Makale

DUAYI ANLAMAK

KİTAPLIK

DUAYI ANLAMAK

Sema Bayar

Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları arasından çıkan “Hikmet Serisi” dinimizin temel ibadetleri başta olmak üzere, ele aldığı konuları ayrıca hikmet boyutuyla işleyen, böylece okuyucuyu sadece bilgilendirmekten ziyade, ibadeti sevdiren, ibadetlerin hikmetlerini düşündüren bir formatta hazırlandı. Serinin güzide kitaplarından biri olan “Duayı Anlamak” Doç. Dr. Halil Altuntaş tarafından kaleme alındı. Dolayısıyla eserde bilimsel/akademik hassasiyetin yanında kişinin duygu dünyasına hitap eden akıcı ve anlaşılır bir dil benimsenmiştir. Kitap bu anlamda sadece ilgili ayet ve hadislerden değil Necip Fazıl’dan Mevlana’ya, Nurettin Topçu’dan Muhammed İkbal’e kadar pek çok mütefekkir ve edebiyatçıdan istifade edilerek hazırlanmış.
Altuntaş kaleme aldığı eserde öncelikle bizi “Dua” kavramı ile dilin en sahici ve samimi atmosferinde tanıştırıyor. “Kime Dua Ediyoruz?” başlığında ise dua ve inanç kavramları ile kul ile yaratıcı arasındaki ilişkiye vurgu yapılıyor. Üçüncü ana başlıkta “Niçin Dua Ediyoruz?” sorusunu cevabı aranarak, gündelik hayat içerisinde ve ölüm ötesi yaşama dair duyulan kaygılarla ilişkili olarak duanın insan hayatındaki yerine değiniliyor.
Kitapta bir diğer başlık ise şöyle: “Duanın Bazı Dinî Yönelişlerimizle İlişkisi.” Bu bölümde duanın iman, kader, ibadet ve zikir ile olan ilişkisi tek tek ele alınıyor. Özellikle kader ve dua ilişkisi bölümünde “Duanın kaderi değiştirip değiştiremeyeceği” gibi çarpıcı sorulara cevaplar verilmeye çalışılmış.
İnsanımızın zihninde yer eden önemli bir soru da “Nasıl dua etmeli?”dir. Duanın zamanı, duada içtenlik, söz ve davranış birliği, duada adap ve içtenlik önemli alt başlıklardan bazıları. Tüm bunların yanı sıra dua etmenin kişiye kazandırdığı faydalardan biri de hiç şüphesiz psikolojik ve fizyolojik bir takım olumlu etkilerdir. Zira “Sonsuz kudret sahibi Allah’a dua etme bilinci, her şeyden önce O’na karşı büyük bir güven duygusu beslemeyi beraberinde getiriyor. İnsana yalnız olmadığı; bir koruyucusunun, kendisini her an gören ve gözeten bir kollayıcısının bulunduğu duygusunu aşılıyor.” Böylesi huzur ve güven ortamının kişinin fizyolojik sağlığını da ne denli olumlu etkileyeceği aşikârdır.
Duanın zıttı olan, kişinin birisi hakkından olumsuz bir durum oluşması için Allah’tan dilekte bulunmasını ifade eden “beddua” kavramı ayrı bir başlık altında incelenmiş. Hz. Muhammed, bedduayı tasvip etmemiş, karşılaştığı pek çok sıkıntı ve eziyete rağmen hayatı boyunca birkaç olay dışında beddua etmek yerine dua etmeyi tercih etmişti. Bu bölümde de onun örnekliğinde insanlara bedduaya baş-
vurmamaları salık verilmektedir. Kitapta yer alan ana başlıklardan bir diğeri olan “Bedene Kavuşmuş Dua: Namaz” ise ibadet hayatımızda ayrı bir öneme haiz namaz ile duanın ilişkisini daha tafsilatlı şekilde ortaya koyuyor.
Kitabın son bölümünde “Dua Kapısında Peygamberler Kervanı”na yer verilmiş. Kur’an-ı Kerim’den örneklendirilen peygamber duaları ile bilhassa Peygamberimiz Hz. Muhammed’den (s.a.s.) aktarılan dua örnekleri okuyucunun dünyasına ışık tutacaktır.
Son olarak söylemeliyiz ki kitap hem verdiği bilgiler hem de dilindeki sadelik ve akıcılığı ile Müslüman bireyin başucu kitapları arasında olmaya aday. Ayrıca din görevlilerimiz muhataplarıyla aralarında kuracakları din dilini inşa ederken başvuracakları önemli bir kaynak.