Makale

Ağustosta Yatanı Zemheride Bünelek Tutar

ATALAR NE SÖYLER

Ağustosta Yatanı Zemheride Bünelek Tutar

Gülşen Ünüvar

Tesadüf mü sanırsın her davranışı? Sevilen sever, yerilen yerer. İnsan atasından ne görürse onu beller. İyiliğe şahit olduysa, sana da iyilik yapar. Yok, etraf kötülüklerle doluysa şerri meziyet zanneder. Saygı duymayı öğrenen anasına atasına, güzelliği aktarır kendi yavrusuna. Merhamet duymayı biliyorsa kişi, bil ki rast gider her işi. Almayı vermeyi paylaşmayı görmemişse atasından, bir Fatiha okuyanı olur mu sanırsın arkasından. Hep kendini düşünüyorsan hayatta, kim ne öğretmiş bir bakıver ardına. Görmezden geliyorsan bir muhtacın hâlini, vakti zamanında öğretilmemiş vicdan duygusu demek ki. Velhasıl, kişi ne gördüyse onu yorar. Körden görmez, cimriden vermez doğar. Kulağını tıkarsan yaşanan tüm yanlışlara, gün gelir senin de canını yakar duymazdan geldiğin hata. Gel örnek ol çoluğuna çocuğuna. Tıkama, aç kulağını dönen şu devrana. Görmeze göz ol, vermeze el. Hatta kötülüklerin önüne koskoca bir sel. Belki de çölün ortasında güzelliğe dair bir yel! Kör kalma âlemdeki iyilik ve kötülüklere. Tüm vebali de başkalarına yükleme. Bilmiyorsan, öğren. Görmediysen, sez yeniden. İmkânın var iken çabala! Biliyorsun ki bahaneler kurtuluş değildir insana. Bak doğaya, nasıl da örnek teşkil eder sana! Koyun, kuzu, kurt yan yana. Herkesin özünde mutlaka vardır sağlam bir maya.
Yan gelip yatarsan yaz boyu, yoklukla kıtlığa kalırsın kış sonu. Gününü gün edersen Ağustos böceği misali, zaman gelir bulamazsın bir dilim ekmeği. Vaktin ve takatin varken çalış! Sonraya bırakma işini, zamanla yarış. Alnının teri, elinin emeği ile kazan. Kendi yağınla kavrulursan huzur bulursun inan. Sabah kazanıp akşama tüketme. Kendini eşin dostun sırtına yük etme. Gel sen sözümü atma yabana. Emeğini yük yap, sar sırtına. Bugün olmaz ise yarın mutlaka… İnsan isen, düşünmek zorundasın yarını. Yan gelip yatarsan, çalarsın karıncanın kapısını. Unutma ki çalışıp çabalayan insan, birine bin katar. Ağustos’ta yatanı zemheride bünelek (sinek) tutar. Güneşli ve sıcak günler uzun sürmez. Yaz mevsiminin ardından bir yaz daha gelmez. Bunun bir de kışı var. Soğuğu, yağmuru, yaşı var.
Hep güzellikle geçecek değil ya hayat! Kötü gün de olacak elbet, hazırlığını iyi yap. Yol yakınken kulağına küpe et sözümü. Kışın rahata erersin, yazdan toplarsan üzümü. Genç iken düşün yaşlılığını. Tok iken doldur ambarını. Karın doyurur mu hiç avarelik? Emek harcamadan ummak, en büyük divanelik.
Niyet de iyidir bazen, amel de. Ancak işin rast gitmez yine de. Çıkmaza girer elindeki uğraşın. Hâlden anlamaz, ölüyorum desen de kardeşin. Ne yapacağını bilmez hâlde dolaşırsın. Olmadı, eşinle dostunla dalaşırsın. En doğru kararı verebilmektir aslında amacın. Ama ne yapsan da yaşanacak olana engel olamazsın. Vardır bir hayır deyip yap tercihini. Besmeleyle kur her işini…
Kimseyi kırmak istemezsin. O vakit de sen incinirsin. Zordur dengeyi sağlamak. Olmazı olura bağlamak. Kimse üzülmesin yerinmesin derken, darda kalan sen olursun elden. Arada derede kalmak denir buna. Ne karar verirsen ver, mutlaka bir taraf gücenir sana. Bilirim elinde değildir ama ne çare. Mağdur, daima bir muhatap arar kendine. Bir işten hiç ziyansız çıkılabilir sanılır. Ama, öyle çeksen öküz ölür, böyle çeksen araba kırılır.
İşte böyle zamanlarda insan çaresiz kalır… Gel zulüm etme kendine. İş olacağına varır. Kaderine razı ol, seç bir yol! Bilirim ki hiç faydası yok geçsen de serinden. Dilerim ki en az zararla kurtulursun bu cendereden.
Meydanı boş bırakırsan, bir kendini bilmez gelir bilmişlik taslar. Yükünü, bir bilenin üzerine yıkar. Meydan onu gerçekten mahir, her işe hâkim beller. Bir dur diyen olmaz ise bu hadsize, her bir şeyi bilirim diye yutturur kendini tüm ahaliye. İşte o zaman kötü gölde kurbağa, aygırlık eder... Sen müsaade verir isen, çok gelirler üzerine. İşi bilmeyen, patronluk taslar kendi dengine. En yetkini benim der! Kuru ovada kendini göl zanneder. Bakarsın ki ne bilgi var ne görgü. Giyinir kuşanır, salınır etrafta. Ne gülmeyi bilir ne konuşmayı. Ne oturmayı bilir ne kalkmayı. Yoktur edecek bir çift sözü. Sinek gütmekten öteye geçemez iki gözü. Kibirli desen olur, cahil desen de olur. Şatafatlı geçinir amma kendini bataklıkta bulur. Gel sen kulak ver sözüme. Şu güzelim meydanı bırakma cahile.