Makale

Adaletin Vurduğu Sille...

Adaletin Vurduğu Sille...

Adamın biri hastalanmıştı. Bir doktora baş vurdu: Nabzıma bak da derdimi anla!, dedi. Doktor hastanın nabzını yokladı. Hiç ümit yoktu. Ölümü yakındı. Hastaya:
- Var git gönlün ne isterse onu yap. Perhize falan lüzum yok... dedi.
Hasta memnun, gönlünün isteğine uyarak bir dere kenarına gitti. Baktı ki bir derviş elini, yüzünü yıkıyor. Çıplak kafasını görünce, içinden bir sille vurmak isteği geldi. Aslında doktor da: (Gönlün ne isterse onu yap..) demişti. Bunu yapmasa dertlenecek1i. Elini kaldırdı (Yallah!.) deyip, çıplak kafaya bir sille aşketti. Derviş, fena halde kızmıştı. Yerinden fırladı. Hasta adama o da bir tokat indirecekken bir de ne görsün karşısındaki, bir deri bir kemik... Vursa yıkılıp ölecek... Vazgeçti. Adamı yakasından tutarak hâkimin huzuruna götürdü. Davasını anlattı:
- Bu adam ortada hiçbir sebep yokken bana bir tokat attı. Cezasını isterim..
dedi. Kadı bir dervişe, bir adama baktı. Hastanın ayakta duracak hali yoktu, acımıştı. Davacıya dedi ki:
- Görmüyor musun yahu, adam iskelete dönmüş, bu artık ölü sayılır... Ben dirilere hükmederim, ölülere değil.. Vazgeç bu davadan...
Derviş davasında ısrar etti:
- Benim hiçbir günahım yokken bunun bana sille vurmasını reva görür müsün? Ölü olsun diri olsun.. Ben adalet isterim...
Kadı:
- Peki öyleyse, diyerek hastaya sordu:
- Az çok bir paran var mı?
Hasta cevap verdi:
- Altı dirhem param var. Başka hiçbir şeyim yok.
O zaman kadı hükmünü verdi:
- Peki üç dirhemi sende kalsın. Üç dirhemini de tokadı vurduğun bu adama ver. Yazık o da yoksul!.
Kadı’nın bu hükmüne hasta içerledi. Esasen demindenberi Kadı’nın ensesine de bir şamar atmak içinden geliyordu. Dayanamadı. Madem ki tokadın cezası üç dirhemdir. Ben de kalan üç dirhemi de Kadı’ya veririm diye söylendi ve yerinden kalkarak Kadı’nın ensesine okkalı bir tokat indirdi.
Kadı öfkeyle fırladı. O zaman hasta:
- Kadı efendi ne kızıyorsun. Senin hükmün adalete dayanır. Kendin için lâyık görmediğin hükmü başkasına nasıl yüklersin. Al şu altı dirhemi, ikiniz bölüşün. Diyerek mahkemeden çıktı, gitti.

MESNEVİ: "Âlemin cefası ve bütün elemler, Haklan uzak kalmak gafletinden daha kolaydır. Çünkü bunlar hep gelip geçicidir. Fakat, o gaflet geçmez Devlet ona derler ki, can dalma uyanık olsun." (Cilt, 6. Beyit: 1700).