Makale

Hz. Muhammed'in Tabiat Sevgisi

Hz. Muhammed’in
Tabiat Sevgisi

Dr. Ömer Menekşe • Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), tabiatın korunmasına önem vermiş, tabiatta var olan dengenin korunmasına yönelik bir takım tedbirler almıştır. Bu tedbirlerden biri de Mekke, Medine, Taif ve civarını, bir "sit" alanı ve "millî park" hâline getirip bu bölgeleri "Harem Bölgesi" ilân etmesi ve buralarda ağaçların kesilmesini, kuşların ve her türlü hayvanların avlanmasını yasaklaması, onları koruma altına almasıdır. (Bu konuda geniş bilgi için bk. Buhârî, Cihâd, 71, Ebu Davud, Menasik, 96; M. Hamidullah, Islâm Peygamberi, 1st. 1966, 1/331)
Hz. Peygamber çeşitli hadis-i şeriflerinde yeryüzünün imarını dolayısıyla tabiatın korunmasını istemiş, ağaç dikmeyi ve ekin ekmeyi sa- daka-i cariye olarak kabul etmiş ve şöyle buyurmuştur. "Müslüman, bir ağaç diker, o ağaçtan insan, hayvan veya kuş istifade ederse bu, kıyamet gününe kadar o kimse için sadaka olur"(Müslim, Müsâkât, 10) Tabiatı korumak için bu kadar hassasiyet gösteren Peygamberimiz, çevrenin temiz tutulmasını öğütlemiş, özellikle de halkın kullandığı umûmî mekânları, insanların gelip geçtiği yolları, gölgelendikleri, dinlenmek için oturdukları yerleri, kirletmeyi yasaklamıştır.(Bk. Müslim, Taharet 68); Ebû Dâvud, Tahâret 14) insanlara eziyet verecek, gelip geçerken rahatsız edecek şeylerin yollardan kaldırılmasının da imanın bir gereği olduğunu bildirmiştir.(Bk. Müslim, İman, 12)
Hz. Peygamberin hayvanların korunması, onlara merhamet, şefkat gösterilmesi ve eziyet edilmemesi konularında gösterdiği titizlik de dikkat çekicidir. Öyle ki, sevgili Peygamberimiz bir çok hadis-i şeriflerinde, hayvanların haklarına riayet etmeyi öğütlemiş, onları aç ve susuz bırakmanın, üzerlerine güçlerinin yetmediği yük yüklemenin Allah’ın gazabına sebep olacağını dile getirmiştir.(Bk. Buhârî, Bedül-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151). Ebû Davud, Cihâd 47)
Hz. Peygamberin söz ve fiillerinde, hayatın her sahasıyla ilgili insanlığın takip edeceği misâller vardır. Onun sünneti, yolundan gidenlerin hayatlarını sevgi, güzellik, huzur ve hayırla süsleyebilecekleri örneklerle doludur.
Kâinat bir sevgi şiiri, yerküre de bu şiirin kâfiyesidir. Tabiat kitabı ve eko sistemde her zaman sevginin gür solukları duyulur. Bu itibarla tabiatı sevmek, dünyayı imar edip ona yeni değerler katmakla olur. Böylece insanlar bu ilâve değerlerden faydalanır ve ilâve eden de, üreten kişi olarak Allah nezdinde sevap kazanır.
Sevgili Peygamberimiz, "İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır"(el-Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/393, H. No: 1254) buyuruyor. Hiç şüphesiz faydalı olmanın en açık göstergelerinden biri de Yüce Allah’ın emaneti olarak yaratılan ve istifademize sunulan çevreye saygılı olmak, müştereken kullandığımız su, orman ve yeşillik gibi tabii değer ve varlıkları israf etmeden koruyup kollamaktır.