Makale

TAKDİM

TAKDİM

Bizlere sağlık ve huzur içinde kavuşmayı umduğumuz rahmet, merhamet ve mağfiret ayı ramazanı bahşeden Rabbimize (c.c.) sonsuz hamdüsenalar ol­sun. Söz ve davranışlarıyla yolumuzu aydınlatan, bizlere rehberlik eden Sev­gili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.s.) salat ve selam olsun.

Ramazan ayı terbiye edici orucuyla, kalplerimizi dirilten mukabelesiyle, ruhlarımızı dinlendiren teravihiyle, ailemize neşe katan iftarıyla, evlerimize bereket yağdıran sahuruyla, bilincimizi arındıran itikâfı ve sonunda saklı bayram sevinciyle biz Müs­lümanlar için çok özel bir aydır. İslam düşüncesinde her nefes bir muhasebe, her adım bir ihtiyat ve her düşünce bir tefekkür ve hikmettir.

Ama hususiyetle ramazan ayı hayatımıza dair enikonu bir muhasebe durağıdır. İm­tihan için yaratılan insan, dünya nimetleriyle sürekli imtihan hâlindedir. Bu sebeple nefsi temize çıkarmamak, daima ölümün muhasebesini yapmak ve bu muhasebenin sonuçlarına göre bir yol haritası belirlemek gerekmektedir. Kur’an-ı Kerim Hz. Yu­suf’un (a.s.) diliyle, bu şuuru diri tutmak üzere; “Ben nefsimi temize çıkarmam, çün­kü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Yusuf, 12/53.) buyurur.

Hayatın ve ölümün muhasebesini yapan kimse, gönül dünyasını zenginleştirmiş olur. Çevresindeki her şeye karşı daha duyarlı, daha merhametli ve anlayışlı davra­nır. Manevi kazanımlar ile gönüllerin imar ve ihyası ramazanda daha anlamlı hâle gelir. Kul, ramazanın manevi ikliminde öncelikle kendi gönül evini kir ve paslardan temizler. Fazilet ve erdemlerin membaı olan selim kalbe sahip olan kişi, başka gö­nülleri de kazanma hususunda gayret gösterir. Zira bilir ki oruç tutmak aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp yüksek insani hasletleri kazanmanın, olgun bir mümin olma yolunda ilerlemenin adıdır. Ramazan ayı, kişisel hatalarımız ile zedelenen kalplerimiz arasındaki ayrılıkları tamir edeceğimiz, İslam dünyasının içinden geçti­ği zor süreçte Müslümanlar olarak yeniden birlik ve kardeşlik ruhunu dirilteceğimiz önemli bir zaman dilimidir.

Diyanet Aylık Dergi olarak bu ayki konumuz Ramazan ve Sorumluluk Bilinci. Dos­yamıza, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ “Şehr-i Ramazan ve Sorumluluk Bilinci”, Dr. Ekrem KELEŞ “Ramazanda Takva Eğitimi”, Dr. Muhlis AKAR “Ramazanda Hayatın ve Ölümün Muhasebesini Yapmak” ve Dr. Mehmet Nur AKDOĞAN “Ramazanla Bereketlenen Hayat” başlıklı yazılarıyla katkıda bulundu. Söyleşi konuğumuz ise emekli İstanbul müftüsü Selahattin KAYA Hocamız.

Salgın ile mücadele ettiğimiz şu günlerde önce kendimiz ve ailemiz, daha sonra çevremizdekiler için tedbirli davranmayı elden bırakmadan, toplum sağlığı için bir süreliğine ara verilen cemaatle namazlarda yeniden bir arada kıyama duracağımız günlere en kısa zamanda erişmeyi ve sağlıklı kalmanızı temenni ederim.

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.

İyi okumalar.

Dr. Fatih KURT