Makale

1 kişi = ?

1 kişi = ?

Zehra ece


Küçük bir çocukken ayın beni takip ettiğini sanırdım. Bu zan ilkokul ikinci sınıfta bile devam etmiştir. Bazen ışıklı beyaz bir top gibiydi ay. Bazen un kurabiyesine benzetiyordum şeklini. Gülümseyen bir yüz oluyordu bazen de. Beni takip etmekti işi gücü.
Akşam balkonda otururken gökyüzüne bakıp işte derdim. Yine orada. Ben dışarı çıkınca o da çıkıyor.
Babamın kocaman elinden tutup misafirliğe giderken sık sık başımı kaldırıp gökyüzüne bakardım; benimle misafirliğe geliyor mu diye? Evet, geliyordu.
Sık sık bahçeye inip incir ağacından bahçe kapısına doğru yürürdüm. Ay da benimle yürürdü. Kapı ve ağaç arasında mekik dokurken ayı şaşırtmak için aniden dururdum. Ay hiç şaşırmazdı o da benimle aynı anda dururdu. Ay benim hem oyuncağım hem arkadaşımdı. En çok sevdiği insan bendim.
Kendimle gurur duyuyordum. Gökyüzündeki en belirgin ve en büyük şey aydı ve beni takip ediyordu. Çok özeldim ben. Çok değerliydim. Eminim herkes benim yerimde olmak isterdi.
Sadece bir tane ay var ve bu kadar çok insanın arasından beni seçti derdim. Yeryüzündeki en mühim insan bendim.
Onlu yaşlarımda öğrendim ki ay dünyanın uydusuymuş ve ne acı ki beni takip etmiyormuş. Dahası gökyüzünde çok büyük daha yıldızlar ve gezegenler varmış. Benim gözlerim onları göremiyormuş bile. Ne kadar küçük olduğumu anlamıştım. Ellerime baktım, sınıfa baktım… Ufacık bir şeyim ben. Çok üzülmüştüm; sıradan, önemsiz hissetmiştim kendimi. Bir kişiydim, bir insancık. Ne ehemmiyetim olabilirdi ki? Kaybolmuş gibiydim kocaman evrende. Ha varlığım, ha yokluğum.
Yirmili yaşlarımda bir insanın dünya için çok önemli olabileceğinden haberdardım.
Hz. Muhammed, Hz. İbrahim, Hz. Musa… Peygamberler: bu dünyadan göçüp gitmiş olanlar için yol göstericiydiler, yaşayanlara yol gösteriyorlar ve gelecek nesillere de… İki cihan saadetine ulaşmak her zaman onların ayak izlerini takip etmekle mümkün.
İbn Sina, Farabi, Yunus Emre, Piri Reis, El Kindi, Fatih Sultan Mehmet, İbn Haldun, Mimar Sinan, Selahaddin Eyyubi, Fuzuli, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Aliya, Sait Faik, Cemil Meriç, Cahit Zarifoğlu… Ay bu insanları takip etmiyor evet, fakat onlar hayat yolunda insanlığa ışık tutuyorlar.
Şu anda emin olduğum bir şey var. Her insan tek başına çok önemli. Herkes için olmasa da en azından kendisini dünyaya gönderen ve dünyaya getiren için biricik.
Benim için annem, babam, sabahları selamlaştığım komşum, hastalandığımda çorba yapan arkadaşım çok mühim insanlar.
Cami, okul, kütüphane, hastane, yol yapan- yaptıran insanlar kıymetli.
Tarlaya tohum atan, meyve sebze satan, balık tutan insanlar değerli.
Bir kediyi besleyen, yeşili koruyan merhametli yürekler önemli.
Eşimiz bir kişidir ama bütün hayatımızı etkiler.
İki çocuk yetiştiren bir anne mühim üç kişi etmez mi?
50 öğrencisi olan bir öğretmen 51 kişi değil midir?
Tankın önüne yatan bir kişinin cesareti kaç milyon insanin cesaretine denktir?
15 Temmuz 2016 tarih kitaplarında anlatılırken , “bir kişi çok önemlidir” diye not düşülmeyecek mi? Ya her kişi “bir ben mi kaldım” deseydi?
Vatanına saldırılınca sokakta başka biri daha var mıdır diye düşünmeden evinden çıkan her bir kişi kaç yüz kişi için istiklalsiz istikbal olmayacağının kanıtıdır?
Vatanda birlik olsun diye şehit olan birinden sonra 79 milyon tek vücut olmak için nasıl çırpınır? Bir şehit, ülkedeki tüm iyi insanları nasıl kenetler?
İstiklal marşını söylerken vurulan bir insan kaç milyon insana istiklal marşını söyletir?
Evlatsız olur vatansız olmaz diyen anne, yavrusu için kaç kişilik bir acı basmıştır bağrına taş niyetine?
Vatan için bir bacağımı kaybetmişim ne önemi var diyen biri kaç hainin ferini söndürür?
Bir kişi çok önemlidir.
Evinin, şehrinin, ülkesinin, dünyanın çehresini değiştirebilir.
Bir kişi gülümseyerek ölüme kafa tutarken özgürlüğün candan kıymetli olduğunu ispat edebilir.
Bir kişi şahadete yürürken tüm dünyaya, konu vatansa gerisi teferruattır diye haykırabilir
Ay takip etmese de.
Dünya kulak tıkasa da…