Makale

Balondan Korkan Çocuk

TERS KÖŞE
BALONDAN KORKAN ÇOCUK
Dr. Hafsa Fidan Vidinli
B urkina Faso, Afrika’da bir ülke. Mutlu insanlar ülkesi anlamına geliyor ismi. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olduğunu ben de yeni öğrendim. Kıtalar, ülkeler, şehirler, köyler ve buralarda yaşayan insanlar, ne kadar farklı. Ya çocuklar? Nedense çocuklar hangi kıtanın evladı olursa olsun “aynı gibi” görülürler. Doğrusu bundan emin değilim. Hatta Afrika’da büyüyen çocukların farklı olduğunu rahatlıkla iddia edebilirim. Genelde bilindiği üzere Avrupa, Amerika, Asya gibi kıtalarda büyüyen çocuklardan daha zayıflar mesela. Ama ben belirgin farklarının sadece kilogram bağlamında olmadığını yakın zamanda gördüm. Gördüm dediysem izledim demek istedim. Meğer Afrika’da bazı çocuklar, balonlardan korkarmış.
İzlediğim videoda, yardım gönüllülerinin Burkina Faso’ya götürdüğü minicik, sevimli mi sevimli, rengârenk balonları yardımsever kişi kucağında tutuyordu. Sonra içlerinden birini seçti, bir nefes üfleyip balonun içini havayla doldurdu. Balon şişmeye başladıkça onu izleyen çocuk feryadı basıvermesin mi? Öyle ürkmüştü ki balondan, arkasını taş duvara dayamış olmasa belli ki kaçacaktı. Zaten yakınında bulunanlar da ağlayan çocuğu bir hamlede balondan kaçırdı. Hayalimde o çocuğun balon şişirilir şişirilmez onu kucaklayıvereceğini, sonra havaya gülümseyerek atıvereceğini, sonra yere düşmesin diye peşinden hızla koşup tutuvereceğini kurgulamıştım. Bir çocuğun balondan korkacağını hiç ummazdım…
Çocuğun o denli korkması beni de korkutmuştu belki de, öyle ki zihnimde daha önce hiç sormadığım sorular belirdi. Bir çocuk balondan nasıl korkardı? Niçin korkardı? Dahası korkabilir miydi? Korkmuştu ya işte! Anlayamadığıma göre konuya yeni yeni sorularla yaklaşmalıydım. O çocuğun zihninde “balon”a karşılık gelen bir kelime var mıydı?
Belli ki çocuğun bildiği kelimeler arasında balon yoktu, ya da bildiği kelimeler balona kadardı. İnsanın muhayyilesi bildiği kelimeler doğrultusunda hareket edebilir muhakkak. Bu arada evet özellikle “hayal edebilir” demedim. Hayal demek hareket demektir. Bir başka deyişle, zihnimizdeki kelimeler harekete geçtiğinde ancak hayal edebiliriz. Bu durumda örneğin pek çok çocuğa gündelik hayatında soruluveren soruları balondan korkan çocuğa sormamız anlamlı olmazdı: “Bugün okulda neler yaptın? Sabah uyanmak için saatini kurmayı unutma, tamam mı? O sandaleti beğenmediysen diğer rengine bakalım mı? Bu tişörtün desenini beğendin mi? Tatilde okuman gereken hikâye kitaplarını bitirdin mi? Tabağına koyduğum ıspanağı neden bitirmedin? Akşam yemeğinde ne yemek istersin?” gibi soruları kastediyorum. Hatta şöyle cümleleri de kastediyorum: “Balon, içine hava üflenen bir oyuncaktır, yukarı atılınca yukarı doğru hareket eder, sonra yerçekimi kanunu gereği aşağı iner, onunla oynamak çok keyiflidir, patlarsa da korkma olur mu?”. Bunlar balondan korkan çocuğun gündelik hayatının sıradanlığı içinde uçuşup dağılıveren sorular olmazdı. Balondan korkan çocuğun gündelik hayatının sıradanlığı içinde uçuşup dağılıveren sorular nelerdir? Bunu kendime hiç sormadığımı fark ettim.
Bir şeyi daha fark ettim. Ben balon kelimesiyle küçük yaşlarda tanışabilmiştim. Biraz daha büyüyünce, içinde başka küçük baloncuklar olan şeffaf balonları, led ışıklı balonları, içi helyum dolu olduğu için eve geldiğinde tavana yapışan balonları, çizgi film kahramanlı balonları, hatta kişiye özel baskılı balonları da tanıdım. Biraz daha büyük yaşlarda ise uçan balonla tanıştım, hani şu içine binilip gökyüzüne doğru seyahat edilenleri kastediyorum. Bu hâldeyken balondan korkan çocuğu nasıl anlayabilirim?
Balondan korkan çocuğun beni anlamasını beklemem de beyhude olurdu sanırım. Düşündüm de mesela bizlerin gündelik hayatın sıradanlığı içinde bazen şöyle soruluverir: “Kendini bir yıl sonra nerede görüyorsun? Kendini on yıl sonra hangi hikâyenin içinde görüyorsun?” Bazen bir iş başvurusunda, bazen de bir dost sohbetinde bir anlamda “Hadi hayalini, idealini anlat bana.” demektir sorunun anlamı kısaca. Burkina Faso’daki çocuğa sorsaydık belki de onun cevabı “Balondan korkmadığım bir hikâyenin içinde.” olurdu. “Akşam tok uyumak, sabah uyandığımda yemek bulmak.” da olurdu hikâyede muhakkak.