Makale

Bir İhtisas Merkezi NURUOSMANİYE KÜTÜPHANESİ

Bir İhtisas Merkezi
NURUOSMANİYE KÜTÜPHANESİ

Muammer Ülker


YAZMA Eserler, Merkezi Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağlı olarak hizmet veren Nuru-osmaniye Kütüphanesi, İstanbul’da Cağaloğlu’nda Kapalıçarşı girişinde Nuruosmaniye Camii’nin avlusunda bulunmaktadır. Kütüphane binası cami ile birlikte I. Mahmud zamanında yapımına 1749 yılında başlanmış, III. Osman tarafından tamamlanarak, 1169 Hicri - 5 Aralık 1755 Cuma günü hizmete açılmıştır.
Çevresinde Nuruosmaniye Külliyesine ait cami, medrese, imaret, muvakkit-hane, türbe, sebil, çeşme ve dükkânlar vardır. Türbesinde III. Osman’ın annesi Şehsuvar Sultan ve Osmanlı Şehzadeleri medfundur.
Külliye dolayısı ile Kütüphane Mimaride, batı tesirinin başladığı dönemde inşa edildiğinden Rokoko denilen tarza Türk mimari üslubunun karışımından meydana gelen Barok tarzında inşa edilmiştir. Mimarı Mustafa Ağadır. Rum asıllı Simeon kalfa yardımıyla ya-pılmıştır. Mermerleri Marmara Adası’ndan ve sütunları Bergama’dan getirilmiştir.
Kütüphane hava alması için zeminden yüksek, yani eski tabirle fevkanî bir tarzda inşa edilmiştir. Altında bodrum bulunmaktadır.
Zeminden altı mermer basamakla yükselerek, Okuma Salonuna girilir. Hemen bitişiğinde üstünde nefis bir mermer kitabesi olan Hazine-i Kütüb -yani kitap bölümü- görülmektedir. Burası kası gibi mahfuz kalın çift bir demir kapı ile salondan ayrılmıştır. Salonun birbiri ile mütenazır (simetrik) iki giriş kapısı vardır. Birisi padişah girişine mahsusdur. Buna "Hümayun kapısı" adı verilmiştir. Bu kapının üstünde "Beşikten mezara kadar ilim taleb ediniz" anlamın-daki hadis-i şerif güzel bir yazı ile mermere hakkedilmiştir.
Okuma salonu kubbe hizasına kadar mermerle kaplı, 30 pencere ile aydınlanmakta olan zarif sütunlarla ve nişlerle genişletilmiş bir poligon şeklindedir. 12 m. yüksekliğinde olan bir kubbe ve nişlerin üstleri de küçük kubbe parçalarıyla genişletilmiş bulunmaktadır.
Önceleri zeminden yükseltilmiş olan etrafında hasırlar halı ve minderler ve yastıklarla eski kütüphanelerimizdeki rahlelerde kitap okunurdu.
1890 yılında güzel masalar ve okuyucu koltukları ile modern okuma salonu şekline getirilmiştir.
Bu salon 12.50x9.75 m. ölçülerinde bir diktörtgen görünümü de vermektedir. Hazine-i kütüb denilen ki-tabların konulacağı bölüme okuma salonundan girilmektedir. Güzel yapılmış kalın demir kapının üstünde kütüphanenin ebced hesabı ile tarihini de veren, kitaplarla ve kütüphane ile fevkalâde uyumlu 12 beyitli manzum bir ta’lik kitabe mermere hâk olunmuştur. Son mısra "Ulü’l elbâba cem-i ders-i kudsîdir kütüphane" cevherin tarih ile 1169 H. yani 1755 yılını vermektedir.
Kitap bölümü de 6.30x4.85m. eb’adında yine kubbeli bir bölümdür. Çevresinde gömme kitap dolapları vardır. Bunlara uygun iç kısma ayrıca kitap dolapları yerleştirilmiştir.
Bu kütüphanede halen 4875 yazma, 80 eski basma olmak üzere 4955 cilt kitap bulunmaktadır. Bu eserlerden 899 adedi Türkçe, 3598 adedi Arapça, 458 adedi de Farsça’dır. Çoğu müracaat kitaplarından ayrıca 2305 ciltte yeni eser bulunmaktadır.
Bu kütüphane bir ihtisas kütüphanesidir. Buradan ilimle uğraşanlar yararlanmaktadır.
Osmanlı Sultanlarının sarayda topladıkları değerli eserlerin bir kısmı halkın faydalanmasına zaman zaman açılmış olun bu kütüphanelerle sunulmuş bulunmaktadır.
Bu bakımdan bu koleksiyon son derece değerlidir.

Şeh-i ekrem semiyy-i cûmi’i’l-Kur-ûn-ı A’zam kim
Şerefdir nüsha-i zât-i bihini Âl-i Osman ’a

Kitâb-ı din ü devlet mecma ’u ’l-bahreyn-i ümmiyet
Vücûdi şerh-i metn-i ma ’deletdir dâd-hâhâna

Seza Tenvir-i ebsar eyler ise hâk-i râhmdan
Talebkârân-î ma ’nâ bakmasun Telvih-i Tibyân ’a

Mutavvel cevdet-i a’tâfeti mümkün değil telhis
Me’âni-i bedi-i lutfi sığmaz şerh-i mizana

Değil âyât-i şecket-mâyesi güncide-i tefsir
Celâleyn-i Süyüti serd iderse bast-ı İtkân ’a

Sıhâh-ı Cevher-i mısra im hâkimolur târih
Ülü ’l-elbâba cem-i ders-i kudsidir kütüphane