, sindirimi destekler ve yiyeceklerin sindirim sisteminde hareket etmesine yardımcı olur. Karabuğday tüketimi genellikle güvenlidir ve çoğu insanda yan etkilere neden olmaz. Fakat nadiren de olsa alerjisi olan kişilerde ağızda şişme gibi semptomlar görülebilir.

PÜF NOKTASI

EKŞİ MAYA YAPIMI

Ekmek mayası olan sacchoromyces cerevisiae, ilk kez 1850 yılında Viyana’da kullanılmıştır. Tadı ve kokusu ekşi olduğundan genellikle ekşi maya olarak ifade edilir. Peki, evde ekşi maya nasıl yapabiliriz? Öncelikle kullanacağımız malzemelerin cam kavanoz, tahta kaşık olmasına dikkat edelim, metal ve plastik kullanmamaya özen gösterelim. Bir kavanozun içine 2 yemek kaşığı un, üzerine oda sıcaklığında yarım su bardağı su ve az miktarda tuz ilave edip karıştıralım. Ağzını bir tülbentle kapatıp oda sıcaklığında bir yere koyalım. 5 gün boyunca her 24 saatte bir karışımımıza bir yemek kaşığı un ve çeyrek su bardağı su ekleyip karıştıralım. 5. günün sonunda asidik bir koku olabilir, korkmayın, bu istenilen bir durum. 6. gün bu işlemi yapmadan önce mayamızın üzerinden 100 g kadar alıp mayamızı yenileyelim ve yine bir kaşık un, çeyrek su bardağı su ile beslemeye devam edelim. Bu işlemi, 6 gün boyunca 12 saatte bir yapalım. 12. günün sonunda ekşi mayamız kullanıma hazırdır.

Not: Ekmeğimizi yapmak için içerisinden aldığımız her maya sonrası ekşi mayamızı aynı yöntem ile beslemeyi unutmayalım.