Makale

Hafız Ozan MEMİŞ “KUR’AN-I KERİM’İ ÇOK SEVİYORUM.”

Hafız Ozan MEMİŞ

“KUR’AN-I KERİM’İ ÇOK SEVİYORUM.”

Söyleşi: Sevgi SEL
Samsun Müftülüğü
Eğitim Uzmanı

Otizmli gencimiz Hafız Ozan Memiş’le iletişimimiz, annesinin Samsun Müftülüğüne ulaşarak otizmli bir çocuğu olduğunu söylemesi ve camide çocuğu için bir eğitim ortamı oluşturup oluşturamayacağımızı sormasıyla başladı. Ozan’ın annesi Veda Hanım bize, çocuğunun bir özel öğretim okulunda okuduğunu ve onun en çok camide vakit geçirmeyi sevdiğini söyledi. Öncelikle Müftümüz Veysel Çakı Hocamızla birlikte Ozan’ı evinde ziyaret ettik. Odasında bilgisayar başında Kur’an-ı Kerim dinlediğini ve okuduğunu gözlemlediğimiz Ozan’ın annesinden oğluyla ilgili çok ilginç ayrıntılar öğrendik. Annesi, oğlunun Kur’an-ı Kerim’i ve camileri çok sevdiğini, sürekli Kur’an-ı Kerim okuduğunu, zaman zaman ayetlerin meallerini farklı dillere çevirdiğini söyledi. Ozan’ın farklı camilere gitmeyi sevdiğini de öğrendik. Otizmi sebebiyle genelde kimseyle iletişim kurmayan Ozan, o gün annesinin telkinleriyle bize Kur’an’dan ayetler okumuştu. Sonrasında biz Ozan’ı evinin yakınında bulunan İlkadım Müftülüğü Kızılcıkdibi Camii’ne yönlendirdik. Din Görevlisi Cemal Elçioğlu’nun manevi rehberliğinde Ozan artık camide istediği kadar vakit geçirmeye başladı. Bu süre zarfında kimi zaman camide Kur’an-ı Kerim okuyor kimi zaman da cami cemaatiyle iletişim kuruyor, onlara alışıyordu. Öyle ki zamanla onlarla yakınlaşan Ozan, cemaatin de sevdiği bir yüz oldu. Sürecin sonunda kendi gözlemlerimiz ve ailesinin talebi üzerine Ozan’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Samsun’da yapılan hafızlık sınavına girmesini sağladık. Sınav komisyonunun da şaşkınlıkla karşıladığı ve sorulan ayetlerin tamamını mealiyle birlikte okuyan Ozan, sınavın ardından hafızlık belgesini aldı. Henüz 12 yaşındayken tanıdığımız Ozan bugün 16 yaşında ve hiç iletişim kurmama noktasından bugüne çok mesafe katetti. Artık bizimle elleri, gözleri ve gönlüyle iletişim kuruyor ve kullandığı sınırlı sayıda kelimeyle kendini ifade ediyor. Bizi gördüğünde mutluluğu gözlerinden okunuyor. Kendisine sorduğumuz sorularla Ozan, hafızlık ve Kur’an-ı Kerim’e dair hislerini bizlere şöyle ifade etti:

Hafız olmayı neden istedin?

Kur’an-ı Kerim’i çok seviyorum.

Hafızlığını nasıl yaptın?

Anneanne ve Cemal Hoca.

Hafızlık sürecinde zorlandığın zamanlar oldu mu?

Hayır.

Kur’an-ı Kerim’i ezberlerken neler hissettin?

Çok güzel duygular.

Kur’an’ın tamamını ezberlemek nasıl bir duygu?

Gurur verici.

Hafızlık sürecinde seni etkileyen bir anını bizimle paylaşır mısın?

Allah aşkı ve hafızlık sınavı.

Dile olan ilgini nasıl keşfettin? Kaç dil biliyorsun?

İstedim, oldu. 7 dil.

Başka ilgi alanların var mı?

Var. Piyano çalmak.

Bundan sonraki hedeflerin nelerdir?

İlahiyat okumak. TRT’deki Kur’an-ı Kerim yarışmasına katılmak.

Ozan’ın hayatında önemli bir yeri olan ve hafızlık sürecinde de kendisine destek olan annesi, Veda Hanım ile de söyleştik:

Çocuğunuzun Kur’an-ı Kerim’e ilgisi nasıl başladı?

Anneannesi evde sürekli Kur’an-ı Kerim okur. Ozan anneannesine çok düşkündür. Anneannesi Kur’an okurken merak ederek yanına oturdu. O günden itibaren ilgisi artarak devam etti ve hafızlığa kadar gitti.

Kur’an-ı Kerim’i ezberlemeye nasıl karar verdi?

Önce esmayıhüsnayı ezberlemeye başladı. Ozan, iyi derecede bilgisayar kullanır. Sonrasında sürekli Mekke, Medine imamlarını dinlemeye başladı ve Kur’an-ı Kerim’in tamamını bu şekilde ezberledi.

Hafızlık sürecinde Ozan’a nasıl destek oldunuz?

Hafızlık süresince Ozan internette hafızları dinledi. Sonra benden farklı hatlarda yazılmış Kur’an-ı Kerimler istedi ve bulabildiğimce farklı sayıda Mushaf aldım Ozan’a. Daha sonra İngilizce meal istedi. Onu da aldım. Şuan 7 dilde meal verebiliyor Kur’an’a. En önemlisi de Arapçayı anadili gibi biliyor ve söylenen her şeyi çeviriyor. Bu sebeple biz Samsun Müftülüğüne başvurarak Ozan’ın hafızlık sürecinin ardından hafızlığını tamamlamış olduğunu görmek istedik. İl engelli koordinatörlüğü vasıtasıyla çok şükür Ozan, Başkanlık tarafından Samsun’da düzenlenen hafızlık sınavına girdi ve hafızlık komisyonunu şaşırtacak düzeyde bir okuyuşla belgesini aldı. Bu bizler için büyük bir mutluluktu.

Evladınız özel bir genç, onu yetiştirirken nelerle karşılaştınız, kısaca bahsedebilir misiniz?

Özel fakat bir o kadar da zor bir çocuktur Ozan. Camileri çok sever. Samsun’daki tüm camileri bilir. İnternetten camileri inceler ve haritalardan gitmek istediği camiyi belirler ve biz onu gitmek istediği camiye götürürüz. Bazen de Ozan’la çok özel anlar yaşarız. Bir defasında şöyle bir şey yaşadık: Normalde Ozan darbe nedir, ihanet nedir bilmez fakat 15 Temmuz gecesi salalar okunurken kalktı ve “Onlar tuzak kurdular Allah da onlara tuzak kurdu.” dedi ve sonra yatıp uyumaya devam etti. O an, benim hayatımdaki en anlamlı anlardan biriydi. O gecenin ardında yaşananları gördüğümde Ozan’ın o hâli beni daha çok etkiledi.

Bize kısaca Ozan’ı anlatır mısınız, nasıl bir genç, neler yapar?

Ozan bütün gününü Kur’an-ı Kerim okuyarak geçirir. Onun dışında Samsun’da SODER’in (Samsun Otizmli Çocuklar Derneği) açtığı bir kurs var, ona devam ediyor. Orada çeşitli aktivitelere katılıyor ama en çok ilgisini çeken şey tasavvuf musikisi korosu. Koroya katılıyor. Bunun yanında öğretmenleri sebebiyle piyano merakı oluştu. Piyano çalıyor. Ve zaman zaman Türkiye Diyanet Vakfı kitapevine gideriz oradan farklı Mushaflara bakar ve alırız.