Makale

23 NİSAN VE YENİ TÜRKİYE’NİN KURULUŞU

Muammer YILMAZ

23 NİSAN VE YENİ TÜRKİYE’NİN KURULUŞU

Bayramlar, sevineceğimiz, birbirimizle kaynaşacağımız, millet olarak varlığımızı sürdürmek için güç alacağımız mutlu ve kutlu günlerimizdir.
23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramının ise kutlu günlerimiz arasında apayrı bir yeri vardır. Öyle ki ulu Önder, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı bu tarihi günü gözümüzün bebeği, devletimizin direği, yarınlarımızın istikbali mini mini yavrularımıza armağan etmiştir. O halde bu armağanı, nesilden nesile aktarmak her Türk çocuğunun kutsal görevidir.
23 Nisan Ulusal ve Çocuk Bayramı’nın mahiyetini iyi anlamak için biraz gerilere gitmemiz gerekir. Yurdumuz talihsiz antlaşmanın şartlarına binaen yer yer işgal edilmeye başlanmıştı. Mustafa Kemâl bir güneş gibi Samsun’da doğarak, milli bilinci uyandırdıktan sonra da 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmişti.
Ankara’ya yerleşen Temsil Heyeti, artık Türklerin tek milli ve meşru teşkilatı oluyordu.
Temsil Heyeti Başkanı, Mustafa Kemâl Paşa’nın gerek güneydeki Fransız işgallerini protestosu, gerekse İstanbul’da toplanan ve Misaki Milli’yi kabul eden Mebuslar Meclisi’nin basılmasını, Antalya PTT merkezi aracılığı ile Roma, Paris ve Londra’ya protestolar yağdırması, hepsi millet yararına olan kurtarıcı milli tutumları, artık onun baş tanınmasını gerektiriyordu.
Hürriyet ve Demokrasiden dem vuran galip devletlerin Türklüğün gerçek millet temsilcilerinin toplandığı Mebuslar Meclisi’ni işgali ve buradan Malta’ya sürgün göndermesi, kendi kanun ve insan haklarını çiğnemeleri, Türklen, milli iradesini dile getirecek bir resmi müesseseden mahrum bırakmıştı.
İstanbul’un işgalinin üçüncü günü, 19 Mart 1920’de Mustafa Kemâl’in, vilayetler ile sancaklara ve kolordu kumandanlarına gönderdiği Tamim’de olağanüstü yetkilere sahip bir mebuslar Meclisi’nin Ankara’da toplanması ve İstanbul meclisinden katılabileceklerin de buna alınacağını bildirmesi, milletimize ferahlık vermişti.
Hiçbir parti adayı olmadan, milletin güvenip sevdiği evlatlarından seçilen Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi, Ankara’da toplandı.
Herhangi bir şehre azamet ve heybet veren ve çehresini değiştiren o şehrin binaları, yolları, kubbe ve sütunları değildir, ancak orada doğan fikir ve esen nefestir. Maz lum ve mağdur milletler için de ilahi nefesin estiği yer o sıralarda Anadolu’nun en harap beldesi olan Ankara’dır.
23 Nisan 1920 Cuma günü, simdi Ulus Meydanı altında müze olan binada, namazdan sonra kurbanlar kesilip, dualar okunarak, T.B. Millet Meclisi, saat 13.45’te 120 mebusla açıldı. Ankara Mebusu ve Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemâl, açış konuşmasında, İstanbul’dan gelecek mebuslar meclisi ile yeni seçilenlerden kurulan bu meclise başarılar dileyerek şunları söyledi :
“Milletimizin kuvvetli, mesut ve istikrarlı yaşayabilmesi için devletin tamamen milli bir siyaset takip etmesi ve bu siyasetin iç teşkilatımıza tamamen uyğun bulunması ve dayanmış olması gereklidir. Milli siyaset dediğimiz zaman anladığım ve anlatmak istediğim mana şudur:
Milli hudutlarımız içinde her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanarak varlığımızı devam ettirmek, millet ve memleketin gerçek saadet ve ümranına çalışmak. Boş emekler peşinde milleti oyalayıp zarara sokmamak. Medeni cihanda medeni ve insani muameleye karşılık dostluk beklemek."
30 Nisan 1920’de, Avrupa devletleri Dışişleri bakanlıklarına Ankara’da T. B. Millet Meclisinin kuruluşunu bildiren birer muhtıra gönderilmiş, Türkiye’nin tek söz sahibi temsilcisi olan T.B. Millet Meclisi’nin, İstanbul Hükümeti gibi milli iradeye dayanmıyan bir teşekkülle yapılacak hiçbir anlaşmayı kabul etmiyeceği açıklanmıştır.
Meclisin ve Türk milletinin kadirine el koyuş haberi, Batı dünyasında ilk defa 26 Nisan 1920 Pazartesi duyurulur ve şok tesiri yapar. İngiltere’de ilk menfi yorum 27 Nisan günü alelacele Times Gazetesi’nde yayınlanır:
“Biz Osmanlı öldü derken yeni bir Türk doğdu. Bir devleti yenmekle tarihten silmeye kalkışmak başka başka şeylerdir.”
Fransızların Başbakanları Clemercean: “Dernek meclis kurdular, birleştiler., işimiz artık zor” diye konuşur.
23 Nisan 1920’de Ankara’da T.B. Millet Meclisi’nin açılması ile Türk milletinin tarihinde yeni bir devir açılmış ve yeni bir devletin temeli o gün Ankara’da atılmıştır. Yusuf Kemâl Tengirşek’e göre; “Yeni Türk devleti o gün kuruldu. Hiçbir makamın veya şahsın tasdikine muhtaç olmaksızın kanunlar, andlaşmalar yapıp tatbik ve icra etmekle, Cumhuriyet idaresi o gün başladı.”
Türkiyemizin umudu ve istikbali, elvân çiçeklerimizin bayramını kutlarken, cihan devletinin bütün yükünü omuz larında taşıyacaklarına inanıyor, bugünü bizlere armağan edenlere şükranlarımızı sunuyoruz.