Makale

ACABA KONJONKTİVİT MİYİM?

ACABA KONJONKTİVİT MİYİM?

Op. Dr. Deniz Başman
Göz Hastalımkları Uzmanı

Bir sabah uyanıp aynaya baktığınızda gördüğünüz manzara karşısında panikleyebilirsiniz. Gözünüz şişmiş, kızarmış ve göz kapaklarınız yapışmış olabilir. Telaşlanmayın, konjonktivit herkesin başına gelebilen bir hastalıktır. Doğru zamanda, doğru tedavi ile son derece kolay bir şekilde, problemi “göz”den uzak hâle getirebilirsiniz. Ancak öncelikle hastalık hakkında bilgi sahibi olmalı, ne yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
Konjonktivit Nedir?
Konjonktiva zarı; gözün kornea denilen saydam tabakası hariç göz yüzeyini kaplayan, şeffaf, içinde kan damarları bulunduran, soğan zarına benzeyen, dış ortamla direkt temas hâlinde olan bir tabakadır. Bu nedenle dışarıdan gelen her türlü etkene açıktır. Konjonktivit, bu zarın her türlü iltihabi durumudur. İltihap, halk arasında enfeksiyon ile karıştırılsa da enfeksiyon demek değildir; vücudun bağışıklık sisteminin oluşturduğu cevaptır. Bu iltihap, enfeksiyon yapan mikrobiyal ajanlarla olabildiği gibi enfeksiyonsuz da olabilir. İltihaplanma sonucunda konjonktivita tabakasının içinde bulunan ince damarlar belirginleşir ve göz kızarır.
Konjonktivit hastalığının üç çeşidi vardır dolayısıyla tedavi de hastalığa yol açan etkene yönelik yapılmaktadır.
1. Bakteriyel Konjonktivit
Bakteriyel konjonktivit, gözü koruyan zarın bakteriler nedeniyle iltihaplanmasıdır. Hastalık bazen tek bir gözü bazen iki gözü birden de etkileyebilmektedir. Yenidoğanlar dâhil her yaşta görülebilir. Genellikle soğuk algınlığı ile alakalıdır ve bulaşıcıdır. Çoğunlukla kalın, sarımsı yeşil renkte bir akıntıya sebep olur. Belirgin bir şekilde göz kapağının şişmesi, duyarlılık, ağrı görülebilir. Hastalığın ilerlemesi korneayı etkileyebilir.
Hastalığın Tedavisi: Bulaştırma riski nedeniyle hasta, kalabalık ortamlarda bulunmamalı, özellikle çocuklarla yakın temastan uzak durmalı, el ve göz hijyenine özen göstermelidir. 7-10 gün boyunca her üç saatte bir, geniş spektrumlu antibiyotik damla kullanmak genelde çabuk iyileşmeye yol açar.
2. Alerjik Konjonktivit
Alerjik konjonktivit, havada bulunan ve alerjiye neden olan maddelere göz tarafından verilen tepkidir. Potansiyel alerjenler; polen, hayvan tüyü, toz ve küftür. Tekrarlayıcı bir rahatsızlıktır ve her iki gözü de etkiler. En önemli belirtisi, kaşıntıdır. Bunun yanı sıra ödem, yanma ve akıntı görülebilir. Genellikle geçicidir.
Hastalığın Tedavisi: Durumun ciddiyeti, alerjenlere maruz kalma süresi ve derecesiyle doğru orantılıdır. İlk kural, mümkünse alerjiye neden olan etkenden uzak durmaktır. Sonrasında hastalığın durumuna göre günde birkaç kez soğuk kompres ve damla uygulanır. Dışarıda az zaman geçirmek veya dışarıdayken gözlük kullanmak, hayvan tüyünden uzak durmak rahatsızlığı azaltabilir.
Kaşıntı ve iltihabı gidermek için antihistamik olarak adlandırılan kaşıntı damlalarının yanı sıra gerektiğinde kortizonlu damlalar da kullanılabilir. Kortizonlu damlaları uzun süreli kullanmak, göz tansiyonunda yükselme ya da katarakt oluşumu gibi yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle damlalar rastgele kullanılmamalı, doktor kontrolünde ve belirli sürelerde uygulanmalıdır.
3. Viral Konjonktivit
Genellikle adenovirüslerden kaynaklanan bir enfeksiyondur. Tek gözde başlar ancak sonrasında her iki gözü de etkiler. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı dönemlerde şiddetlenir. Bulaşıcıdır, dolayısıyla kalabalık ortamlar risk oluşturur. Belirtileri; yanma, kaşınma, kapak ödemi, seröz yaşarma şeklinde ortaya çıkar ve birkaç hafta sürebilir.
Hastalığın Tedavisi: Vakaların çoğu hafiftir. Hijyene özen gösterilmelidir. Tedavide göz damlaları ve pomatlar da kullanılmaktadır ancak hastalığın belirtileri alerjik konjonktivit ile karıştırılabildiğinden yanlış ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Yanlış ilaç kullanımı, iyileşme sürecinin uzamasına neden olacaktır.
Kontak lens kullananlarda hem enfeksiyonlu hem de alerjik konjonktivit oluşma riski daha fazladır. Bu nedenle kontak lens kullananların lenslerini takıp çıkartırken el hijyenine önem vermesi, lens temizliğinde musluk suyu kullanmaması, lenslerle havuza veya denize girmemesi gerekir. Ayrıca lenslerle uyumak da enfeksiyon riskini artırmaktadır. Lens kabının içindeki solüsyonun mümkünse her gün tazelenmesi, riski azaltacaktır. Alerji durumunda ise doktorumuza başvurarak gerekli durumlarda lens ya da solüsyon değişimi, hatta bazen lens kullanımından vazgeçilmesi söz konusu olabilmektedir.
Dikkat!
Konjonktivitten korunmak için eller sık sık yıkanmalı ve temiz tutulmalı, başkalarına ait olan havlu ya da kişisel ürünler kullanılmamalı, kontak lens kullanılıyorsa hijyen kurallarına uyulmalıdır.
Kaşıntının daha da artmasına, mikropların yayılmasına ve kornea tabakasının incelmesine neden olabileceğinden gözler sürekli ovuşturulmamalıdır.
Ezbere ilaç kullanılmamalı, doktorumuzun önerdiği ilaçlar ise talimatlara uygun şekilde kullanılmalıdır.