ÇOK SAYIDA KUR’ÂN-I KERİM YAZAN HATTATLARIMIZA DAİR
Ord. Prof. Dr. A. Süheyl ÜNVER
Yazma olan herhangi bir ilim ve fen dalma âid bütün kitapları karıştırmak, tam kırk senedir en zevkli itiyadlarından biri olmuştur. Bunları, sade görmekle yetinmem, aynı zamanda ne olduklarını da birer ufak kâğıda işaret eder ve sonra bunları tasnif ederim.
Bu çalışmalarımda gördüklerim arasında imzalı ve imzasız binden fazla Kur’ân-ı Kerîm vardır. Bunlar hakkında, kısa izahlariyle beraber, hattatlarını ve yazdıkları tarihleri de kaydederim. Yalnız 500 den fazla Kur’ân-ı Kerîm yazan hattatlarımız vardır. Bunları elifba sırasiyle tasnif ettim. Onların arasından hâlâ tesbitini bulduğum nisbette meraklı olduğum bir husus da hattatlarımızın yazdıkları Kur’ân-ı Kerîm sayılarıdır. İşte bu dosyamdan, bilhassa Kur’ân-ı Kerîm yazmış hattatlar: ayırarak, bu yazıma esas olarak alıyorum.
Matbaanın memleketimize geç girmesinin mucib sebeblerinden biri de sülüs ve nesih yazılarda maharetleriyle meşhur, her sene birbiri ardınca yer alan yüzden fazla hattatın hayatlarım kazanmağa mâni’ olmasın düşüncesi ve aynı zamanda dinî kitapların da, basılmasını Önlemek maksadıdır. Bittabi sene besene Kur’ân-ı Kerîmlerin el ile yazılmaları ve bu suretle çoğaltılması esas olmuştur.
Diğer mevzuları ve levhaları ve kitabeleri yazmakla ün kazanmış hattatlar içinde tek veya müteaddid Kur’ân-ı Kerîm yazanlar az değildir. Bir tane olsun yazmağı kutsî bir vazife telâkki etmişler. Mutlaka da yazmışlardır. Bunlar, “biz bir tane yazdık!” diye işaret koymadıkları gibi, sayıca çok yazmış olanlar da imzalarında kaçıncı olduğunu işaret etmeğe lüzum görmemişlerdir. Bunların yazdıkları Kur’ân-ı Kerîm sayılarını takribî de olsa bilemeyiz.
Bu Kur’ân-ı Kerîmlerin, dünyada yalnız İslâm âleminde değil. Hıristiyan âleminin müze ve kütüphanelerinde de yer aldığı cihetle adedleri ve hele hattatları aslâ malûm değildir ve bu gidişle bunlar hakkında ayrı yayınlar da olmadığından bilhassa Kur’ân-ı Kerîmler’i en iyi yazan Türk Hattatlarının ve yazdıkları mushafların sayısı asla belli olmayacaktır.
Elimizde şimdiye kadar bizde yazılanların içinde çok sayıda Kur’ân-ı Kerîm hattatlarımızın liste denemelerinden birkaç ufak kayda sahip olduk. Fakat bunların iğinde gördüklerimizdeki sayılar birbirini tutmamaktadır. Mübalâğalı sayıları tahkik imkânı da yoktur. An’aneden gelen bu sathî bilgilere yer verilerek bazı yerlere kaydedilmiştir.
Bunlar nihayet duyulmuştur, kaydetmişlerdir. Biz de toplananlara ve kısmen de Kur’ân-ı Kerimler’de görenlerin notlarına tam değerini vermeğe çalışarak bu yazımızda sıralamağa çalıştık. El-uhdetü ale’r-râvî.
Fakat yazdıklarımızda ciddî değer verdiğimiz bir üste de itimada salih ve nefis Kur’ân-ı Kerîmleri toplama merakında olanlarla bizzat elimizden geçenlerde gördüğümüz sayıları bildirenidir.
Bunlar da bize hu zevatın bütün yazdıklarının sayılarım bildirmekten uzaktır. Amma çok sayıda olduklarını bildirmeğe de ve bundan sonra da merak edip de imzalarında bulabileceklere de ışık tutabilecektir.
Tesbit ettiklerimiz içinde öyle sayılar vardır ki, yazdıkları tarihin akabinde ölenlerinki meydana çıkabilir. Fakat arada yazılanlardan sonra sayılarını çoğaltanların verebileceği son rakkamı da bulmak pek kolay olamıyacaktır.
Yalnız şu muhakkak ki rekor dediğimiz seviyede çok sayıda yazanlar az olmakla beraber bilhassa en yeni sayılar içinde 115, 145, 171, 177, 187… gibi yüksek olduklarını görebildik. Bunları, yazılanların sonuncusu sayamıyacağımıza göre, hakikî yekûnun daha görülebileceklerle artacağına şübhe yoktur.
Gördüklerimizin çoğu Âyet-i Berkenarlı değildir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm lâfızlarını ezberlemekte çok kolaylıklar sağlamaktadır. Bunda XIX. uncu asır sonunda harekeleri itibariyle en itinalı yazılanlar da Hasan Rıza Efendi ve emsâlinindir.
