Makale

ENGELSİZ İLETİŞİM

ENGELSİZ İLETİŞİM

Binay Bilge Annak
Uzman Psikolog

Sitenize yeni taşınan görme engelli bir komşunuzla nasıl tanışırsınız?
İşitme engelli bir müşteriye sattığınız ürünü nasıl tanıtırsınız?
Yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz bedensel engelli bir bireye nasıl yardım teklif edersiniz?
İnsanlarla sağlıklı ve güvenli iletişimi nasıl kurarsınız?
Bu soruların hepsinin yanıtı aynı; iletişim engelleri yaşamadan, açık, net ve saygı içeren bir diyalog kurmak.
Her an deneyimlediğimiz iletişim engelleri, karşıdaki kişiyle kurulan iletişimi keser, tahrip eder ya da tamamen bozar.
Bu engellerin neler olduğunu öğrenip bunlardan kaçınmak, kişinin fikirlerini, duygularını çevresindekilere net ve tam olarak aktarmasına imkân sağlar.

İletişim Engelleri
Emir vermek, yönlendirmek, uyarmak, yargılamak, eleştirmek.
Muhatabımızın yerine karar vermek, ona karşı ahkâm kesmek.
Öğretmek, nutuk çekmek, kendimizce mantıklı düşünceler önermek.
Ad takmak, alay etmek, anlatılanı ve yaşanılanı küçümsemek.
Soru sormak, sorgulamak, yorumlamak ve analiz etmek.
Oyalamak, konuyu saptırmak.
İletişim engelleri, özellikle engelli bireylerle olan iletişimimizde daha da su yüzüne çıkmaktadır. Bir gün görme engelli bir arkadaşıma refakatçi olarak hastaneye gittim. Doktor, arkadaşım sanki orada yokmuş gibi tahlil sonuçlarına ve tedavinin sonraki süreçlerine ilişkin bana bilgi vermeye başladı. Arkadaşım “Sağlık durumuma ilişkin bana bilgi verirseniz sevinirim.” diyerek doktoru nazikçe uyarmak zorunda kaldı. Bu olay, özellikle engellilerle iletişim konusunda oldukça fazla iletişim engeli sergilediğimizin basit bir örneğidir.
Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Merkezi Direktörü Dr. Engin Yılmaz, “Görme ve işitme engellilik sarışın, esmer olmak gibi bir farklılık. Engelli kişi, bunu farklılık olarak kabullenmeli.” demektedir.
Dr. Yılmaz’ın “Engellilerle Yaşamak” dersi kapsamında öğrencileriyle birlikte gerçekleştirdiği bir sosyal deneyde, engellilerin neredeyse her gün karşılaştıkları davranışlar size yapılsa neler olabileceği anlatılmaya çalışılmıştır.
İlk çalışmada, merdivenlerden inen ve herhangi bir engel durumu olmayan bir gençle onun koluna sarılan başka bir genç arasında söyle bir diyalog gerçekleşir.
- Durun ben inmenize yardım edeyim.
- Niye?
- Kendiniz inemezsiniz, ben yardım edeyim. Gel gel yol bu tarafta, diyerek genci sürükleyerek merdivenden aşağıya indirir.
İkinci çalışmada, yemekhanede kıvırcık saçlı iki gencin yanına bir başka genç yaklaşır, onlarla konuşmaya başlar ve yanıt bile beklemeden sorularını ve düşüncelerini paylaşır.
- Sizi uzaktan gördüm, kıvırcık saçlısınız. Bir iki soru sorayım dedim. Kıvırcıklarınız doğuştan mı, sonradan mı? Dışardan insanların tepkisi farklı oluyor mu “Aaaaa sen kıvırcıksın! Bizden farklısın.” tarzında.
- Okulda kıvırcık olmanızla ilgili herhangi bir ayrımla karşılaşmadınız değil mi? Sizi dışladılar mı?
- Genelde kıvırcık saçlılarla arkadaşlık etmeyi mi seviyorsunuz?
- Hayatınızda zorluk yaşatıyor mu kıvırcık saçlı olmak? Düz saçlı olmayı mı tercih ederdiniz? Yoksa kıvırcık saçlı olmak iyi, ben böyle de yaşarım mı diyorsunuz?
Ben çok memnun oldum sizinle tanıştığıma. İnşallah hayatınıza çok normal devam edebilirsiniz.
Bu sahnelerde de dikkat çekildiği gibi, engelli kişiye ihtiyaç duysun ya da duymasın zorla yardım etmeye çalışıyor ya da tek başına bazı eylemleri gerçekleştiremeyeceğine ilişkin yanlış bir inanca sahip olabiliyoruz. Veya kişiyi, engeli nedeniyle sorguya çekiyor, bu farklılıkla nasıl yaşadığına ilişkin imalarda ve yersiz yorumlarda bulunuyor, ona acıdığımızı ifade ediyoruz.
Engelli birey, yalnızca özel durumlarından dolayı farklı ihtiyaçları olan insandır ve iletişim sırasında sadece bu ihtiyaçlar doğrultusunda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Öncelikli olarak kişiye engeli nedeniyle aşırı ilgi göstermeyin ya da onu görmezden gelmeyin. Kişiyi engeli doğrultusunda değil kişiliği ve biricikliği üzerinden değerlendirin.
Konuşurken engel türü ne olursa olsun engelli bireye yönelerek ve bakarak konuşun. İletişim esnasında el, kol, jest ve mimiklerinizi kullanın. Bazı engelli bireylerin söylediklerini anlamanız zaman alabilir. Kendilerini ifade etmeleri için bekleyin. Söylediklerini anlamadığınızda anlamış gibi davranmayın, tekrar etmesini isteyin. İletişim kurarken ses tonunuzu ve konuşma hızını, muhatabınıza göre ayarlayın ve kelimeleri özenle seçin.
Bir insanın engelli olması, mutlaka yardıma ihtiyacı olduğu anlamına gelmez. Erişilebilir ve uygun ortamlar sunulduğunda engelli bireyler kendi işlerini kendileri yaparlar. Yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız “Yardımcı olmamı ister misiniz?”, “Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?” diye sorun. Yardım esnasında sizi yönlendirmesini isteyin. Herhangi bir faaliyete katılıp katılamayacakları konusunda onlar adına karar vermeyin. Onların sınırlarını siz belirlemeyin.
İletişimde dikkat edilmesi gereken bir başka husus, kişisel alana saygı gösterilmesidir. Vücudu bir cam küre gibi sarmaladığı varsayılan alana “kişisel alan” adı verilmektedir. Kişisel alan; kişiye, statüye ve kültüre göre farklılık gösterebilir. Kişisel alan; mahrem alan, kişisel alan, sosyal alan ve kamusal alan olarak dört düzeyde değerlendirilmektedir.
Mahrem Alan: Ten teması içeren ve bedenimizden en fazla 45 cm uzaklığa kadar olan bu alana ebeveyn, eş, çocuk gibi yakın ilişki içerisinde bulunulan kişilerin girmesine izin verilir. İnsanlar, bu alanda, seçmediği veya izin vermediği kişiler ile uzun süre birlikte olduklarında rahatsız olur hatta öfkelenirler. Kişisel Alan: Dostların, arkadaşların, yakın bağlantıda olunan kişilerin kullandığı, samimiyeti ve yakınlığı ifade eden alandır. Yaklaşık olarak 45 cm’den 120 cm’ye kadar olan bir alanı kapsamaktadır.
Sosyal Alan: Bu alan, yeni tanışılan ya da az tanınan kişiler ile iletişimde bulunulan sosyal aktivitelerde, resmî işlerin yürütüldüğü iş görüşmelerinde, alışverişte vb. durumlarda kullanılır. Yaklaşık olarak 120 cm’den 2 m’ye kadar olan mesafeyi içerir.
Kamusal Alan: Tanınmayan kişileri içeren alandır. 2 m’den daha uzak bir alanı ifade etmektedir.
Evet, kişilerarası ilişkilerde alan çok mühim. Amacınız engellilere yardım etmek olsa bile özellikle mahrem ve kişisel alanını ihlal etmemeye, izin almadan bedenine, tekerlekli sandalyesine ve koltuk değneğine dokunmamaya özen gösterin.
Görme Engellilerle İletişim
Görme engelli birisiyle tanıştığınızda, daima kendinizi ve yanınızdakileri tanıştırın.
Başka birisinin aracılığı olmadan doğrudan kendisiyle konuşun.
Normal tonda ve sesle konuşun.
Çevrede olanları ve nesneleri iletişime destek olması için betimleyin.
Görme engelli birine yardım etmeden önce mutlaka “Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?” diye sorun.
Ne yapacağınızı tam olarak bilmiyorsanız, sizi yönlendirmesini isteyin.
İşitme Engellilerle İletişim
Başka bir aracı yerine doğrudan kendisi ile konuşun.
Normal tonda ve ritimde konuşun. Eğer tekrar ederek konuşuyorsanız biraz yavaş konuşun.
Kişinin nasıl iletişim kurmayı (işaret dili, jest, yazılı veya sözlü) tercih ettiğini anlamaya çalışın.
Ağız hareketlerinizi abartmadan belirgin bir şekilde konuşun.
İmkânlar doğrultusunda arka plandaki gürültüyü aza indirin.

