Makale

Her Gün Özetidir Ömrün

KİTAPLIK
Her Gün Özetidir Ömrün
Esma Çetin
Ömür dediğimiz kısacık zaman hızla elimizden kayıp giderken toplumsal sorumluluklarımız, ailevi görevlerimiz ile yeterince yoruluyor ve kalbimize fazlasıyla sıkıntı yüklüyoruz. Yıllar geçiyor, yaş ilerliyor ve geriye dönüp baktığımızda elimizde kalan, bir avuç pişmanlık ile geçmişe duyulan kocaman bir özlem oluyor. Yazarın söylediği gibi “yaşamayı unutmuş insanlar” olarak bizler, o yollardan bir daha geçemeyeceğimizi buruk bir hüzünle anlıyoruz ama benzer özlemlere, hasretlere yüreğini açmış bizim gibi başka insanlar olduğunu fark ederek de bir parça olsun huzur buluyoruz.
Her Gün Özetidir Ömrün yakın ve uzak geçmişimize, geçse de derinimizde hep var olanlara narin bir dokunuş gibi… Eser, bazen bir ezan sesiyle kendimize gelmeye, bazen Hz. Peygamber’in sevgisinde ve özleminde buluşmaya, bazen babadan dinlenen asr-ı saadet hikâyeleriyle çocukluğumuzu hatırlamaya ve yaşanan anlara şükretmeye davet ediyor bizi.
“Azdan çoğa gidilir” diyor yazar bir hikâyesinde. İnsan, kitabı okurken kendisini her gün biraz daha eksilten hayattan kaçmayı bir kenara bırakıyor ve sükûnet içinde kendi gerçekliğine, özüne dönerek varlığını nasıl da çoğaltabildiğini görüyor. Selim Gündüzalp’in kaleminden okuduğumuz hikâyelerde bizi görüyoruz. Küçük şeylerden mutluluk duyan, kendine verilenden hoşnut olan, o saf ve temiz çocuk tarafımızı anımsıyoruz. Bir bayram gününde kaybettiği eşine hüzünlenen Gül Anne ile üzülüyor, onun “Kim verirse versin, Rabb’im gönderen sensin.” şükrüne şahitlik ediyoruz. Başka bir hikâyede çiçeklerin sırrına vâkıf oluyor, misafir olduğumuz dünya hayatında her günümüzü bize bahşeden Allah’a (c.c.) hamt etmeyi bir kere daha samimiyetle hatırlıyoruz. Ramazan ayını beklemenin ve yaşamanın mutluluğunu, gidenlerin hüznünü, duanın güzelliğini, “veren el” olmanın kıymetini, küçücük bir tohumla bize nice güzellikler veren Yaradan’a olan hayranlığı, kısaca yaşamın, en önemlisi ânın değerini fısıldıyor bize Selim Gündüzalp.
Her Gün Özetidir Ömrün daha önce Diyanet Aile Dergisi’nde yayımlanmış sade, akıcı ve samimi bir dille kaleme alınan hikâyelerden derlenen bir kitap; okuyanına, yormadan özüne ve Rabb’ine yönelme fikri veriyor. Kitap, yazarın sıcak hitabıyla unuttuğumuz bazı şeyleri hatırlatıyor ya da aslında tam da içimizde olan ama sezmediğimiz güzellikleri fark etmemizi sağlıyor. İnsanoğlu zamanı sadece tüketiyor. Gündüzalp, insana elinde olan nimetleri görmesini, ölümle olan randevu gelmeden, hayat denen derin uykudan uyanmasını söylüyor.
“Yarın yok, ona göre… Sadece bugün var elde. Yaşamayı ve Yaradan’a şükretmeyi unutmayın. Aramaya gerek yok; o vakit mutluluk bulur sizi.”