Makale

Okul Bahçesinde Ceviz Kabuğundan Kaplumbağalar

Okul Bahçesinde Ceviz Kabuğundan Kaplumbağalar

Ayşe Ünüvar

Bırakalım oynasın çocuklar! Oynarken öğrensin, oynarken mutlu olsunlar. Çamurdan evler yapsınlar. Kirazdan küpeler, bal kabağından fenerler, patatesten kirpiler, ceviz kabuğundan kaplumbağalar, makaradan arabalar, ay çekirdeğinden güneşler yapsınlar. Yapsınlar ki oyuna doysunlar. Oynarken renklere dokunmayı, şekilleri düşlemeyi öğrensinler. Severek yapsınlar bunları. Severek yapılan her şeyin zamanla değerli olacağına, el emeğine sevgi katmanın önemine inansınlar. İnandıkları vakit başarılı olduklarını, ta o zamanlardan bilsinler. Bilen çocuk kendini geliştirecek, ileriki yaşamında öğrendiklerinin motor becerileri yanında duygusal zekâsına etkisini görecek ve sanatı her yaptığı işe katacaktır. Bu denli önemlidir çocuğun okul öncesi eğitim alması.
Okul öncesi eğitimle çocuk, ailesinden sonra yaşıtlarıyla ilk sosyalleşme girişimine adım atar. Paylaşmayı, yardımlaşmayı öğrenir. Akranları neye nasıl tepki veriyor, ilişkilerde nerede, nasıl tavır alınacak gözlemler ve öğrenir. Kısacası çocuk, ailenin dışında yaşıtlarından kurulmuş yeni bir aile edinir ve onları benimser. Yeni ailesi, sınıfı onun düşsel dünyasında önemli bir yer eder ve davranış kalıplarını onlara göre ayarlar. Tam da burada, gelenek, görenek, terbiye, usul öğrenir. Öz bakım becerileri edinir. Yaşamın bu ilk eğitim basamağında sayılar oyundur mesela ve sayılarla oyunu seven çocuk ileriki eğitiminde sayısal alana yer açar beyninin bir köşesinde. Ya da drama dersinde bir masal karakteri belirler kendine. Yazmak ister; kelimeleri, rolleri seçer. Oyun ile öğrendiği her şey zihninin bir köşesinde geleceğe dair bir yaşam telaşıdır ve meslek seçiminde, eş seçiminde, sosyal ilişkilerinde etkilidir. Çocuklara okul öncesi dönemde verilecek din eğitimi ihmal edilmemelidir. Yaşlarına uygun şekilde verilecek din eğitiminin, gelişmelerindeki önemi büyüktür. Alıp vermeyi, paylaşmayı öğrenen çocuğun yetişkinliğinde komşuluk ilişkilerinde daha başarılı, iyi, vicdanlı bir vatandaş olacağı apaçıktır. Okul öncesi eğitiminde hayvanat bahçesine yolu düşen çocuk ile hayvanları televizyonda gören çocuk arasındaki fark, yetişkinlik döneminde ortaya çıkacaktır. Hele okulun bahçesinde kendilerine ait evcil bir hayvanı olan çocuklar; şefkati, merhameti, sorumluluğu, sarılmayı ve hatta birlikte oyun kurmayı öğrenecektir. Bunları okul öncesi eğitimde alan çocuk, ileride mutlu, sağlıklı bir birey olacak ve öz güven kazanacaktır. Bundan sebep her çocuğun nitelikli bir okul öncesi eğitime ihtiyacı olduğunu savunuyorum…
Sevgili büyükler! Okul öncesi eğitimin önemine inanmanız temennisi ile…