Makale

KİTAPLIK

KİTAPLIK

Kemal Koçer

Din İşleri Yüksek Kurulu Fetvalar

“Çocuklara Allah’ın isimleri verilebilir mi?”; “Asr-ı evvel ve asr-ı sâni ne demektir?”; “Birden çok yerde evi olan bir kimse, buralara gittiğinde seferî olur mu?”; “Fiilî dua ne demektir?”; “Boşanan eşler tekrar evlenebilir mi?”; “Mirasçılar mirastan mahrum edilebilir mi?”; “Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi caiz midir?” Bu ve benzeri sorular zaman zaman aklımıza gelmektedir.
Günlük yaşantımızda bizlerden sadır olan her fiil, dinî hükümlerden birinin kapsamına girmektedir. Kimi davranışımız helal kimi mubah kimi mekruhtur. Müslüman’ın hayatında din çerçevesinin dışında kalan hiçbir fiil yoktur. Kişinin, dinî hak ve yükümlülüklerini bilerek hareket etmesi bir vecibedir. Bunun yanı sıra değişen hayat şartları neticesinde insanoğlu pek çok farklı sorunla da karşı karşıya kalabilmektedir. Bu bağlamda atacağımız adımın dinimizce karşılığını öğrenmek için fetvalara ihtiyaç duyarız. Fetva, “Müctehid âlimlerin sorulan fıkhî bir meseleye yazılı veya sözlü olarak verdiği cevap, ortaya koyduğu hüküm” demektir.
Din İşleri Yüksek Kurulu, 1924 yılında Hey’et-i Müşâvere adıyla kurulduğu günden bu yana ortaya çıkan yeni meselelerin dinî hükmünü tespite çalışmış ve insanımızın dinî konulardaki güvenilir mercii olagelmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığının üstlendiği bu görev gereğince Kurul’un öteden beri verdiği fetvalardan oluşan arşiv müktesebatı baştan sona tarandı. Seçilen fetvalar, hüküm, üslup ve delilleri bakımından ele alınarak gerekli güncellemelerle yeniden yazıldı. 2018 yılı itibarıyla Fetvalar kitabı Diyanet İşleri Başkanlık Yayınları arasında raflardaki yerini aldı. Hem Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin mesleki ihtiyaçlarına katkı sağlayacağı hem de halkımızın kafasına takılan sorulara kolaylıkla cevap bulabileceği bu eser; namazdan oruca, zekâttan mirasa, aile hayatından iktisadî konulara değin 1031 fetva ihtiva etmektedir.


İyİlİğİn Yaşı Yoktur
Hz. Alİ’nİn Hayatı
Hz. Peygamber (s.a.s.) bizler için en güzel örnektir. Onunla birlikte yaşamış, doğrudan Hz. Peygamber’in eğitiminden geçmiş sahabenin hayatları da bizlere yol gösterici özellikler taşır. Bu mümtaz kişilerin hayat hikâyelerini anlatmak, çocukların kişilik gelişimlerinde oldukça önemli bir role sahiptir çünkü çocuklar kendi hayatlarıyla yakınlık kurabildikleri şahısları örnek alırlar. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı, çocuk kitapları serisinde sahabe hayatlarını çocuklarımızla buluşturmaya devam ediyor. İyiliğin Yaşı Yoktur Hz. Ali’nin Hayatı, Fatma Çağdaş Börekçi’nin kaleminden okurlarla buluştu.
Hasan ve Ömer iki yakın arkadaştır. Mahalleye yeni taşınan Hüseyin de onlara katılır ve bu üç kafadarın günlük hayattaki maceraları başlar. Mahallede kimin yardıma ihtiyacı varsa bu üç delikanlı, ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışırlar. Onların yaptıkları iyilikleri, bundan ötürü duydukları büyük mutluluğu okurken Hz. Ali’nin de hayatından kesitlere şahitlik ediyoruz.
Keyifli okumalar.

Sahip Olmak ya da Olmak
Tarım toplumunda insanın eşya ile münasebeti tamamen ihtiyaç odaklıydı. İnsan, ihtiyacı olan şeylere sahipti. Daha fazlasını elde etme derdi olmadığı gibi fazlasının kendisine yük oluşturacağını da düşünüyordu. Sanayi toplumunda ise insanın ihtiyaç listeleri değişti. Rahat etmek için elde etmeye çalıştığı metalar arttı. Teknolojinin imkânları ve 21. yüzyılın görece hastalığı “marka tutkunluğu” ile birlikte çağımız insanı “sahip olmak” için ömrünü harcar oldu. Oysa insanoğlu, tüketmek için değil var oluşun kıymetini bilip bunu verimli bir şekilde kullanmak için yaratılmıştı.
Erich Fromm tarafından kaleme alınan Sahip Olmak ya da Olmak, günümüz insanının ruh hâlini tahlil eder cinsten bir kitap. Üç bölümden oluşan kitapta insanın içinde bulunduğu bunalım, bu bunalımın sebepleri ve neticede değişim için yapılabilecekler yer alıyor. Sosyolog ve psikanalist olan Fromm’un deneyimlerini ve çalışmalarını sentezlediği bu kitap, hayata başka bir pencereden bakılabileceğini göstermesi bakımından okumaya değer.