XVIII inci asırda yazılanların, meşhur Hafız Osman da dahil olmak üzere sıra numaralı Kur’ân-ı Kerîmler’de bile muayyen sahife adedi 600 ü çok geçer. 700 lere kadar varır.
Gördüklerimiz içinde en eski Âyet-i Berkenarlı olanları tesbit de henüz bizim için mümkün olamamıştır.
Bu hattatlar içinde işlek ve çok iyi okunan olgun birinci sınıf yazarlar pek çoktur. Onları da bir sıraya koyarak belirtmek mümkün değildir. Çünkü meşhur olmayıp da çok sayıda Mushaf yazmış olanlar içinde birinci sınıfa girecek hattatlarımız az değildir.
Çok sayıda Kur’ân-ı Kerîm yazanların bulundukları yerin başında İstanbul gelir. Bundan sonra sıra ile ikinci Şumnu[1], üçüncü Zağfranbolu[2], dördüncü Isparta, beşinci Tokat, altıncı da Larende (Karaman) gelir. Fakat bu şehirler Kur’ân-ı Kerîm imzalarında çok defa yer almaz.
İnsanlar çok kerre görebildiklerini mutlaka tesbit etmekle mükelleftir.
Bütün Müslümanlar’a örnek Peygamberimiz de:
— Gördüğünüz, okuduğunuz şeyleri bir tarafa yazın ki, onlar kalsın ve herkes onları okuyarak istifade etsin, buyurmuşlardır[3].
Müslümanlar’ın sünnetleri de, bir farz makamındadır. Ben bu sünneti yerine getirmeseydim, bu yazı, nasıl her tarih ve san’at meraklısının faidesini mûcib olurdu? Bundan sonra bu hususlara dikkat olunarak benim bir noktada şimdilik bıraktığım bu mühim konu, tekemmül ettirilebilir. “Bizim nemize lâzım!” demek de Müslüman şiarında yoktur ve bu, vatanımıza —aklımızın erebildiği hususlarda— bir hiyanet sayılabilir. Ve hem bu sünnet-i şerife de yerine getirilmemiş olur. Dörtbaşı mamur Müslümanlık her vecibeyi yerine getirmekle kaimdir.
NADİDE KUR’ÂN-I KinRtMT.FR KOLLEKSİYONUNA SAHİB EĞİNLİ SÜLEYMAN EFENDİ VE DİĞERLERİNİN KAKMA YENİ BİR LİSTESİ:
— Şumnulu Hafız İbrahim Edhem |
25 |
(15) |
— Hâfız Osman |
25 |
(1) |
— Mehmed İlmi |
8 |
(2) |
— Şeyh Hamdullah |
45 den fazla (3) |
|
— Amasyalı Yakutu Musta’sımî |
1001 |
|
— Hasan Üsküdârî |
100 |
(4) |
— Derviş Ali |
44 |
(5) |
— Kayserili |
300 |
(6) |
— Ramazan-ı Mahfî |
400 |
|
— Arapzâde Mehmet |
1000 |
|
— Kadii Asker Mustafa İzzet |
15 |
(7) |
— Hasan Rıza |
18 |
(8) |
— Cemşir (Şimşir) Hafız |
400 |
(9) |
— Yedikuleli Abdullah |
24 |
(10) |
— Zağfranbolulu Mehmed |
100 |
(11) |
— Şeyh Aziz Efendi |
12 |
(12) |
— Hacı Nuri Korman |
6 |
(13) |
— Hakkak Zade Mustafa |
200 |
(14) |
— İsmail Zühdü |
40 |
(16) |
— Şumnulu Hüseyin Vassaf |
100 |
(17) |
MUHTELİF YERLERDEN TOPLADIĞIM VE İTİBARİ OLMASI MUHTEMEL ÇOK SAYIDA KUR’AN-I KERİM YAZAN HATTATLARIN LİSTESİ;
— Ferhad Mehmed Paşa (18)
— Mahmud Celâleddin (19)
— Kadırgalı Mustafa Nazif (20)
Reisül-Hattâtîn Hacı Kâmil
ÇOK SAYIDA KUR’AN YAZAN KADIN HATTATLARIMIZ (21):
— Fatma Tu’tî Hanım, 17 yaşında kız 3 tane yazmış, vefatı 1153 (1740)
— Şerife Hafız Zeliha Hanım. 9 1865 - 182 z.
ÇOK SAYIDA KUR’AN-I KERİM İSTİNSAH EDEN HATTATLARIMIZIN KAÇINCILARINI GÖRDÜM? BUNLAR BENİM RASTLAYABİLDİKLERİMİN
LiSTESİ:
Gördüğüm
Kaçıncı Yazdığı sene
İsmi mushafı M. H.
