Makale

Ateşle Oynamayın

Ateşle
Oynamayın!

Dr. Fikret ALASYA
KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışmanı

6 Kasım 1995 günü TV’ler ’de yer alan bir haberde, Yunan savunma Bakanı Gerasimos Arsenis tarafıdan yapılan açıklamada Kıbrıs’ta “Helenik Gaziler Örgütü” kurulmuş ve başına da emekli bir Yunanlı general getirilmiştir. Yunanlı general örgüt mensuplarının eğitiminin yapılabilmesi için, kiliseden ve Rum zenginlerden para ve arazi yardımı yapılmasını istemiştir.
Bu filmi biz daha önce de görmüştük. Nitekim 7 Mart 1953 tarihinde Atina’da Başpiskopos Makarios’un da katıldığı zirve toplantısında, Kıbrıs’ın Yunanistan’a İLHAK’ını sağlamak için “EOKA” tedhiş örgütünün kurulmasına ve başına da kıbrıs kökenli Yunanlı Albay Grivas’ın getirmesine karar verilmiş ve EOKA andı içilmiştir. Yunanistan EOKA için silah, mühimmat v.b. her şeyi temin etmiştir.
EOKA teşkilatı 2 yıl süre ile eğitilmiş ve İLHAK’ı gerçekleştirmek için 1 Nisan 1955 tarihinde mahalli İngiliz yönetimine karşı isyan harekatını başlatmış ve Grivas aynı gün yayınladığı beyannamede “Karşımızda iki düşman vardır birincisi İngilizler, İkincisi Türklerdir. İngilizlerle savaşarak, onları adadan atacağız. Türkleri İMHA edeceğiz”demiştir. Saldırıları devam etmiş, 1960 da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Bunu hazmedemeyen Rum-Yunan İkilisi 1963 Kanlı Noel olaylarını yaratmış ve Kıbrıs Cumhuriyetini 1 Ocak 1964 tarihinde tek taraflı feshederek. Gayri meşru Rum Yönetimini ortaya çıkarmış höt ve Türk halkına hayatı yaşanmaz hale sokmuştur. Yunanistan Makarios’a adanın Yunanistan’a İLHAK edilmesi için talimat verince, Makarios, uzun vadeli mücadele ile bunu gerçekleştireceğini ve böylece Türkiye’nin “Garantör Devlet” sıfatı ile müdahalesinin önleneceğini ileri sürmüştür. General Gizikis bun kabul etmemiş ve Makarios’a karşı 15 Temmuz 1974 tarihinde bir darbe yaptırarak, Nikos Samson’u Cumhurbaşkanı koltuğuna oturtmuş ve aynı gün’‘‘Kıbrıs Helen Cumhuriyetini" ilan ettirmiştir.
Şimdi de aynı senaryo ortaya sürülmektedir. Nitekim NATO üyesi olan Yunanistan, ilk defa bir NATO ülkesi olmayan Moskova ile Savunma Protokolü imzalamış ve ardından Suriye ile de Savunma Protokolü İmzalayarak, Suriye’deki askeri havameydanlarına, Yunan askeri uçaklarının inmesine ve ikmal yapmalarına imkan sağlanmasına çalışmıştır. Böylece Türkiyeyi her taraftan çevirmeye gayret etmiştir.
En sonunda da Kıbrıs Rum Kesiminde Helenik Gaziler Terör Örgütünü hayata geçirmiştir. EOKA’nin kuruluşunu müteakip, gelişmiş olan olayların göz önüne getirilmesi halinde Rum-Yunan İkilisinin ateşle oynadığı ortaya çıkmaktadır. Çünkü Rum kesiminde, Rum Milli Muhafız Ordusu’na ilaveten 40 binin üstünde Yunan askeri vardır. Rum Yönetimi, her gün 2 milyon dolarlık modern silah satın almaktadır. Bu silahlar, Sayın Denk- taş’ın belirttiği gibi, savunma için değil, saldırı içindir. Çünkü 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan beri, Türk tarafından Rumlara hiçbir saldırı yapılmamıştır.
Yunanistan ile Savunma Paktı imzalamış bulunan Rum Yönetimi, Yunanistan’a Baf’ta hava meydanı, Terazi’de de deniz üssü tahsis etmiş bulunmaktadır.
1995 yılında Rum- Yunan askeri birlikleri bir kaç defa müşterek tatbikat yapmışlar ve Yunan Genel Kurmay Başkanı da tatbikatları Kıbrıs sularında takip etmiştir. Bunların gayesi, Kıbrıs’ın Yunanistan’a İLHAK’ıdır. Esasen gerek Kilise, gerekse Klerides bunu inkar etmemekte, açıkça “Girne’ye Yunan bayrağı çekeceklerini ilan etmektedirler. Rum halkını sürekli olarak tahrik ederek, sınırlarda olaylar çıkartmaya çalışmaktadırlar. Türk halkı bu tahriklere ağır başlı bir şekilde karşılık vermekte, olayların büyümesine, fırsat vermemektedir.
Bu gelişmeler karşısında gerek KKTC’de gerekse Türkiye’de gerekli tedbirlerin alınmasına ve milli birlik ve beraberliğin sağlanmasına çalışılmasına mutlak ihtiyaç vardır.