Makale

AVRASYA İSLAM ŞÛRASI'NIN DOĞUSU

BAŞYAZI

MEHMET NURİ YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı

AVRASYA İSLAM ŞÛRASI’NIN DOĞUSU


1993 yılı Kasım ayının ilk haftasında Cumhuriyet tarihinde ilk defa geniş katılımlı bir din şuramı toplayan Diyanet İşleri Başkanlığı hemen hemen iki tam yıl sonra uluslararası, çok anlamlı ve büyük önemi haiz bir başka toplantıya daha imzasını atmıştır.
Türk Cumhuriyetleri, Balkan-Kafkas Ülkeleri, Türk ve Müslüman Toplulukları Din Hizmetleri İstişare Toplantısı adı altında gerçekleştirilen bu önemli organizasyona Kırgızistan ’dan Ukrayna’ya, Arnavutluk ’tan Başkurdistan ’a pek çok bağımsız ya da Özerk Cumhuriyetten Dini idare Başkanı ve Müftü iştirak etmiştir.
Bu toplantıya davet edilen misafirlerin temsil ettikleri ülke ve toplulukların ortak noktaları, Komünizm diye isimlendirilen dikta yönetimleri ile uzun yıllar idare edilmiş olmalarıydı.
Tanrıtanımazlığı temel edinen bu yönetimler, iktidarda oldukları müddetçe dini, bir uyuşturucu olarak görmüşler ve bu düşünceden hareketle her türlü dini kurum ve şahsın yok edilmesini, dini düşüncenin köklerinin kurutulmasını hedef edinmişlerdir.
Bu yönde uygulanan politikalar sonucu binlerce cami, mescit ve vakıf binası sistemli olarak yıkılıp yok edilmiş, buraları ayakta tutan insanlar ya öldürülmüş ya da yer ve yurtlarından edilerek baskı altına alınmıştır.
Bu ülke ve toplulukların bir başka ortak yönünü ise, buralara 1992 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığı ’nca yoğun bir şekilde din hizmetinin sunulması meydana getirmekteydi.
Karşılıklı ziyaretler neticesi Ramazan aylarında çok kısa süreli ve çok az sayıda din görevlilerinin bu ülkelere gönderilmesi ile başlatılan hizmet, üç sene içerisinde gurur verici boyutlara ulaşmış bulunmaktadır.
Derhal bu ülkelerde Din Hizmetleri Müşavirlikleri açılmış; kısa süreli, uzun süreli ve gönüllü olmak üzere yüzlerce din görevlisi görevlendirilmiş, binlerce soydaş öğrenci ülkemize getirilerek Kur’an kurslarımızda okutulmuş, iki milyon civarında dini içerikli yayın ile Kur’an-ı Kerim gönderilmiştir.
Bu hizmetin imkanlar ölçüsünde artarak devam edeceğinden hiç kimse kuşku duymamalıdır. Ancak bir hususun sorgulanmasında ve objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmasında fayda olduğu ortadadır.
Bu üç sene içerisinde götürülen hizmetlerle amaçlanana ulaşılmış mıdır? Daha iyi hizmet götürme imkanları bulunabilir mi? İşte adı yukarıda zikredilen toplantının düşünce planında ortaya çıkışı bu sorularla başlamış, bu soruların cevabının bulunması ve otokritiğin ötesinde hizmet götürülen bölgelerin yetkililerinin değerlendirmelerinin alınması hedeflenerek bu toplantı yapılmıştır.
Diğer taraftan bu toplantı ile yıllardır çeşitli sebeplerle birbirinden ayrı bırakılan insanların bir araya gelmesiyle aradaki bağların kuvvetleneceği ve ikili ya da çok taraflı işbirliği imkanlarının ortaya çıkacağı da bilinmekte ve hedeflenmekteydi.
Amaç hasıl olmuştur. Orta Asya’dan, Balkan ve Kafkaslardan yirminin üzerinde dini idare yetkilisi davetimize icabet ederek 23-25 Ekim 1995 tarihleri arasında yapılan toplantıya katılmak suretiyle çok kıymetli fikirlerinden istifade etme imkanını bizlere vermişlerdir.
Toplantı sonunda yayımlanan "Ankara Bildirisi" aynı zamanda alınan kararları da hulasa etmekteydi. Bu bildirinin ilk maddesinde ifade edilen "Avrasya İslâm Şurası"nın teşkili iki günlük çalışmaların en tatlı meyvesini oluşturmaktaydı. Böylece kurumlar arasında dini hizmetler alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi, kuvvetlendirilmesi ve mevcut işbirliğinin kurumsallaştırılması suretiyle ilişkilere süreklilik kazandırılması karar altına alınmış oluyordu.
Bu şuranın sekreteryasını yürütme görevinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmesi ise Başkanlığımıza duyulan güvenin bir nişanesi idi.
Avrasya İslâm Şûrası’nm pek çok hayırlı hizmete vesile olacağı yönündeki inancım sonsuzdur. Cenab-ı Hakk’tan birleşen gönüllere bir daha ayrılık vermemesini diliyorum.