— |
Hafız Mehmed Emin Rüşdü |
17 |
1809 |
1224 |
|
— |
Hafız Mustafa Şakir |
12 |
1818 |
1233 |
|
— |
Hacı Mehmed, Mekke’de Mücavir |
61 |
1667 |
1078 |
|
— |
Mehmed bin Ebubekir |
171 |
1623 |
1033 |
|
— |
Derviş Mehmed |
98 |
— |
— |
|
— |
Ömer Mustafa |
19 |
1653 |
1063 |
|
— |
Mehmed Ebubekir |
145 |
1711 |
1123 |
|
— |
Mehmed Ebubekir |
187 (22) |
1723 |
1135 |
|
— |
Mehmed Ebûbekir |
137 (23) |
1708 |
1120 |
|
— |
Hacı Abdulah bin Seyyid Ali |
32 |
1855—1856 |
1272 |
|
— |
Hacı Abdullah |
31 |
----- |
----- |
|
— |
Kayıgzâde Hafız Osman |
98 (24) |
|
1306 |
|
— |
Ahmed Nailî |
72 (25) |
1875 |
1292 |
|
— |
Salih (Şimşir Hafız) |
177 (26) |
1810 |
1225 |
|
— |
Eyüplü Mehmed Raşid |
16 (27) |
1859—1860 |
1276 |
|
— |
Mustafa Hulûsi |
27 |
1865 |
1282 |
|
— |
Hafız Abdullah Hâki Alâiyevî |
19 |
1859—1860 |
1276 |
|
— |
İsmail, Kastamonili |
6 |
1870 |
1287 |
|
— |
Hafız Ali Rıza |
27 |
1855 |
1272 |
|
— |
Hâfız Mustafa Şevki Kolancızâde |
18 |
1862 |
1279 |
|
— |
Hacı Yahya Hilmi |
30 (28) |
1906 |
1324 |
|
— |
Derviş Mustafa Mevlevi |
7 (29) |
1803 |
1218 |
|
— Hasan Rıza Efendi |
26 (30) |
— |
— |
||
— Mehmed Şevkî |
8 (31) |
1852 |
1269 |
||
— Ahmed Eyyubî |
115 |
1555 |
963 |
||
— Mehmed Emin Şükrü |
82 |
1870 |
1287 |
||
— Ali Hamdi |
50 |
1839 |
1255 |
||
— Hafız Ahmed |
39 |
---- |
— |
||
— Abdullah Hulûsî |
68 |
1846 |
1262 |
||
— Bursalı Mehmed Hulûsî |
17 |
1806 |
1221 |
||
— Hamid Abdurrahman |
5 |
1781 |
1195 |
||
— Hâfız Ahmed |
39 (32) |
1689 |
1100 |
||
— Eski Zağralı Hafız Mehmed |
49 (33) |
1883 |
1301 |
||
— Çuhacızâde Hacı İbrahim |
38 |
1725—1726 |
1138 |
||
— Ahmed bin Şeyh Ali |
32 |
1548 |
955 |
||
— Kastamonili Hafız Ahmed Şevkî |
19 (34) |
1855 |
1272 |
||
— Kütahyalı Ahmed bin Ali |
36 (35) |
1732 |
1145 |
||
— Ahmed |
37 |
1711 |
1123 |
||
— Hâfız Osman |
11 Ölümü |
1699 |
1111 |
||
— Kebecizâde Mehmed Vasfî |
30 (36) |
1830 |
1246 |
||
— Hâfız Hasan Vehbi |
4 (37) |
----- |
— |
||
— Yusuf Bahrî |
12 |
----- |
— |
||
— Kebabîzâde Derviş Mehmed |
98 |
----- |
— |
||
— Hâfız Hüseyin Şükrü |
68 |
1846 |
1262 |
||
Görülüyor ki Kur’ân-ı Kerîm’i en çok bu, Müslüman Türk Hattatlarımız yazmış. Asırlar boyunca itina ile saklanarak cami’lerde ve evlerde hep bunlardan okunmuştur.
Son Türk ağziyle Kur’ân-ı Kerîm en güzel olarak bütün harflerin mahreçlerinden aynen çıkmasına itina olunarak yine Türkler tarafından okunmuştur. Başka Müslüman memleketlerinin ağızlarının karıştırılmaması hassasiyetine riâyet olunduğunu işitmekle bahtiyarlık duyarım.
Çok yerinde düşünülerek açılan Kur’ân kurslarında yalnız lâfızla yetinmiyerek mânâlarının da öğretilmesinin memleketimizde İslâmiyet’in daha ciddî bir anlayışla ilerlemesine sebeb olacağını bu yazım vesilesiyle samimî olarak belirtmek isterim.
[1] Halen Bulgaristan’da kalmıştır. Şumnu ve havalisindeki köyler tamamen Türk ve Müslümanlardan ibarettir. Kur’ân-ı Kerîmler’i, hattatlar evlerinde yazar, sonra müzehhibler ve mücellidler çarşısında yer alan 40’ı mütecaviz sanatkârdan birisine tevdî’ ederler. Tezhib ve teclîdi yapılır ve İmparatorluğun her tarafına dağılır.
[2] Zağfranbolu’lu Hattat Mehmed Efendi’nin bana naklettiğine göre orada hattatlar birinci sınıf sayılmamakla beraber günde beş tane Kur’ân temam olurmuş. Türkiye’ye en mühim ihraç merkezlerindendir.
[3] Fethü’l-Kebîr Cilt: II, sh. 306.