Makale

Gören Eller, Gören Gözler İçin Kitap Işığı

Jale Anıl

Gören Eller, Gören Gözler İçin
Kitap Işığı

Güneşli bir bahar günü, İzmir Caddesinde yürürken önümde elinde beyaz bastonu ile görme engelli bir genç gidiyordu, yanına yaklaştım "yardıma ihtiyacınız var mı" diye sordum. "Sakarya Caddesine gidiyorum" dedi. Benim de yönüm o tarafaydı. Yardımı kabul etti ve koluma girdi (görme engellilerin koluna siz değil, onlar giriyorlar). Daha iki adım atmıştık ki, "adınız jale değil mi" dedi. Evet dedim. Çünkü şu anda sizin kütüphanede okuduğunuz BİR ÇİFT YÜREK kitabını dinliyorum, sizi sesinizden tanıdım dedi. İnanın o an hissettiklerimi kelimelerle ifade edemem.
Emekli olmadan önce kendimi sorguladım, bundan sonraki hayatıma nasıl bir yön verebilirim diye. O günlerde bir arkadaşım; Ankara Millî Kütüphanede Konuşan Kitaplık Birimi var, körler için kasete kitap okunuyor, hadi gel birlikte buna başlayalım dedi. Ben ondan önce davrandım ve 1998 yılı Mayıs ayından itibaren bugüne kadar seksen dört kitap okudum. Son iki yıldır da test kitapları okuyorum. Bunlar; üniversiteye giriş, KPSS, KMS, LES sınavı test kitapları. Ençok satanlar arasında "Şu Çılgın Türkler" kitabının yazarı Turgut Özakman’ın imza gününe gittim. Sayın Özakman’a kendimi tanıttıktan sonra "kitabınız körlere de ulaştı" dediğimde, Sayın Özakman duygulu sözlerle "yaşlılar için CD okutup dağıtmayı düşünüyordum ama körler aklıma gelmemişti" dedi.
Bu vesile ile körlerin dünyasına girip, pek çok şey öğrendim, paylaştım ve gönül bağı kurdum. Bir görme engelli ile yaşadığım anıyı paylaşmak isterim: Türkiye’de satılan beyaz bastonların içindeki lastik kısa zamanda elastikiyetini kaybettiği için sık, sık baston almak durumunda olan körler için, bir gurup arkadaş aramızda para toplayıp, Ka- nada’ya giden bir dostumuzdan beş tane almasını rica ettik. Ka- nada’da yaşayan Türk aileler bizim bu yardım konumuza duyarlılık gösterip paramızı çoğaltıp 30 baston ve bir kabartma saati, dostumuzla yolladılar. Biz bunları dağıtırken, görme engelli üniversite öğrencisi bir gencin söylediğini aynen aktarıyorum "Otomobillerinizin lastiği sizin için neyse, bu bastonlar da bizim için odur" dedi.
Aydınlıkevler Samsun yolunda körlere eğitim veren bir okul var: GÖREN ELLER İLKÖĞRETİM OKULU (Yazımın başlığını onun için GÖREN ELLER koydum). Bu okulun öğrencilerinden biri Van’dan gelmiş ve yatılı okuyan görme engelli bir çocuk. Kendisini üç senedir tanıyorum bu sene mezun olacak. Bir keresinde benden "Konuşan Saat" istemişti, onu götürmüştüm. Saati kutusundan çıkardı, koluna taktıktan sonra, kutusunu beş dakika inceledi ve sonra çöp sepetine attı. Birlikte kantine gittik, çikolata aldım, yedikten sonra parmaklarını ve ağzını kolonyalı mendille sildim. Ayrılırken, bir daha gelişimde benden ne istediğini sordum. "Parfüm ve kolonya getir" dedi. Güldüm ve ona; "güzel kokmak istiyorsun" dedim. Hemen çantamdaki kalan kolonyalı mendili verdim. Ertesi gün kütüphanedeki görme engelli gence, Tolga’yla aramda geçenleri anlattım ve bana şöyle izah etti; "Ben evleninceye kadar, saçımı taramasını bilmezdim, bana eşim öğretti nasıl tarayacağımı, Tolga da, kolonya ve parfümün arasındaki farkı anlamak için sizden istemiştir." işin gerçeğini o zaman anladım. Beş dakika saat kutusunu inceleyip tanımak (gören eller), kokuların farkını anlamak.
Kütüphanede okuduğum bir kitaptan paragrafla yazımı noktalıyorum:
"Birbirinize vereceğiniz en iyi hediye bilgidir... Öğrenmeye ve bulmaya çalışmadığınız günleri ömürden saymayınız... Öğrenmek ve bulmak için çalışınız... Doğru yoldan ayrılan kötülüğe anahtar, doğru yolda giden kötülüğe kilit olur..."
Görmeyenlere kitaplı bir hayat için hepimizin sorumlulukları var. Sınırlı insan ömrünün erteleme lüksü yok. Onların hayatını kitapla güzelleştirmek, kitapla kolaylaştırmak için zaman şimdi.
Kitab’ın ışığını gönlüyle görenler için gönül seferberliğinde buluşmak dileğiyle.