Konuşma Engellilerle İletişim
Basit cümleler ve kalıplar içinde konuşun.
Birey konuşurken onun dudak hareketlerine değil gözlerinin içine bakın.
Sakin bir konuşma ve dinleme ortamı sağlamaya çalışın.
Söylenenleri anlamadığınız zaman bunu ifade edin. Konuşmacı sizin anlamadığınızın farkında ve haberdardır.
Söylenenden anladığınızı tekrar edin ve bunun doğruluğunun onaylanmasını bekleyin.
Kişinin cümlesini asla onun yerine bitirmeyin ve kelimeleri tahmin ederek cümleyi tamamlamayın.
Bedensel Engellilerle İletişim
Tekerlekli sandalye kullanan birey ile konuşurken sandalyenizi onunkiyle aynı seviyeye getirin. Eğer bu mümkün değilse biraz mesafe bırakarak göz kontağı kurulabilecek bir noktaya gelin.
Tekerlekli sandalye, engelli bireyin kendine ait özel alanı, koltuk değneği de özel eşyası olduğundan kişiden izinsiz onlara dokunmayın.
Nasıl yardım edeceğinizi bilmiyorsanız kendisine sorun.
Zihinsel Engellilerle İletişim
Aracı kullanmadan doğrudan kişiyle iletişim kurun.
Sözel mesajlarınızın anlaşılabilmesi için basit, özel, dikkatle seçilmiş kelimeler kullanın.
Karışık dili, mecazları, dolaylı anlatımları kolaylıkla anlayamayabilirler. Bu nedenle iletişimde açık bir dil kullanın.
İçten davranın ve empati kurun.
Ses tonunuzu ve konuşma hızınızı kişiye göre ayarlayın.