Makale

Ramazan Mutluluğu

BAŞYAZI
Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkan Vekili

RAMAZAN MUTLULUĞU

Manevî duygu ve düşüncelerin doruk noktasına ulaştığı, inananların bütün hal, hareket ve davranışlarında olgunlaşma çabası içerisinde bulundukları Mübarek Ramazan ayı fert ve toplum bazında iyiliklerin arttığı, kötülüklerin azaldığı müstesna bir mevsimdir. Bu ayda Müslümanlar, Yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanma gayret ve arayışı içerisine girmektedir. Ramazan ayının hikmet ve bereketi de buradan kaynaklanmaktadır.
Gerçekten başta oruç olmak üzere, namaz, zekât, fıtır sadakası ve benzeri ibadetlerde Müslümanlar Allah’ın rızasını gözetmiyor mu? Hep istenen ve aranan o değil midir? Bütün bu ibadetler Ramazan’da ifa edilmekte, Müslümanlar arasında sevgi saygı, şefkat bağlarını güçlendirmekte; fiilî olarak kaynaşma, yardımlaşma, dayanışma, eşitlik ve sosyal adaleti pekiştirmektedir. Bütün bu güzellikler, her sene Ramazan ayında otomatik olarak devreye girmekte, toplumun sosyal yapısını ve karakterini takviye etmektedir.
Teravih namazını düşünelim: Allah’ın rızasını gözetmek halis niyetinden başka hangi arzu ve istek, sadece Türkiye genelinde on-on beş milyon insanı bir araya getirebilir? Teravih cemaati; Tek Allah’a ve aynı Kıble’ ye yönelerek ciddi bir temizlik ve disiplin içinde omuz omuza saf tutmakta, aynı ulvî duyguları paylaşmaktadır. Camilerde tutulan saflardaki Müslümanlar arasında tahsil, kültür, şöhret, makam, mevki ve servet farkı gözetilmemektedir. Orada herkes müsavidir.
Sahuru-iftarı, zekâtı-fıtır sadakasını düşünelim: Milyonlarca aile, gecenin son anlarındaki o temiz havayı uyanık teneffüs ederek sahurun bereketine mazhar olmakta; aynı aileler birbirini davet ederek, ikramda bulunarak iftarın sevinç ve hazzını beraberce tatmaktadır. Yüz binlerce yoksul, yaşlı, dul ve yetim Ramazanda Müslümanların ilgi ve desteğine muhatap olmaktadır. Zengin sayılan Müslümanların zekât, sadaka ve yardımı böylelerinin malî sıkıntılarını hafifletmektedir. Bütün bunlar, toplumda gerçekleşmesi arzulanan ideal güzelliklerdir.
Günümüz insanlığının en önemli problemlerinden birisi de alkol, uyuşturucu alışkanlığı ve bağımlılığıdır. Bunların ülkemizde de ciddi tehlike olmaya başladığı uzmanlarca ifade edilmektedir. Fertleri, aileleri, bütünüyle toplumu ve hatta gelecek kuşakları perişan eden alkol ve uyuşturucu maddeleri Yüce Dinimiz, her türlü kötülüğün ve fenalığın bir kaynağı saymış ve bunların her çeşidini kesinlikle yasaklamıştır.
Her sene Ramazan’da duyduğumuz; "İçkiyi bıraktım, kumarı bıraktım..." diyen Müslümanların bu sene sayısında artış olacağını ümit ediyor ve bunu bekliyorum.
Dergimizin bu sayısında "Gündem", Ramazan ayı ve Yeşilay’ın kendisine konu edindiği uyuşturucu maddelere ayrılmıştır. Bu yayının amacına ulaşmasını dilerken, Ramazan ayının da bütün Müslümanlara mübarek olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.