Makale

BİR HADİS BİR YORUM

BİR HADİS BİR YORUM

Dr. Fahri DEMİR
Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi

Hz. Muaz b. Cebel (R.A.) anlatıyor:
Hz. Peygamber (Salat ve Selam O’na) ile beraber bulunduğum biryoluculukta bir ara kendimi tam Hz. Peygamberin yanında buldum. (Yanyana yola devam ediyorduk. Bu fırsatı değerlendirmek istedim) ve dedim ki:
- Ya Rasulallah, Beni Cennete götürecek, Cehennemden ırak edecek bir amel öğretir misin?
Bunun üzerine Hz. peygamber (S.A.S.):
- Çok büyük şey istiyorsun. Maamafih, Allah kime kolay getirirse o kimseler için de pek kolay bir iş. (Şimdi dinle:)
1- Allah’a ibadet eder, O’na ortak tanımazsın,
2- Namazını disiplinli bir şekilde kılarsın,
3- Zekatını (kuruşu kuruşuna hesap eder) verirsin,
4- Ramazan orucunu tutarsın,
5- Kâbeyi ziyaretle haccedersin.
Muaz diyor ki:
- Bunları söyledikten sonra Hz. Peygamber:
- Sana hayırlı işleri de öğreteyim mi? diye buyurdu ve devam etti:
1- Oruç kalkandır. (Sana dışarıdan gelecek şeytani kötülüklerden seni korur.)
2- Sadaka da, tıpkı suyun ateşi söndürdüğü gibi, içinden gelecek dürtülerini, kötülük arzularını söndürür.
3- Geceleyin uykudan kalkıp namaz kılmak ise (her kişinin değil) salih kişilerin şiarıdır, kârıdır, buyurduktan sonra:
"Tetecâfâ cunûbuhum..."ayetini "ya’lemûn"a kadar okudu. Ayet-i kerimenin meâli şöyledir: “Yanlan yataklardan aralaşır (yani sıcak yataktan kalkarlar.) Korku ve ümit içinde Rablarına yalvarırlar ve kendilerine verdiğimiz rı- zıklardan onlar, hayra sarfederler.
Şimdi kimse bilmez, onlar için hazırlanıp gizlenmiş olan gözler sürûru, ( o bakılmaya doyulmaz güzellikteki) mük&fâtı. Bu mükâfât yaptıktan amellere karşılık olmak üzere." (32/16)
Hz. Muaz devamla diyor ki:
Hz. Peygamber bunlan söyledikten ve ayet-i kerime’yi okuduktan sonra dedi ki:
- İşin başını, direğini ve kilit taşını da öğreteyim mi?
- öğret Ya Rasulallah! dedim. Buyurdu ki:
- işin başı müslüman olmak; Allah’ın emirlerine boyun eğmektir. Bu işin direği namaz, kilit taşı ise mücahededir.
Sonra devamla buyurdu ki:
- Bütün bunlann üstesinden nasıl gelebileceğini biliyor musun?
- Buyur Ya Rasulallah! dedim. Eli ile dilini göstererek:
- Buna sahip ol! (dilini tut) buyurdu.
Ben şaşırmıştım. Dedim ki:
- Ya Rasulallah, Biz konuştuğumuz şeylerden de mi sorumlu olacağız? Buyurdu:
- Anan seni düşük, yarım bir şey olarak değil adam olarak dünyaya getirdi. İyi düşünsene, insanlan tepetaklak Cehenneme atan, dillerinden başka bir şey midir ki?
Evet, değerli okuyuculanmız, bu Hadis-i Şerifin ışığında:
insanları birbirine düşüren, onları birbirine düşman eden söz ve beyanların dünyamızı Cehenneme çevirdiği düşünülürse, dünyayı Cehenneme çevirenlerin kendilerine ebedi ceza evi olan Cehennemi hazırladıklarını görür gibi oluyoruz.
"Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı!" değil mi?
* * *