Makale

Halil Aktaş: “Huzuru yakalamak için engelli, engelinden dolayı isyan etmemeli, tevekkül göstermelidir,”

SÖYLEŞİ

Söyleşi: Hamit Kurt

Halil Aktaş:

“Huzuru yakalamak için engelli, engelinden dolayı isyan etmemeli, tevekkül göstermelidir,”

Halil Aktaş; Türkiye’de bir ilki başaran örnek bir kişi. O, bir yaşında kaza sonucu gözlerini kaybetti. O dönemde görme engellilere yönelik bir okul olmadığı için, ilk ve ortaokulu dışardan bitirdi. Arkadaşları Kur’an-ı Kerim öğrenirken, onu da bu alanda bir merak sarmıştı. O da arkadaşları gibi hocadan dersler aldı, 10 ay gibi kısa bir zamanda Kur’an-ı Kerim’i hıfzetti. Bu alanda bir ilki başardığı için, çevresinde ilgi odağı oldu. Cerek yakınları ve gerekse de diğer komşuları Aktaş’) örnek alarak, Kur’an- ı Kerim eğitimi almaya başladılar. 6 arkadaşı da kendisi gibi hafız oldu. Dışardan Ankara llâhiyat Fakültesini bitiren ve akabinde de mastırını tamamlayan Halil Aktaş, Müezzin Kayyum olarak görev yapmaktadır.
Engelli bir din görevlisi olarak, toplumun engellilere karşı tutumlarını değerlendirir misiniz?
Toplum, engellilere daha çok duygusal olarak yaklaşmaktadır. Biz, dışlanmadan, duygusal yaklaşılmadan, bilgi birikimlerimizden toplumumuzun istifade etmesini istiyoruz. Hemen her meslekten, yetişmiş engelliler mevcut. Meselâ, avukat, hafız, elektronik tamircisi olan engelliler var. Diyanet’in, dinî alanda eğitim almış, bilgi birikimi olan engellilere de görevler vererek, toplum nazarında kalıplaşmış olan "engelliden din görevlisi olmaz’ tabusunun yıkılmasına yardımcı olmasını bekleriz.
Engellilere yönelik Kur’an-ı Kerim ve dinî bilgiler kurslarının daha verimli olması noktasında beklentileriniz nelerdir?
Günümüzdeki teknolojik imkânların, insan hayatını kolaylaştırıcı yönde gelişmişliği, bu yöndeki din eğitiminde de yeni bir yapılanmaya gidilmeyi zorunlu kılmaktadır. Görme, işitme, duyma ve konuşma engellilerin bu yöndeki eğitimlerine cevap verecek yetişmiş eğitmenlere ihtiyaç duyulmaktadır. Görüntülü yayın organlarında, işitme engellilere yönelik din eğitimi dersleri verilerek, sesli yayın organlarından da istifade edilerek bunlara yönelik bir çalışma yürütülmelidir. En doğru yaklaşım böyle mümkün olabilir.
Görme ve işitme engellilere yönelik vaaz, hutbe ve diğer din hizmetlerinin verilmesinde karşılaşılan zorluklar nelerdir?
Görme engelliler için hazırlanan (Braille) Kur’an-ı Kerim’de olduğu gibi, bu yöndeki görevlilere yönelik vaaz ve hutbelerin kabartmalı olarak hazırlanmasında da fayda vardır. İşitme engelliler için bilgisayarlardan yararlanabilir. Görme engelliler için ise, sesli cihazlarından yararlanılarak bu yönde atılacak adımlar, engelli görevlilerin din hizmetleri sunmalarında yardımcı olacaktır.
Dinin kazandırmış olduğu sabır, tevekkül gibi anlayışların, engellilerin yaşamında, sos- yo- duygusal alandaki etkileri nelerdir?
Engelli, engelinden dolayı isyan etmemeli sabretmelidir. Çünkü, Allah onun ecrini verecektir. Olayı bir de bu yönü ile değerlendirmek ve tevekkül göstermek lâzım. İşte o zaman huzuru yakalamak mümkün olabilir.